LEO JORDAN'DAN
"Hermione bana böyle davranmayı kes!" dediğimde kitabını alıp göğsüme çarparak elime verdi. "Tamam Leo.""Hermione son bir şans istiyorum. Bana bu kadarını fazla görme! Arkadaşlığımız için, son bir şans." dediğimde gözlerime baktı. "Arkadaşlar yalan söylemez." dedi.
"Ben-"
"Arkadaşlar öpüşmez. Arkadaşlar birbirlerinin kötülüğünü istemezler. Arkadaşlar ihanet etmezler."
"Ben sana ihanet etmedim. Ne zaman o aptal'a değer vermeyi bırakacaksın? Tek yaptığı seni üzmek."
"Senin yaptığın gibi mi Leo? Ben de kardeşinle hiçbir ortak yanınızın olmadığını düşünüyordum. Ama tamamen yanılmışım. İkinizde beni kırıyorsunuz."
"Hermione beni affetmen için elimden geleni yapacağım."
"Uzak dur benden!"
__________________________Narcissa Malfoy sonunda cesaretini toplayıp Hogwarts'a girince meraklı gözler onu bulmuştu. Draco, annesinin Hogwarts'a geldiğini öğrenince yanına gidip sıkıca sarıldı.
Genç adam, "Neden buraya kadar geldin anne?" diye sorunca genç kadın yürüyerek cevap verdi. "Konuşmamız gereken şeyler var." Bayan Malfoy oğluyla koridorlarda yürürken saçı hafiften karışmış kızı ve elinde orta boylarda ağır olduğunu düşündüğü kutuyu görünce durdu.
Oğlununda kıza baktığını farkedince, "Draco?" dedi ve oğlunu kolundan tutarak durdurdu. "Bayan Granger'a yardım etmen gerekmiyor mu? Sanırım elindeki kutu ona fazla ağır gelmiş." dedi ve gülümsedi. Hermione kadının sesini duyunca kafasını kutudan kaldırıp onlara baktı. Hızlıca yutkunup kadına cevap verdi. "Bayan Malfoy, sorun değil. Teşekkürler." dedi ve hafifçe gülümsedi. Draco hızlıca Hermione'nin elindeki kutuyu aldı ve "Gideceğin yere kadar eşlik edebiliriz." dedi ardından annesine döndüğünde annesi gülümseyerek onu onayladı.
Hermione, "Profesör Snape'in odasına götürmeliyim." dedi. Ardından nazikçe gülümsedi ve yürümeye başladı. Sonra da Dracoya döndü. "Annen gerçekten çok güzel bir kadınmış." dedi ve önüne döndü. Draco annesine bakıp, "O her zaman böyledir. En kötü anında bile Malfoy soyadını en iyi şekilde taşır." dedi ve Hermione'ye döndü. "Malfoy soy adını herkes taşıyamaz." diyerek yürümeye devam etti.
Snape'in odası mahzen katındaydı. Özel olarak o odayı istemişti. Kim bilebilirdi ki içine sevdiği kadını gömüp kendini de oraya tutsak ettiğini. Mahzen katına indiklerinde Slytherin'lilerin hepsi bayan Malfoy'a bakıyordu. Kadının gücüne çok büyük bir saygı duyuyorlardı. Zaten çoğuda Black kardeşlerin efsanesini biliyorlardı. Cissy, Meda ve Bella onlar birleştiklerinde çok güçlüydüler. Sırf kan statülerinden dolayı birbirlerine karşı savaşmışlardı. Bayan Malfoy merdivenden inerken bir eliyle oğlunun boşta olan koluna girip, diğer eliylede yere değen siyah kadife elbisesinin eteklerini tutuyordu.
Hermione onlara doğru gelen Leo ve yakın arkadaşı olan Sam'ı görünce hızlıca Draconun elindeki kutuyu alıp, "İzninizle bayan Malfoy." dedi ve merdivenlerden indi. Bayan Malfoy, kızın oğlunu görmesine engel olduğunu anlayınca, "Bu kız gerçekten çok kaba." dedi ve basamakları tamamlayıp Snape'in odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMİONE & SIR
Novela Juvenil[𝐬𝐚𝐟𝐤𝐚𝐧, 𝐛𝐮𝐥𝐚𝐧ı𝐠̆𝐚 𝐭𝐮𝐭𝐮𝐥𝐝𝐮.] 𝗞𝗶𝗺𝘀𝗲𝗻𝗶𝗻 𝗴𝗲𝗹𝗺𝗲𝘆𝗲𝗰𝗲𝗴̆𝗶𝗻𝗶 𝗮𝗻𝗹𝗮𝘆ı𝗻𝗰𝗮 𝗼𝘁𝘂𝗿𝗱𝘂 𝘃𝗲 𝘀𝗮𝗯𝗮𝗵 𝗼𝗹𝗺𝗮𝘀ı𝗻ı 𝗯𝗲𝗸𝗹𝗲𝗱𝗶. 𝗧𝗮̂𝗸𝗶 𝗭𝗮𝗯𝗶𝗻𝗶 𝘃𝗲 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆𝘂𝗻 𝘀𝗲𝘀𝗶𝗻𝗶 𝗱𝘂𝘆𝗮𝗻𝗮 𝗸𝗮𝗱...