eddie munson ile hayal et (smut)

3. bölüm- yatıya kalma

eddienin karavanına gittikten sonra hâla biraz gergindim. o nasıl bana bakıyor diye düşünürken eddie bir anda arkamdan gelerek beni korkuttu.
eddie: BÖ
y/n: EDDIE!
eddie: *güler* korktun mu güzelim?
y/n: hayır, ayrıca sıkıldım.
eddie: hmm ne istersin? düşündüğüm şey mi?
y/n: sevişmek mi? haha! onu zaten yapıcaz. sadeve farklı şeyler istiyorum.
eddie: sana gitar çalmamı ister misin?
y/n: o-olur. *yüzünde küçük bi gülümseme oluşur*
eddie: bekle beni güzelim.

eddie gitarını alıp geldi, kabloyu amfiye bağladı. ve güzel ellerini tellere dokundurdu. keşke bana da böyle dokunsa...
bana bakarak you could be mine çalıp söylemeye başladı.
çok ciddi görünüyordu. şarkının sözlerine eşlik etmeye başladım. ve bana yaklaştı, kalp atışlarmızı duyabilecek kadar yakındık birbirimize. tellere dokunmayı bıraktı ve ellerini yanaklarıma koyup beni öpmeye başladı, ben de karşılık verdim tabii ki.
daha da hızlanmıştık sonra eddie durup gitarını yere bıraktı.

eddie: nerde kalmıştık?
y/n: bence daha fazlasını hak ediyorum eddie, sence de öyle değil mi?
eddie: her şeyin en iyisini hak ediyosun benim kızım.

dediğiyle susmuştum, ama hoşuma gitmişti. dudaklarına yapıştım ve kaldığımız yerden devam ettik. her şey güzel giderken telefon çaldı ve küfür ederek baktım, max arıyordu.

y/n: efendim max.
max: noldu? neden sinirlisin bir şey mi yaptım?
y/n: ne söyleyeceksen söyle max, işim var.
max: bu gece mikeların evinde toplanıyoruz ailesi yok, sende gel. ha birde eddie'ye ulaşamadık eğer siz ikiniz şeyseniz eee...
y/n: tamam iletirim.

diyip telefonu maxin yüzüne kapattım ve uçak moduna aldım.

y/n: max bizi mikeların evine davet ediyor. ailesi yokmuş, galiba içicez.
eddie: istersen gidelim, hem eğleniriz.
y/n: peki sen nasıl istersen.

kendimi koltuğa attım, başımı arkaya yasladım ve eddie yanıma geldi.

eddie: bi sorun mu var y/n?
y/n: hayır gayet iyiyim sadece yorgunum.
eddie: peki.

kucağıma yattı ve saçlarını okşamamı ister gibi bacaklarıma attı, ben de istediğini yaptım. birkaç saat geçti ve fark etmeden uyumuş. çok tatlı gözüküyordu, onu uyandırmak istememiştim ama saat geç oluyordu ve mikelara gitmeliydik.

y/n: eddie, eddie uyan.

uyanmıyordu, ya da bilerek mi yapıyordu? şimdi görecektim yanağından öptüm ve bi anda gözlerini açtı.

eddie: beni güzel uyandırdın.
y/n: hadi kalk mikelara gitmemiz gerek.
eddie: hemen mi, biraz daha anın keyfini çıkarabilirdim.
y/n: kalk yoksa bir daha asla böyle bir fırsat sana sunmam.

eddie kalktı ve yanına uyuşturucularını aldı.

eddie: hazırsan gidelim.
y/n: hazırım fakat onları gerçekten bizimkilere mi vericeksin?
eddie: evet, max kafasını dağıtmak istediğini söylemişti bu yüzden götürüyorum.
y/n: sana güveniyorum ed, umarım ağır değillerdir.
eddie: hayır, en az yarım saat etkisi var sakin ol bi sorun çıkmayacak.

mikeların evinin önüne geldik ve kapıyı çaldık, max gülerken ve elinde bira şişeleriyle kapıyı açtı. ve elimize birer tane sıkıştırdı.

max: hadi içeri girin!

içeri girdik ve yere oturduk

günaydın mete olmasa ilham gelmicek ve evet çok süper bi hikaye yazdığımı biliyorum çünkü harika biriyim neyse mete allah razı olsun senden ben malım bu konularda
böyü edadan çaldım imdat beni korkutuyo diyo cin
var evde nwyse edayı çok seviyorum