36.bölüm

59 7 1
                                    

"HOSEOK KALK HEMEN!"

Hoseok daha ne olduğunu bile anlamadan, onu kapı dışarı etmiştim.

" Ne oluyor olum?"

Ayakkabılarımı giyerken, biandan da ona açıklama yapıyordum.

"misafirim gelecek, o yüzden sınav işini hafta sonu hallederiz."

Hoesok beni sorgulamaz, ne kadar yalan söylediğimi anlasada belli etmezdi. Sadece misafir için bu kadar heyecanlanmamdan yalan olduğu açıkça belliydi zaten.

" Tamam. Hafta sonu konuşuruz o zaman bebek"

Ona kafamı salladıktan sonra arabaya atlayıp jeongguk'un evine ilerledim. Onun tatlılığına ve isteklerine dayanamıyordum. Oda bunu iyi biliyordu. Aradan on beş dakika sonra evlerinin önüne geldim. Jeongguk'a geldiğime dair mesaj attıktan sonra onu bekledim.

Beş dakika sonra evden çıkmış arabaya binmişti. Yüzünü görmem ile yüzümde gülümseme oluştu.

O beni varlığıyla bile mutlu ediyordu.

Bana dönüp kollarını boynuma doladığında nefesim tekledi. Artık alışmam gereken şeylere bir türlü alışamıyor ve hep aynı tepkiyi veriyordum.

Bende onun incecik beline kollarımı sarıp kendime iyice çektim. Boynuna burnumu sokup kokusunu derince soludum. Huylandığından tatlı bir şekilde kıkırdadı. Sonrasında kısa kısa sohbetlerle eve varmıştık.

İçeri girdiğimizde jeongguk zıplayarak salona geçip kendini koltuğa atmıştı. Ona gülüp bende kendimi yanına attım. Kolumu altından geçirip göğsüme çektim.

" Film izleyelim mi?"

Sorduğum soruya kafasını sallayarak cevap vermişti. Bende onunla şeklimizi hiç bozmadan yanımda kumandaya uzanıp televizyonu açtım. Bir kaç film aradıktan sonra ikimiz içinde uygun olanı açmıştım.

Filmin ortalarında çiftin yatak sahnesi çıkmıştı. Odada sadece inlemeler doluydu ve jeongguk yavaşça kafasını boyun girintime sokuyordu. Onun utanması hoşuma gitmişti ve belinden tutup kaldırdıktan sonra kucağıma almıştım.

" Şş utandın mı sen yoksa?"

"Taehyung!"

Diye tatlı bir şekilde bağırmış kafasını yine boynuma sokmuştu. Boğazımı temizlemiş ve aklıma gelen şey ile konuşmuştum.

" Hani benim öpücüklerim?"

Kafasını kaldırmış ve gülümsemişti. Sonra yüzüme yaklaşmıştı. Nefesini yüzümde hissediyordum artık. İlk başta yanağıma yumuşak ama uzunca bir öpücük bırakmıştı. Bu öpücüğü bile beni yerle bir etmeye yeterliydi.

Sonrasında burunuma da ufacık bir buse kondurmuştu. Sıra dudağıma geldiğinde ikimizde yutkunmuş önce göz göze gelmiş sonra jeongguk'un yaklaşmasıyla gözlerimiz dudaklarımıza kaymıştı.

Dudaklarımızı birleştirmişti ama hareket etmiyordu. Ellerimi beline atmış kendime iyice yaslamıştım. Kalçası şuan tam kasıklarımdaydı.

Dudaklarını tam çekeceği anda bir elimi boynuna atmış kendime çekmiştim. Diğerlerinin aksine sert ve şehvetli bir öpüşme başlatmıştık. Dillerimiz birbine karışmış dudaklarımızı kızartana kadar öpüşmüştük.

Jeongguk istemsizce üstümde sürtünmeye başlamasıyla zorlanmaya başlamıştım. Sonrasında kendisine bastırmasıyla bunun istemsiz değil bilerek yaptığını anlamıştım. Ama ne onu durdurmuş ne de birşey söylemiştim. Daha çok ellerimi kalçasına atmış kendime bastırmıştım.

naughty boy -taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin