Yakınlaşma

13 2 6
                                    

Damona:
-Evet, ne yapıyoruz?
Mariel:
-İki derse girdik ve ikisi de o kadar da işimize yaramayacak şeyler anlattılar.
Tian:
-Coğrafya dersi gayet yararlıydı.
Mariel:
-Gözümüzle görsek hangilerini kullanacağımızı anlardık. Aptal değiliz. Hatta sandıklarından daha zekiyiz. Neyse, kısacası kaçma fikrini ben kabul ediyorum.
Gaia:
-Hayır Mariel. Bu çok mantıksız.
Mariel:
-Bizi olduğumuzdan küçük görüyorlar farkında değil misiniz? Bizimle beraber Helios'un geleceğini hatta yetmezmiş gibi bizi uzaktan izleyeceklerini söylediler. Yani başarabileceğimize inanmıyorlar ve ben bunu kanıtlamak için her şeyi yapacağım.
Acheron:
-Bence haklı.
Linamin:
-Pekala, nasıl kaçacağız?
Gaia:
-Hadi kaçtık diyelim, nereye gideceğimizi ne yapacağımızı bile bilmiyoruz. Hem aramızda ehliyeti olan var mı?
Acheron:
-16 yaşındayım. Yani, evet var.
Vulcan:
-Ben de aynı şekilde.

Vulcan'a yaklaştım.
Mariel:
-Bu çok havalı.
Vulcan:
-Biliyorum.
Selvans:
-Şu durumda ehliyeti mi düşüneceğiz sizce?. Burdakiler ejderhalardan bahsediyor farkında mısınız? Ejderha kullanmak için ehliyete ihtiyacımız olduğunu hiç sanmıyorum.
Damona:
-Bu fazla mantıklıydı.
Tian:
-Benim buradan kaçmak için bir planım var. Sadece içinizden biri çıktıktan sonra ne yapacağımıza dair şeyler öğrenmeli. Gece 01.30'da parkta buluşalım.
Linamin:
-Hayır gece çok dikkat çekeriz.
Acheron:
-Herkesin uyuduğu bir saatte çıkalım. Sabaha karşı, mesela 3 gibi.
Gaia:
-Bu daha iyi olur. O zaman sabaha karşı 3'te hepimiz parktayız. Eksiksiz, tam 8 kişi.
Vulcan:
-Çıktığımızda ne yapacağımız konusunu da Mariel'le bana bırakın. Aklımda bir fikir var.

Kaşlarımı çatıp ne yapmak istediğini merak ettiğimi belli ettim.
Vulcan:
-Kütüphane...
Mariel:
-Gidelim!

Vulcan'la gideceğimiz macera hakkında çoğu şeyi öğrendik. Akşama kadar araştırdıktan sonra odamıza gittik.
Vulcan:
-Bu gece için hazırlanmamız gerekiyor.

Uykum çok gelmişti ve gözlerimi açık tutmaya çalışırken çok zorlanıyordum.
Mariel:
-Yanımıza ne alacağız, hiç düşünmedik cidden.
Vulcan:
-Sen uyu Mariel. Ben ikimizi de hiç yenilmemeye hazırlayacağım.
Mariel:
-Olmaz, ne yaparsan birlikte yapacağız.

Beraber oda içinde yanımıza alabileceğimiz şeyler aldık ve bittiğinde göz gezdirdik.
Vulcan:
-Kıyafet, kıyafet ve kıyafet...
Mariel:
-En azından güçlerimiz var, onlar da bizimle geliyor sonuçta. Hem daha ejderhalarımızı bulacağız.
Hazırladığımız sırt çantalarının üstüne uzandım. O da benim yaptığımı yaptı ve tavanı izlemeye başladık. Bir süre sonra sessizliği o bozdu.
Vulcan:
-Doğru diyorsun. Hadi, yataklara geçip uyuyalım mı artık? Gözlerin açık mı kapalı mı belli olmuyor da. Derste uyuduğumuz yetmedi herhalde.
Mariel:
-6'da uyanmaya alışkın değilim.
Vulcan:
-Ben de hiç değilim. Ama her şey çok güzel olacak. Hissediyorum. İlk başta karanlığa batsak da aydınlığa çıkacağımıza eminim.

Vulcan'ın sesi ninni gibi gelmişti ve orada, öylece uyuyakalmıştım.
Vulcan:
-Uyumanı söylemiştim. Biraz inatçısın. Ama çok da tatlısın Mariel. Hikayenin sonunda birlikte ve el ele olacağız. Seni hiçbir zaman isteyerek üzmeyeceğim, söz veriyorum.

Saçlarımda ellerini hissettim. İçimde bir şeyler kıpırdadı. Yerim rahatsız olsa bile hayatımdaki en huzurlu uykuyu kucakladım.

UYUMSUZ ELEMENT -2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin