Sabah kalktığım gibi telefonuma baktım. 2 cevapsız çağrı Ömür den.
Telefonumu geceliğimin cebine koyup sessizce merdivenlerden indim. Direk mutfağa yöneldim. Karşım da yemek yapan babam belirdi. Babam ne zamandır yemek yapmayı biliyordu?
"Günaydın baba."
"Günaydın oğlum."
"Ne yapıyorsun yemek olarak baba?"
"Çırpılmış yumurta,jambon ve taze sıkılmış portakal suyu."
"Imm nefis. Yemek için heyecanla bekliyorum."
Arkamda bir el hissettim ve döndüm.
"Ufaklık korkuttun beni."
"Ahhaha abicim çok komiksin."
"Biliyorum.Bu gün okula seni ben bırakıcam cüce."
"Peki brother."
"Çocuklar kahvaltı hazır artık başlasanız diyorum."
Cidden kahvaltı nefis görünüyordu. Ama ben yulaflı mısır gevreyi yemeyi tercih ederim. Tezgahın yanına yavaş adımlarla yaklaştım. Mutfak dolabının kapağını açarak mısır gevreğimi kaptığım gibi kapağı kapattım. Masaya doğru ilerledim. Sandalyeyi sürterek çektikten sonra artık kahvaltı edebilirdim. Mısır gevreyimi hemen bitirdiğim gibi odama doğru yol aldım. İçeri girer girmez banyoya adım attım. Ellerimi yıkadıktan sonra güzelce dişlerimi fırçaladım. Dolabımın önüne geçtim ve bende bir kız misali ne giyeceğime karar veremedim.
Kırmızı bir gömlek,dar bir kot, kırmızı new blance ayakkabımı giydikten sonra saçlarıma her zaman ki gibi fön çektim. Yeni aldığım araba olan BMW nin anahtarını alıp odamdan çıkıp :
"Deniz."
Diye bağırdım. Kapısını araladıktan sonra bana :
"Bu gün okula gitmiyorum."
"Sebep?"
"Biraz ateşim var abi sen git."
Diyerek cevap verdi. Bende dediğini yaparak arabamın yanına gittim. Kapıyı açtıktan sonra hızla Ömürü almaya gittim. Evine geldiğim de kapıdan çıktı ve arabaya bindi. Dudağından öperek gülümsedim ve:
"Çok güzel olmuşsun."
"Teşekkürler yakışıklı."
Kot şort, beyaz fakir kol tişört,new blance su yeşili ayakkabı ve uzun kahverengi saçlarını salık topuz yaparak kendini tamamlamıştı. Aşık olma Çınar,sakın aşık olma.
Okula gelince arabayı park edip kapıyı açtım. Cebimben sigaramı alıp:
"İster misin sevgilim?"
Diye sordum. Her kez bize bakıyordu. Ne var amk yani sevgilime sigarada mı veremem!
"Ben içmiyorum sevgilim." diyip dudağımdan öptü. Dudaklarının tadı çok farklı bir tattı.
Durduktan sonra cebimben çakmağı çıkarıp kendi sigaramı yaktım. El ele tutuşup okula girmiştik. Karşı da Nur ile Sena belirdi. Bize yaklaşarak:
"Hayırlı olsun. Çok yakışıyorsunuz birbirinize."
"Teşekkürler , bizim gitmemiz gerek sevgilimin dayısının yanına gidicez."
"Görüşürüz."
"Sevgilim,bir daha öpsene beni çok tatlısın da."
"Sapıtma sevgilim."
"Peki balım."
Özellikle balım kelimesini bastırarak söyledim. Utandığını görünce kıkırdadım. Dayımın odasına doğru yürüdük. Geldiğimiz de kapıyı iki kez tıklatıp girdik.
Karşım da dayımı sigara içerken gördüm. Bu adam sigarayı bırakmıştı. Neyseki girmeden önce sigaram bitmişti. Şimdi bir daha içebilirim.
"Oo dayı tekrar başlamışsın. Bu arada senden biraz borç almaya geldim
Olanları duymuşsundur babam yaşıyor ya."
"Evet duydum Çınar,kardeşime çok sinirliydim. Neyse artık sana sınırsız limitsiz kart çıkardım. Al bakalım. Bu arada al bu sigara paketini de iç."
"Sağ ol dayı biz sınıfa çıkıyoruz."
"İyi dersler."
Merdivenleri hızlı bir şekilde çıktık. Sınıfın kapısına geldiğimiz de her kez bize bakıyordu.
"Meleğim gel yanıma otur."
"Peki sevgilim."
Hep yanımda Ömür. Zaten böyle olmasını istiyorum. Onunla aynı evde kalıcam. Buraklar kapı da belirdiler. Bize baktılar. Anıl ile Sena sevgili gibiler ama değiller, aslın da ikiz kardeşler. Burak ile Nur ise sevgili. Çok yakışıyorlar. Belki ben bu kıza aşık oldum. Of kafam karışık.
"Oo Çınar ve Ömür hayırlı olsun."= Burak
"Hayırlı olsun aga."=Anıl
"Sağ olun."
Öğretmen gelince her kez ayağa kalktı. Ben bile.
"Günaydın arkadaşlar. Oturun. Evet dersimiz Çizim."
Dedi ve çizim için araç - gereçleri çıkardım. Öğretmen ne derse onları yapıyordum. Oha lan bana ne oldu dersi dinliyorum ilk defa. Tarihte bir ilk. Zil çaldı. Sonunda be amk.
Ömür'den
"Sevgilim ben kızların yanındayım."
"Tamam prenses bende Anılların yanındayım."
Şu tipe bir bakın ya Allah özene bözene yaratmış. Maşallah aşkıma.
"Nur hadi lan kantine gidelim."
"Tamam lan."
Yavaş adımlarla merdivenlerden indik. Kantine geldiğimiz de ne alıcaz diye düşündük. Kararımı latte idi. Lattelerimizi aldıktan sonra kantin de masa seçtik. Güzelce latte keyifi yaparken telefon çalmaya başladı. Arayan sevgilimdi.
"Sevgilim ya merak ettim nerdesin kız başına geziyorsun?"
"Kantindeyim de yani okuldayım. Kim bir şey yapabilir ki?"
"Bekle ben geliyorum."
"Taa- aa yüzüme kapadı. Gördün dimi Nur?
Ay deli ediyor beni bu çocuk."
"Ahaha sakin çarli iç latteni rahatla. İçmezsen ben içebilirim."
"Ahahaha bitiririm ben tavsiyen için sana nasıl minettarım yani anlatamam."
Bir anda dudağım da bir dudak hissettim. Çınarım dı.
Durduktan sonra saçlarımı sevdi ve:
"Seni seviyorum prenses."
"Bende seni prens."
"Hadi eve gitme zamanı. Bırakıyorum seni."
"Peki yakışıklı."
