𝘫𝘶𝘴𝘵 𝘸𝘩𝘪𝘴𝘱𝘦𝘳 𝘵𝘩𝘢𝘵 𝘺𝘰𝘶 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘮𝘦 // 𝘮𝘪𝘯𝘭𝘪𝘹

27

Min<3:
Aylarca düşündüm, beni neden sevmedin?

My Baby:
Aylarca düşündüm, beni neden sevdin?

Min<3:
Sevilecek biriydin, beni kendine çektin ve giderek daha da kapıldım bu kuvvete.

My baby:
Sevecek biri değildim, bilemedim nasıl seveceğimi.
Bir gün geldin ve dedin ki "sevdim seni, sev beni."
Bana öğret dedim, bilmiyorum.
Kendin öğren dedin, denememe izin vermeden gittin. Uzaktan uzağa sevmeye çalıştım, doğrunun nasıl olduğunu söylemedin.
Beklentilerini karşılamadım.

Min<3:
Beklentilerimi karşılamanı istemedim.
Beni sev istedim.

My baby:
Seni sevdim, hoşlanmak zorunda mıydım? Zorladım kendimi ve verdim sevgimi. Yine de yetmedi. Açgözlüydün, hep ilgimi istedin. Ben senden hoşlanmak için çabalarken sen nefret ediyormuş gibi yaptın benden.

Min<3:
Zaman istemiştin, verdim tıpkı bana verdiğin gibi.

My baby:
Senin aksine bunu kastetmedim ben. İlgim değişsin diye zaman ver dedim. Kabul ettin ama konuşmadın, neden? Oysa söylemiştim sana, aramızı açmayalım.

Min<3:
Öldürdün beni çünkü, zaman isterken bile kırdın beni.

My baby:
Benden uzak kalma dedim sana. İstemiyorum dedim. Yemin ettim tüm kalbimle ve beni tersledin, zaman istedin çünkü bencildin. Sana alışmamı beklemek istemedin.

Min<3:
Senden hoşlandım, itiraf ettim ve zaman istedin. Verdim, en güzelimi verdim. Benden hoşlanmadın.

My baby:
Çünkü sensizdim, zamanını verdin ve kendin gittin.
Yoruldun, zaman istedin ve en güzel zamanımı verdim sana.
Gittikçe uzaklaştın ve benden nefret edeceğini düşündüm, gözlerin bana her döndüğünde öyle görünüyordu. Arkadaşların öyle konuşuyordu. Bıktım. Bıktım. Bıktım. Bıktım.

Min<3:
Yoruldum. Yoruldum. Yoruldum. Yoruldum.

-

Minho telefonu bir kenara fırlattı ve sinirle etrafa bakındı. Oturduğu sınıftaki her şey kayıyor, bulanıyordu. Sinirle ayağa kalktı ve önündeki sıraya diziyle vurup kendine yol açtı. Sinir kendisini kontrol ederken boş okul koridoruna çıktı.

Aylardır yorgundu. Yongbok, bir tanesi, onu yormuştu. Belki ona zarar vermişti ama o da ona zarar vermişti. Tanrı karşılığını vermişti.

"Lee Minho!"

Arkasına döndü ve gür sesin cılız sahibine baktı. Kendisi gibi zayıf ve güçsüzdü. Muhtemelen sağlıksız vücudu yüzünden saçları dökülmüş, yüzü çökmüştü.

Onu nasıl yarı yolda bıraktığını hatırladı genç. Bencil olan Yongbok'a ceza vermişti. 'Sevgisini vermediyse sabrını versin'

"Bu günkü 11.11 dileğim gebermen, umarım en kısa sürede ölürsün."

Genç güldü.

"Bu günkü 11.11 dileğim sürünmen, ölmekten beter ol."

Yongbok gülümsedi.

"Bunu daha önce de diledin"

"Diledim, nereden bildin?"

"Sürünüyorum, aylardır"