bana hep "geçer bunların hepsi sevgilim, ağlama sen. sen ağlayınca benim canım çok yanıyor." derdin gözlerimdeki yaşları silerken. şimdiyse gözlerimdeki yaşları silen bir sen yoksun yanımda. soojin, ben niye seni geride bırakamıyorum? gördüğüm, duyduğum, konuştuğum her şeyde sen de varsın soojin. detaylarda gizlisin ve ben bundan hiç hoşlanmıyorum soojin. çık ortaya artık. gücüm kalmadı benim.
ağlak biriyim ben soojin, en iyi sen bilirsin aslında. sen gittiğinden beri yaptığım tek şey abartısız ağlamak. diğerleri geliyor arada, hatırlamakta zorlandığım seyler söyleyip azarlıyorlar beni. oysa onlar da biliyor, ben sana bir ip ile bağlıydım. ve sen o ipi bile bile kopardın.
sensiz ben, ben olmuyorum soojin. biz olmalıyız, sen ve ben değil. anlıyor musun seo soojin? beni tek başıma bırakamazsın. bana bunu yapamazsın soojin.
seni istiyorum ben. başka bir şeyi istemiyorum. şimdi gelirsen söz veriyorum, affedeceğim seni. söylediğin ve yaşattığın her şeyi unutacağım, gerçekten. tek yapman gereken dönmek soojin. gel ve sıkı sıkı sarıl bana. bırakma beni soojin. yapış dudaklarıma göz yaşlarım yanaklarımda süzülürken. ağzına gelen tuz tadına rağmen bırakma beni, daha da sahiplen beni. içimdeki en ufak boşluğu bile kendinle doldur soojin. sana muhtacım ben, sana açım. o yüzden geri gel soojin.
ağlıyorum ben soojin. gözyaşlarımı silip öpmen lazım soojin. geri gelmen lazım. çünkü sensiz olmuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yası tutulamayan ölüler
Short Storybana son dediğin şey geri döneceğimdi ve ben de bu yüzden kapıda bekledim. hasta olduğum için kızma sevgilim, bunu sen istedin. sooshu