↪︎ chapter one

1.6K 160 144
                                    


Özel olarak ayrılmış kocaman odandaki görkemli makyaj masasının başına geçmiş makyajını yapıyordun.

Bir anda beline dolanan ellerle, allığı yüzüne sürmeyi bıraktın. Sıcak dudaklar boynuna değdi ve birkaç öpücük bıraktı.

Makyaj malzemelerini kapatıp yerlerine koydun ve kırmızı, gösterişli sandalyeden kalktın.

Kıyafetlerini almak için dolabın karşısında geçtiğinde Nanami arkandan geliyordu. Büyük eller tekrar bel oyuntunu kavradı.

"Küs müyüz sevgilim?" diye fısıldadı kulağına. Nanami'nin senin yüzünü gördüğüne adım gibi emindin. Gözlerini devirdin ve askılıktan rastgele bir elbise seçtin.

"Anlaşılan öyleyiz." Nanami, ellerini füme rengi kumaş pantolonun cebine attı, sırtını biraz geriye vererek daha dik bir pozisyon aldı. Bu hareketiyle beraber üzerindeki mavi gömlek, kaslı vücuduna daha çok yapıştı.

Derin bir nefes aldın. Elbisenin fermuarını çekmek için arkana uzanmaya çalıştın. Fermuarın küçük bir kısmını kapattın fakat kalanına esnekliğin yetmedi.

"Kento," Arkanı döndüğünde kahverengi gözlerle karşılaştın. Seni süzdüğünü farketmemiştin.

Gözlerini kaçırdın. "Fermuarımı çeker misin?"

"Tabii, prenses." dedi ve birkaç adımda yanına geldi. Parmak uçları açıkta kalan tenine değdiğinde sanki orası yanmış gibi hissettin.

İşte, Başkan'ın sende yarattığı etki buydu. Kaç kere birlikte olmuş olsanız da, sana her dokunduğunda kalbinin ritmi bir maraton koşmuş gibi hızlanırdı.

Aşağı inen fermuar ve gevşediğini hissettiğin kumaşla kaşların çatıldı. "Yukarı çekeceksin."

"Ah, afedersin." Sarışın adam kendi kendine kıkırdadı, fermuarı tek hamlede yukarı çekti ve sırt dekoltenin açık bıraktığı tenine birkaç öpücük bıraktı.

İstemsizce güldün ve kendini geriye attın. "Nanami, yapma!"

Nanami de senin kıkırdamanla birlikte güldü. Enseni öptü. "Gece benim çıkaracağım kıyafetleri sana benim giydirmem hakkında ne düşünüyorsun?" Elleri belini sardı, çenesini omzuna koydu ve karşınızdaki boy aynasına baktınız.

"Bence bu aramızdaki şeyi arttırıyor." dedin, aynaya bakarak Nanami'nin seni saran ellerini incelerken.

Nanami, kafasını kaldırmadan sana döndürdü. "Aramızdaki şey... O şeye bir isim koymayı düşünmez misin?"

Sinirle güldün. Nanami'nin ellerini tutarak kendinden ayırdın ve yatağın üstüne koyduğun siyah, ince ceketi koluna astın.

Nanami senden hâlâ bir cevap beklerken, onun karşısında geçtin. Dudağının kenarına dudaklarını bastırıp geri çekildin. Kırmızı rujunun izinin, kendi teninde olduğunun aklına geleceğini sanmıyordun.

"Aramızdaki şeye bir isim vermek... Düşünürüm tabii ki," diyerek geniş ve lüks otel odasının kapısına yürüdün. Beyaz demir kapıyı açmadan önce arkanı döndün ve Nanami'ye bakarak sırıttın.

"Eğer artık karından boşanmayı düşünürsen."

╒═══⋰☄︎•✧•☄︎⋱═══╕

៚ government hooker | nanami kento  [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin