20

418 47 8
                                    



Genç çocuk elindeki telefonu kenara bırakıp iç çekti, elleri usulca saçlarına sızdı ve hafifçe çekiştirip geriye attı. Odasına göz gezdirdi ve ayağa kalkıp camı açtı. Eli hafifçe göğsünün üstüne gitti ve kestikçe birkaç nefes verdi.

Tansiyonu oynamıştı galiba, başı dönüyordu ve parmak uçları uyuşuyordu hafiften. Savsak adımlarla banyoya adımladı, soğuk suyla yüzünü ve ensesini ıslatıp mutfağa yürüdü. Kendine bir bardak soğuk su doldurdu ve dikeleyip birkaç derin nefes aldı.

Artık nefret edilen taraf olmaya başlamıştı. Her zamanki gibi insanlar için çabalayan tek taraftı. İki dakikalık mesajlaşma için bütün moralini ayarlayan, tüm planlarını değiştiren ve her seferinde değersiz hisseden taraf olmuştu.

Üzülüyordu artık ve bunu farkına varmıştı ilk kez. Bedeninin içinde gezinen öfke ve hüzün tomurcuklarını kalbinin en derinlerinden, soluklarında hissetmeye başlamıştı.

Tekrardan derin bir soluk aldı. Mutfak masasına yığdığı test kitaplarına bakıp saçlarını geriye attı ve kafasını eğerek geometri kitabına göz attı. İç açıcı görünmüyordu, içini karartıyordu.

Sinirle bir soluk verdi bu sefer. Önündeki kitabı yanına koydu ve kenardaki biyoloji kitabını alıp soru çözmeye başladı. 'En azından daha iyi olduğum bit ders' diye geçirdi içinden.

Çünkü geometride gerçekten berbattı.

Tabi arkadaşlık ilişkilerinde olduğu kadar olmasa da.

𝘫𝘶𝘴𝘵 𝘸𝘩𝘪𝘴𝘱𝘦𝘳 𝘵𝘩𝘢𝘵 𝘺𝘰𝘶 𝘭𝘰𝘷𝘦  𝘮𝘦  // 𝘮𝘪𝘯𝘭𝘪𝘹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin