DRAMİONE & SIR

24

"Leo, beklesene beni!"

"Hadi ama Parkinson! Git buradan." Leo Jordan kızı başından atmak için hızlı hızlı yürüyordu. Pansy'nin yüzünü bile görmek istemiyordu.

"Hey dur!" Arkadan küçük bir çığlık ve düşme sesi gelince genç adam arkasını döndü. Pansy yere düşmüştü. Elleri ve dizleri kanıyordu.Genç adam hemen kızın yanına gitti ve eğildi. "Neden beni dinlemiyorsun? Sana gelme dedim. Zarar görüyorsun." Leo yaraların kapanması için asasını çıkarınca genç kız onu durdurdu. "Buna gerek yok kendim yaparım. Sen git."

"Saçmalama uzat ellerini."

"Lütfen git, Leo."

"Ellerini uzat dedim sana alt tarafı basit bir büyü neden güvenmiyorsun bana?"

"Konu güvenmek değil ki. Boşuna uğraşma yapacağın büyü işe yaramaz."

"Bu da ne demek?"

"Ben küçükken ablam acıya dayanıklı olup olmadığımı öğrenmek için bu tür büyüleri lanetlemiş bana."

"Nasıl böyle bir şey yapar?"

"İkimizde küçüktük bilmiyorduk. Yani alışkınım ben sorun yok. Sen gidebilirsin."

"Saçmalama seni burada bırakamam."

🖇

HERMİONE GRANGER'DAN
Sinirle saklı odaya girmiştik. Ben gerçeği öğrenemediğim için sinirliydim. Fakat Draco'nun sebebini bilmesem de o da benim kadar sinirliydi. "Kendi ayağıyla yanıma gelmişti. Her şeyi öğrenebilirdim. Ama sen izin vermedin. Üstelik beni bir daha tehdit edersen-" Hızlıca lafa girmiştim ama o da bi o kadar hızlı şekilde lafımı kesmişti. "Ne yaparsın seni bir daha tehdit edersem?"

Ellerimi boynuna dolayıp aramızdaki mesafeyi tamamen kapattım. "Ne yapacağımı görmek ister misin Draco?" Yutkundu ve ellerimi boynundan çekti. "Bence daha fazla ileri gitmek istemezsin." dedi ve bir adım geri çekildi. "Neden istemezmişim? Yoksa sen korkuyor musun?" dedim ve daha fazla yaklaştım.

"Neyden korkacakmışım?"

"Sevgilin öğrenir diye korkmuyor musun?"

"Sevgili değiliz."

"Demek sevgili değilsiniz. Sen sevgilin olmayan kızları öpüyor musun?"

"Öyle davranmak zorunda kalmıştım."

"Draco Malfoy'u kim birşeylere mecbur bıraktı?" Gömleğinin düğmelerini açmaya başladığımda ellerimi tuttu. "Ne yapmaya çalışıyorsun Hermione?" diye sordu.

"Hadi ama Draco ne kadar da abarttın. Alt tarafı biraz eğlenicektik." Amacım onunla bir şeyler yaşamak değildi sadece Pansy'le gözümün önünde yaptığı şeyden sonra ondan küçük bir intikam almaktı.

"Hermione, dur artık. Bu sen değilsin." Ellerimi arkamdan birleştirip tutmaya başladı. Ardından beni çevirdi ve arkama geçti. Az önce Draconun arkasındaki ayna şimdi tam karşımızdaydı."Bak kendine, ben gömleğimi çıkardığımda bile bana bakamayan kızsın sen." dediğinde gülümseyerek arkamı döndüm. "Ve sen o kızın kalbini kırdın."

"Peki şu an ne yapmaya çalışıyorsun? İntikam mı alıyorsun benden."

"Hayır intikam falan almıyorum. Bir daha sakın beni tehdit etme. Ayrıca Cedric'ten gerçeği öğrenmeme de engel olma."

"Gerçeği öğrenmene engel olmak gibi bir amacım yok."

"Öyle mi?" diye sordum ve açtığım düğmeleri kapattım. Cevap vermeye başladığında kravatını düzeltmeye başlamıştım. "Öyle. Ayrıca beni tahrik etmeyi kes!"

"Tahrik mi oldun? Affedersin." dedim ve dudağını öpüp geri çekildim. İlk başta tepki vermesede bir kaç saniye geçmemişti ki hızlıca belimden tutup beni arkadaki aynaya yaslayıp, vücudunu bana bastırdı.

"Ne yapıyorsun Draco?"

"Henüz bir şey yapmıyorum." dedi ve belimdeki ellerini sıkılaştırdı. Bir anda beni kucağına aldığında ağzımdan küçük bir çığlık kaçmıştı. "Hey indir beni! Draco indir dedim!"

Arkadaki koltuğa oturup beni de kucağına oturtunca kalkmak için yeltendim fakat izin vermemişti. Beni bırakması için konuşmaya başlamıştım. Söylediklerime cevap vermiyor sadece beni dinliyordu. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

En son dayanamayıp dudağıma yapışmıştı. İlk başta şaşkınlıktan tepki bile verememiştim. Karşılık vermeyeceğimi anlayınca geri çekildi. "Hermione ben özür dilerim."

"Öptüğün için mi özür diliyorsun?"

"Sana yaşattığım tüm kötü şeyler için özür dilerim. Senden bizim için bir şans daha istesem?"

"Nasıl yani? Barışmak mı istiyorsun?"

"Sevgilim ol. Sadece benim ol."

"Bana bunun imkansız olduğunu söylemiştin."

"Sensiz yapamıyorum. Bunu göremiyor musun? Bize bir şans daha verecek misin?"

"Birdaha beni üzecek misin?"

"Asla."

"Hey, bundan sevgilinin haberi var mı?"

"Sana sevgilim değil dedim."

"Sana inanmıyorum, Malfoy."

.