sekiz

21 8 2
                                    

Onu kendimden çok seviyorum, Ellen. Bunu da şundan anlıyorum: Her gece Tanrı'ya beni ondan sonraya bırakması için yalvarıyorum. Çünkü benim arkamdan o üzülecek yerde onun arkasından benim üzülmem daha doğru. Bu da benim onu kendimden çok sevdiğimi gösterir.
- Emily Brontë -

icimdekivitrin: Geldiğinde ısınıp günlük güneşlik olan kent..

icimdekivitrin: Gittiğin günden beri yağmurlar eksik olmuyor..

icimdekivitrin: Sanırım gidişini o da hazmedemedi.

icimdekivitrin: Artık güneş eksik...

icimdekivitrin: Sen eksiksin.

icimdekivitrin: Bu şehir beni boğuyor..

icimdekivitrin: Çıkıp gidesim geliyor sonra hatıralarımız geliyor aklıma.

icimdekivitrin: Hatıralarımızı burada yalnız bırakıp gidemem..

icimdekivitrin: Hatıralar..

icimdekivitrin: Sokaklarda, parklarda, müzelerde..

icimdekivitrin: Her yerde bir hatıramız var.

icimdekivitrin: Bu gri kent bizim gökkuşağımız olmuştu.

icimdekivitrin: Ancak artık gri sadece gri..

icimdekivitrin: Hatırlıyor musun?

icimdekivitrin: En sevdiğin kitabı bana okuyordun.

icimdekivitrin: Ve kitapta karakterler bir araya gelememişti.

icimdekivitrin: Yanımda ağlamıştın.

icimdekivitrin: Kıyamıyordum sana ama engel olmaya çalışsam da olmuyordu.

icimdekivitrin: Benim duygusal kızım..

icimdekivitrin: O an gözyaşları içinde bana şu cümleyi kurmuştun.

icimdekivitrin: " Ben seni bırakamam hiç sen çok üzülürsün, dayanamazsın ki. Hem biz de bitersek kim aşka inanır, aşk kalmaz ki.. Seni çok seviyorum küçük bebeğim, hep yanında, gölgende saklı olacağım bunu unutma."

icimdekivitrin: Ben üzüldüm, gözyaşlarım tükendi lakin sen yoktun.

icimdekivitrin: Yalnız kaldım.

icimdekivitrin: Eksik kaldım.

icimdekivitrin: Ve birde,

icimdekivitrin: Dışarıda gezerken göğsünü sıkı kapa.

icimdekivitrin: Rüzgar yiyen yaralar yeniden açılır.

icimdekivitrin: Bu kent bana bunu da öğretti.

1722

SAYE /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin