weird roommate 《Taekook》

17'

Ayy ayy selamlarrrr✌🏻

Neyse bu bölüm düz yazı olacak vede güzel şeyler olacak şimdiden söyliyim. Ay heycanlandım amk.

Her neyse size iyi okumalar...♡

JUNGKOOK•°

Az önce kafama diktiğim bardağı tekrar komidine koyarken aynı zamanda ayağa da kalkmıştım. Şu tanımadığım kızın partisine gitmek için hazırlamam lazım.

Dolabıma yönelip siyah dar pantolon vede siyah bol bir tişort aldım. Dolabın kapağını tekrar kapattığımda bir çırpıda elimdekileri üstüme geçirdim. Tam tişörtümü belimsen aşağı indirken odanın kapısının aniden açılması ve içeri giren beden ile neye uğradığımı şaşırdım.

Taehyung, ilk önce karın kaslarımı ardında bedenimi baştan aşağı süzmüştü. Tabikide karın kaslarım vardı. E yani o kadar sporu da boşuna yapmıyordum haliyle.

"Tam vaktinde." Diyerek bana yaklaştığında olduğum yerde durmaya devam ettim. Gözlerini gözlerimden ayırmazken ilerlemeye devam ediyordu.

Elini bel boşluğuma atıp beni kendine çektiğinde nefesim tekledi. Şuan ne yapmaya çalışıyor en ufak bir fikrim yoktu.

Hiç konuşmadan o şekilde durmaya devam ediyordu. Bir elini yanaklarına çıkarıp okşamaya başladı.

"Taehyung napıy-.." sözümü kesen şey ise dudaklarımda hissetiğim baş parmağıydı.

"Şşşht." Elini çeneme indirip kiraz rengi olan dolgun dudaklarını araladı.

Gözleri biraz dudaklarımda oyalandıktan sonra;

"Seni tanımak istiyorum.." sadece ikimizin duyabileceği şekilde fısıldadı boğuk çıkan sesi ile.

Şuan rüyada mıyım gerçekten bilmiyordum. İçimdeki his o kadar farklıydı ki..sanki uzun zamandır bunu bekliyormuş gibi.

Beni mümkünmüş gibi biraz daha kendine bastırıp elini enseme çıkartı. Bakışları dudaklarımdayken ensemi ona doğru yaklaştırmıştı.

Islak ve sıcak olan dudaklarını benimkilerle buluşturduğunda şaşırmadım. Zaten bunu yapacağını anlamıştım.

Onu deli gibi istiyordum yalan yok. Fakat doğru zaman ne zaman onu kestiremiyordum.

Üst dudağımı arsızca kendide çekip emerken ellerim saçlarına çıktı. Ona karşılık vermem hoşuna gitmiş olacakki üst dudağı yukarı kırılmıştı.Onun saçlarını çekişirken ensemdeki elleri bu sefer sırtımdan aşağı doğru yol izlemişti.

Elleriyle kalçamı sıkıca avuçladığında ağzımdan çıkan küçük iniltiye kaşrı çıkamamıştım. Taehyung ise bunu fırsat bilip hafif aralanan ağzımdan içeri dilini göndermişti bile.

Mutluluktan ağlayabilrdim resmen. Onu bu kadar çok istediğimi şuan anlamam çok saçmaydı.

Dilini bir süre ağzımda oyaladıktan sonra nefes nefese kaldığımız için geri çekilmişti. İkimizde nefeslerimizi düzene sokmaya çalışırken odayı sadece bizim nefes seslerimiz dolduruyordu.

"Çok yakından.." Diyerek öpüşmeden önceki sözünü tamamlamıştı. Ben ne diyeceğimi düşünürken tekrar yaklaştığı sırada gelen ses ile hokkalı bir küfür savurdu.

Ben onun bu hâline gülerken durup bir anlığına sadece benim gülmemi izlemişti. Onun bu şekilde beni izlediğini gördüğümde gülmeyi kesip telefonuma yöneldim.