Güzel Gecenin Acı Sabahı

68 4 4
                                    

Aradan 2 bahar geçmişti Vera sırtına kalın hırkasını alarak kaldığı odadan Alpagunun yanına vardı. Elindeki mum rüzgardan titriyordu. Birazdan söyleyeceği sözler Verayı en az soğuk kadar ürpertti. Yavaşca Alpagunun kapısına vurdu. İçeriden Alpagunun ayağa kalkma ve üstünü giyme sesleri duyuluyordu. Alpagu kapıyı açınca Vera'nın gözleri parıldadı. Alpagu ise gecenin bu vaktinde gelen Vera'nın şımarık hallerinden başka bir şey olmayacağını anlamıştı. Vera Alpaguyu her gördüğünde boynuna atlardi fakat bu sefer başı önündeydi. Alpagudan onu ilk gördüğü zaman ki gibi korkuyordu. Alpagu da bunu fark edip durumun ciddi olduğunu anladı. "Neler olur Vera Hatun, bu halin nedir ?" Vera gözleri dolu dolu Alpaguya bakıp, "İçeri buyur etmez misin Yabgum" Alpagu geri çekilerek buyarasin Hatun der. Vera hırkasını yatağa bırakarak Alpaguya döndü ve ellerini tuttu." Alpagu Tengri bize bir bala verdi. Kutlu kanının devamı için bir oğul verdi." Dedi. Alpagu şaşkınlıkla Veraya baktı. Alpagu bu habere çok sevinmişti elini sevinçle Vera'nın karnına koydu ve mutlulukla ona sarıldı.

Bu mutlu gecenin sabahına obaya bir Alp geldi. Oba o gün kara haber ile boyandı. Han uçmağa varmıştı. Vera bunun ne demek olduğunu biliyordu. Alpagu Han olacaktı. Bu bala onlara şans getirmişti. Alpagu üzüntü ve heyecanla hemen üstünü giydi. Vera da ona hızlı bir şekilde eşlik etti. Vera da atına binip Gök Orda'ya gidecekti fakat Alpagu " Sen burda kal Vera, eğer gebeysen bu çok tehlikeli." Dedi. Vera ise evdeşinin onu düşünmesine mutlu olarak arkasından su döktü.

Alpagu ve alpları dört nala Hanlığa vardılar. Han'ın cansız bedeni avluda yatarken kamlar başında sagu yapıyorlardı. Alpagu atından inip babasının cansız elini öptü ve gözünden az da olsa bir kaç damla yaş süzüldü. Balçın Hatun oğluna sarılıp kafasını öptü. Sanki bir gecede kadın da ölmüştü. Alplar Ulu Han'ı keçeye sarıp kurgana götürmek için at arabasına yükledikleri sırada içeri Balamir Tegin girdi. Herkes şaskınla dönüp ona baktı çünkü yanında minicik bir çocuk vardı. Daha anca 1 yaşında olan bir bala.  Eşyalarını indiren künelere bir şey fısıldadı ve küneler şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Balamir hızlı adımlarla babasına koştu ve keçeye sarılan bedenine sadece bakabildi. Ailesinden uzak kaldığı şu 2 yılda bir ölümün acısını yeni saran Balamir yeni bir acı ile yarasını tazelemişti. Annesi öfkeyle karışık Balamire baktı "Bu çocuk kimin Balamir ne eder senin yanında." Balamir gözleri ile küçük balayı aradı. Bir künenin kucağında onu görünce rahat bir oh çekti. "Benim balamdır ana ama imdi vakti değildir. Babamı kurgana koyduktan sonra anlatırım elbet."

O gün batımında Salur Han toprağa , Balamir ailesinde , Alpagu da hanlığa kavuştu.

Kurt ve PençeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin