"Çınar. Çok güzel bunlar. Ay muhteşemler." Dedikten sonra Çınarın boynuna atladım. Kulağına hafifçe:
"Seni seviyorum kıvırcığım." Diyebilmiştim.
Şaşkınca bana bakarak gülümsedi.
"Bende seni seviyorum." Demezmi ben daha da heyecanlandım. Neyse ki beni bu düşüncelerimden öperek çıkardı. Çok masum bir öpücük.
"Evet prenses. Bu gün bir kez daha anladım. Sen benim eksik kalan yerimsin. Hadi gel hir yere gidiceğiz."
"Yine nereye sevgilim?"
"Süpriz sevgilim." Dedikten sonra anlıma ufak bir buse kondurdu. İçimi içten içe yediren bir öpücük.
ÇINARAN DEVAM
Arabaya biner binmez direk İdilin mezarına gittik. Özlemişim bu kızı. Hiç gelmiyordum. Seni özledim prensesim.
"Evet geldik sevgilim."
"Mezarlığa gelmemizin sebebi ne prensim?"
"Sabret."
Yavaş ama sert adımlarla Annemin,babamın ve idilin mezarlarına geldik. Iyiki de yan yana mezarları."Merhaba can parçalarım. Biliyorum uzun zamandır gelmiyorum yanınıza ama sizi birisiyle tanıştıracağım. O geldiğinden beri hayatım değişti. Adı Ömür."
"Merhaba ben Ömür, İdil kadar da oğlunuza değer veremesem de onu çok seviyorum."
"Anne ve baba. İkinize de çok sinirliyim. Neden bizi bıraktınız? Neyse sizi kırmak istemiyorum. Sizi seviyorum. Evet yeni gelininizle tanıştınız görüşmek üzere."
Dedikten sonra ağlayarak İdilin mezarına döndüm."İdilim. Kızdın dimi bana? Özür dilerim bir tanem. Bu yeni kız arkadaşım hiç biri senin gibi olamaz meleğim. Özür dilerim sözümü tutamadım. Özür dilerim. Gitmem lazım şimdi seni seviyorum meleğim seni seviyorum.
Ağlayarak sert adımlarla arabama doğru ilerledim. Arabaya bindiğim gibi Ömür bana döndü:
"Şşş ağlama sevgilim. Bende İdil gibi seni çok seviyorum. Bunu sakın unutma."
"Bende seni seviyorum da evin nerede bırakayım seni."
"Teşekkür ederim sevgilim. İlerlemeye devam et sen tarif edeceğim ben."
Dedikten sonra dediğini yapıp onu evine bıraktım."Eve gidince mesaj at paşam."
"Peki prenses."
Dedikten sonra son hızla eve doğru sürdüm arabayı. Eve gelince park edip kapıya geldim. İki kez tıklatıp beklemeye başladım. Kapıda hizmetçi belirdi. Onun yanından geçerek gür bir sesle:"Deniz nerede Sultan hanım?"
"Arkadaşında kalıcağını söyledi Çınar bey."
"Peki."
Bu kız nerede ya of.(Telefonu çalar.)
-Buyrun.
-Evet benim.
-Hemen geliyorum.
Bıktım artık hep değerlilerimi kaybediyorum.
Hızla kapıyı açıp hemen hastaneye vardım.
Vardığım da gördüklerim karşısın da dona kaldım...
