Eve geldiğimde dudaklarım yanıyordu.Garry'nin yanında sakin durmaya çalıştım fakat çok utandım.Sa-sanırım Garry beni seviyor yada sadece arkadaşça ağlamamı durdurmak istedi.Bilmiyorum.Kalbim göğüs kafesimde sıkışmış bir kuş gibi öyle atıp duruyor ki bunu nasıl durdurabileceğimi de bilmiyorum.Ona orada yeniden sarılmak istedim.Bunu istediğime ne kadar inanamasamda onun bana gene sarılmasını beni yatıştırmasını istedim.Şu an kalbimin atışını düzeltmek için bana sarılmasını istedim,sadece.Odama gidip çantamı askıya astım.Üstümü değiştirdikten sonra lavaboya gidip birçok kez dudağımı yıkadım.Belki sıcaklığı gider diye düşünmüştüm...gerçekten.Fakat ne kadar yıkasamda yanmaya devam ediyordu.Sanırım psikolojik bir şey.Çünkü bir insan bir insanı öptüğünde bu kadar yanmaz.Annem beni öperken neden aynısı olmuyordu?Tekrar odama gittim.Üzerimde Garry'nin tişörtü kalmıştı.Üstüme pijamalarımı geçirdim.Pencerenin pervazına oturacakken Garry'nin tişörtünü yatağın üzerinden aldım.Pencerenin pervazından dışarıyı izlerken bir elimde de tişörtü tutuyordum.Ne yapıyordum ben böyle?Pencereye vuran ağır yağmur damlaları kulağıma ninni gibi geliyordu ve yavaş yavaş gözlerim ağırlaştı.
-------------------------------------
Bütün gün Ib'in okula gelmesini bekledim fakat gelmedi.Benim yüzümden mi gelmedi acaba?Kesinlikle beni sevmiyordu ve onun ilk masum öpücüğünü aldığım için eve gidince kendini asıp intihar etti (!) Kesin başına birşey geldi!Yada dün üşüttü ve hasta oldu ama ailesi evde değildi ve kendine yemek yapacakken bayıldı!Bu düşüncelerle içim içimi yiyordu bu yüzdende okuldan izin alıp erken çıktım.Evinin önüne geldiğimde kapının ziline birçok kez bastım.Kimse açmayınca aklıma gene o kötü düşünceler geldi.Mutlaka bir yerde yedek anahtar olmalıydı hemen eve girmeliydim.Paspasın altında yoktu,saksının içindede yoktu,en son posta kutusuna baktım ve bir anahtar buldum!Alelacele kapıyı açtım."Ib iyi misin?" diye bağırdım.Hiç ses gelmeyince odaları dolaşmaya başladım.Önce mutfağa baktım.Orada baygın bir Ib bekliyordum fakat orada değildi.İlk katta zaten pek fazla oda yoktu.Üst kata çıktığımda kapısı aralık olan bir kapı vardı.İçeri girdiğimde pencere pervazına benim tişörtümle beraber uyuyakalmış Ib'i gördüm.Bu kadar ağır uykusu olması biraz garipti ama onu sağlam bir şekilde bulduğum için içime belirsiz bir rahatlama duygusu yayıldı.Bir dakika bir noktayı atlamıyor muydum?Ib benim tişörtümle birlikte kıvrılmıştı.Benim tişörtümle.Benim.tişörtüm.Kasıtlı mı yapıyor yahu!Ama evin yedek anahtarını bulup onun evine giren benim.Çantamı odasının bir kenarına bıraktıktan sonra Ib'i kucağıma aldım.Hala tişörtüme sıkıca sarılıyordu.Onu yatağına yatırdıktan sonra aşağıya ind-inecektim.Başta ateşini kontrol etmek için onu alnından öpmüştüm.Biraz ateşi vardı.Onu öptükçe öpmek istemek benim suçum değildi.Tişörtümle uyumasaydı o zaman.Okula gelseydi yüzünü görseydim de evine gelmeseydim o zaman.Alnını öptükten sonra yanağına burnuna ve en son dudağına minik öpücükler kondurdum.Daha sonra aşağıya indim ve buzdolabını karıştırmaya başladım.Genellikle başka insanların buzdolaplarını karıştırmak hobim değildir ama Ib'e kahvaltı hazırlamak istiyordum.Bulduğum malzemeler ile krep yaptım.Daha sonra buzdolabından iki portakal çıkarttım çünkü krep malzemelerini ararken onlarda gözüme çarpmıştı.Tezgahta duran sıkacak yardımıyla portakal suyu sıktım ve gene buzdolabından reçel vb şeyleri çıkarttım.Hepsini bir tepsiye yerleştirirken mutfağın kapısında gözlerini ovuşturan Ib'i gördüm."Günaydın Ib!" dedim."Garry sen-" esnedi "ne yapıyorsun?" Doğru bunu açıklamak biraz zordu.Onu merak ettiğim için onun evine geldim ve onu yatağına yatırıp defalarca kez öptükten sonra mutfağına geçip buzdolabını karıştırdım ve ona kahvaltı hazırladım.Bunu yaptığımın düşüncesi bile psikopatçaydı."Sadece seni merak ettim ve bu yüzd-" Ib gelip bana sarıldı.Bana sarıldı.Sarıldı.Bu benim kurduğum bir rüya olmalıydı öyle değil mi?Kesinlikle bir rüyaydı bu."Ib senin ateşin var."Beynimde o kadar döndürdüğüm şeyden sonra Ib'e dediğim şey bu muydu yani?Ib bana sarılmayı kesti ve bir sandalyeye oturdu.Sadece sessizce ikimizde yeri seyrederken sessizliği Ib'in karın gurultusu böldü.Doğru ona kahvaltı hazırlamıştım!Tepsiyi Ib'in önüne koydum."Bu senin için.Buzdolabını karıştırdığım için üzgünüm ama kalkınca aç olacağını düşündüm bunu yapıp çıkacaktım."Ib kreplerden birinin üstüne azıcık salça sürüp küçük parçalara böldü.Daha sonra çatalla bir parça krebi alıp çatalı bana yöneltti."Sen yemeyecek misin?O kadar yapmışsın öyle yememi mi izleyeceksin?"dedi.Şu an kesinlikle bir rüyada olmalıydım.Gençliğimin yarattığı fantezi dünyasındaydım kesinlikle.Çatalı hala bana doğru tutuyordu."Yemeyecek misin?"dedi.Çataldaki krep parçasını yedim.Daha doğrusu Ib bana yedirdi.Lütfen bu bir rüyaysa hiç uyanmayayım.Çekmeceden bir çatal ve bir tabak aldıktan sonra Ib'in dediği gibi onunla birlikte krepleri yemeye başladım.Krepler bittiğinde "Teşekkür ederim Garry.Ve seni bu kadar meraklandırıp buraya kadar getirttiğim içinde üzgünüm."dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.Dudağı yanağıma değdiği anda onun ateşten yandığını farkettim.Ateşi sabahkinden daha yüksekti.Büyük ihtimal o bir rüyadaydı.Mutfağın kapısından hole doğru ilerlerken bir an sarsıldı ve onu düşmeden önce tutmamla beraber bayıldı.Onu yatağına yatırdıktan sonra;mutfakta bulduğum temiz bezleri ıslattım ve Ib'in yüzüne,kollarına,ayaklarına bezleri koydum.Eğer yarım saat içinde ateşi düşmezse onu hastahaneye götürecektim.Beş dakikada bir ateşini kontrol ediyor bazende bezleri tekrar ıslatıyordum.Kırk dakika sonra Ib'in gözleri yavaşça açıldı ve yanında beni görünce bana gülümsedi.Yatakta doğrulmaya çalıştı ve alnındaki bez düştü.Elimi alnına koyup ateşini gene kontrol ettim.Düşmüştü."Hiç uyanmayacaksın sanmıştım." dedim.Doğrulup yatağa oturdu ve "Otursana." dedi.Yanına oturduğumda başını omzuma yasladı ve "Garry hissettiğim duyguları anlayamıyorum fakat sürekli seni düşünüyorum ve kalbim çok hızlı atıyor." dedi.Kahkahamı durduramamıştım.Oda kahkahalarımla çınlarken Ib'in başını omzumdan kaldırdığını ve eli ile gözünü ovuşturduğunu farkettim.Ib'i ağlatmıştım.O kadar çok sevdiğim Ib'i ağlatmıştım.Onun duygularına karşı gülmüştüm ama sevgiyi böyle anlatması bence çok tatlıydı bu yüzden gülmüştüm.Onu kendime doğru çekerek omzumda ağlamasına izin verdim ve onu saçlarından öptüm."Senden nefret ediyorum Garry!" dedi.Gene güldüm."Bende seni seviyorum Ib." dedim.Ib kafasını omzumdan kaldırarak bana baktı.Ağlaması durmuştu.Nemli gözleri ile bana baktı ve gülümsedi.O sıcak gülümsemesini hiç unutmayacağım.Ib...seni gerçekten seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ib-Promise of Reunion
RomanceIb adlı RPG oyununun hikayesi çok hoşuma gittiği için mutlu sondan sonra ne olduğunun fanfictionunu yazmak istedim.Yani okumadan önce oyunun gameplaylerine bakabilir veya oyunu indirip oynayabilirsiniz.Ay reklam yapmış gibi oldu t.t Herneyse iyi oku...