↪︎ chapter eight

1K 128 149
                                    


Son model arabanın kapısını sertçe kapatırken bir yandan da cebindeki telefonu çıkarıyordu Nanami. Telefonun tuş kilidini açtı, arama kısmına girdi.

Gojo'nun adını bulduğunda sinirle üstüne tıkladı. Dişlerini birbirine bastırırken beyaz saçlı adamın telefonu açmasını bekledi.

Birkaç çalmanın ardından telefon açıldı ve Gojo'nun normale göre daha enerjisiz çıkan sesi duyuldu. "Alo, Nanami? Her şey yolunda mı? Y/N iyi mi?"

Senin adını duyunca sinirle güldü sarı saçlı adam. "Seninle konuşmak istiyorum Satoru. Attığım konuma gel, uzun sürmesin."

Emrivaki bir şekilde konuştuktan sonra karşı tarafın sessizliğini dinledi. Birkaç saniye sonra "Pekala, geleceğim." dedi ve telefonu kapattı. Nanami hızlıca konumu arkadaşına gönderdi ve arabasının önüne geçti, sonsuz maviliği izledi.

Bir yandan düşünceler aklında uçuşuyordu tabii ki. Kendisine yalan söyleyip söylemediğin, eğer bu dediklerin doğruysa -ki bu ihtimalden ölesiye korkuyordu- ne yapacağını düşünüyordu Nanami. Kafasındaki tüm soru işaretlerinin cevabı, biraz sonra Gojo'nun vereceği yanıta bağlı olacaktı.

Hızla yaklaşan ve aniden fren yapan bir arabanın sesi duyuldu, Nanami'nin çok yakınlarındaydı. Anlamıştı onun geldiğini. Kafasını kaldırma gereği bile duymadı.

Beyaz saçlı adam, gözündeki güneş gözlükleriyle birlikte arkadaşına doğrü yürüdü, onun arabasının önünde durdu.

"Nanami, beni neden çağırdın?"

Sarışın adam denize bakmaya devam ederek cevapladı. "Sana Y/N'in evinin anahtarını getirmeni söylediğimde," Gözleri arkadaşına döndü. "Benim evime uğramadın bile değil mi? Çünkü sende zaten vardı."

Gojo, mavi gözlerini kırpıştırdı. "Hayır, Nanami. Ne saçmalıyorsun?"

"Bir şey saçmaladığım yok!" Nanami, ellerini yumruk yaparak bağırdı. "Şimdi," dedi işaret parmaklarından birini uzatarak. "Sorduğum soruya dürüstçe cevap vereceksin."

Gojo Satoru, arkadaşının bulunduğu hali garipsermil gibi baktı ve kafasını salladı.

"Y/N'yle," dedi Nanami, zorlanarak. Nefesi kesiliyormuş, kalbi duracakmış gibi hissediyordu. Elleri titriyordu.

"Onunla yattın mı Satoru?"

Gojo'nun kaşları havalandı ve göz bebekleri genişledi. Yutkundu, adem elması yukarı hareket etti.

Kafasını iki yana salladı. "Hayır," kollarını iki yana açtı. "Hayır Nanami, asla sevgilinle yatmadım."

Bir adım öne geldi Nanami. "Eğer yalan söylüyorsan-"

"Hayır, Nanami. Eskiden ondan hoşlanıyor olabilirim ama o artık senin sevgilin, benim duygularımın önemi yok." dedi konuşmanın sonuna doğru yüzüne yerleşen buruk bir gülümsemeyle.

Nanami derin bir nefes alıp burun kemerini sıktı. "Y/N hamile, sana bunu sormamın sebebi buydu."

Mavi gözler epey irileşti. Sarışın adama şaşkınlıkla baktı. "Ben ne alakayım, aptal? Kaç haftadır kızı görmüyorum bile, senden olduğu belli değil mi?"

"Bana babasının sen olduğunu söyledi."

Duyduğu cümleyle beraber beyaz saçlı adamın şaşkınlığı daha çok arttı, dudakları aralandı. "Ben- Nanami, imkanı yok." Kafasını iki yana salladı.

Arkadsşından ses gelmeyince konuşmaya devam etti Gojo. "Hey Nanami, ben kız arkadaşınla yatacak birisi değilim. Bana inanmıyor musun?"

"Yani gerçekten yatmadınız?" Bir kez daha teyit etti Nanami. Gojo kafasını salladı. "Hayır, yatmadık dedim ya!"

Nanami tekrar önüne döndü. Poposunu arkasındaki arabaya yasladı ve kollarını önünde bağladı. "O zaman neden böyle bir şey söyleme gereği duydu?"

Daha çok Gojo'ya değil de kendisine soruyormuş gibiydi, yine de cevabı Gojo verdi.

"Belki Rina'nın hamile olmasıyla ilgili bir şeylerdir." diye bir fikir ortaya attı Gojo. "DNA testi hâlâ çıkmadı nasılsa."

"Sahi," diye mırıldandı Nanami, elini cebine atarken. Tekrar telefonunu çıkardı ve son arananlardaki numarayı çevirdi.

"Merhaba Shoko, Nanami ben. Test sonuçları hakkında bilgi almak istedim."

"Merhaba Nanami," Genç doktorun sesi duyuldu. "Sonuçlar şimdi çıktı, Rina burada bekliyordu ama henüz ona bile göstermedik. Tam vaktinde aradın."

"Shoko," Nanami mırıldandı, diliyle dudaklarını ıslattı. "Bana test sonucunu telefondan söyleme şansın var mı acaba?"

"Aslında bu, prosedüre aykırı, yapmamam gereken bir şey ancak..."

"Lütfen," diye mırıldandı genç adam.

"Ama Rina senin öğrendiğini bilmesin." diye tembihledi onu genç kadın. Nanami hızlıca kabul etti.

"Pekala, bakalım... Hazır mısın?"

"Lütfen Shoko, çabuk söyle şunu!" Diyerek haykırdı Nanami. Gojo onu keyifle sorıtarak izliyordu.

"Bebeğin babası sen değilsin Nanami, rahatlayabilirsin."

"Tanrım!" diye bağırdı sarışın adam. "Çok teşekkür ederim Shoko, çok. Şimdi kapatmam lazım." Telefonu kadının yüzüne kapattıktan sonra beyaz saçlı arkadaşının omuzlarına atladı.

Gojo da Nanami'ye sarıldı. "Biliyordum Gojo! Ben değilim işte, biliyordum!"

Gojo kendi kendine güldü ve geri çekildi. "Otuz beş yaşında adamsın, yaptığın hareketlere bak."

Nanami de kendi kendine güldü. Aklına gelen şeyle gözleri büyüdü, Gojo'nun kolunu tuttu. "Benim bunu Y/N'ye söylemem lazım." dedi, ölüm kalım meselesiymiş gibi. Hızla arabasına adımladı.

Gojo, onun arkasından bakarak güldü. "Dikkat et aptal, kaza yapayım deme!" Dediyse de Nanami çoktan arabayaa binmiş ve gaza basmıştı bile. 

Arkadaşı gittikten sonra tek başına biraz daha durdu orda genç adam. Kaç yıllık arkadaşının bu halleri ona enteresan ve inanılmaz geliyordu. Bunun olmasına neden olan şey ise aşktı; bunun olmasını sağlayan şey sendin.

╒═══⋰☄︎•✧•☄︎⋱═══╕

rahatladiniz mi. bari😁😁

៚ government hooker | nanami kento  [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin