2.Bölüm:Sen Kimsin?

88 9 12
                                    

  Korkmuş ve şok olmuştum. Çantamda ki kitap kapının önünde öylece duruyordu. Kardeşimin sesini duyunca biraz olsun rahatladım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Kitabı alıp sessizce odama çıktım. Kitabı masama koydum ve hemen çantamı yokladım. Korktuğum şey olmadı ama bu daha korkutucuydu. Kitap hala çantanın içindeydi.

  Korkudan soluk soluğa kalmıştım. Sakinleşmeye çalıştım ama düşündekçe deliriyordum. Düşünceler beynimi kemiriyordu. Sakinleşmek için mutfağa gittim, bir bardak su içtim. Kardeşim gelip acıktığını söyledi. Ona sandviç hazırlayıp çizgi film açtım. Çünkü çözmem gereken bir durum vardı.

  Sakince odama çıktım. Artık kitapları karıştırmanın zamanı gelmişti. İlk önce çantamda ki kitabı açtım. Sayfaları yıpranmış ve sararmıştı. İlk sayfada bir imza vardı. Bu imza çok tanıdık gelmişti ama bir türlü çıkaramadım. Aklımda bulunması için fotoğrafını çektim. Sayfaları çevirdim. Bir günlüğe benziyordu. Yarım yamalak baktıktan sonra ilk sayfayı açtım ve okumaya başladım:

"                                                 09.02.2018

  𝑩𝒖𝒈𝒖̈𝒏 𝒄̧𝒐𝒌 𝒈𝒂𝒓𝒊𝒑 𝒈𝒆𝒄̧𝒕𝒊. 𝑶 𝒄̧𝒐𝒄𝒖𝒌 𝒌𝒊𝒎 𝒃𝒊𝒍𝒎𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑨𝒄𝒂𝒃𝒂 𝒃𝒂𝒏𝒂 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏 𝒃𝒖 𝒈𝒖̈𝒏𝒍𝒖̈𝒈̆𝒖̈ 𝒗𝒆𝒓𝒅𝒊? 𝑵𝒆𝒅𝒆𝒏 𝒌𝒂𝒑𝒔̧𝒐𝒏 𝒕𝒂𝒌𝜾𝒚𝒐𝒓𝒅𝒖? 𝑵𝒆𝒅𝒆𝒏 𝒚𝒖̈𝒛𝒖̈𝒏𝒖̈ 𝒈𝒐̈𝒔𝒕𝒆𝒓𝒎𝒆𝒅𝒊 𝒌𝒊? 𝑵𝒆𝒅𝒆𝒏 𝒃𝒖𝒓𝒂𝒚𝒂 𝒚𝒂𝒛𝒎𝒂𝒎 𝒛𝒐𝒓𝒖𝒏𝒍𝒖𝒚𝒅𝒖 𝒌𝒊? 𝑩𝒖 𝒅𝒆𝒇𝒕𝒆𝒓𝒊 𝒂𝒕𝒎𝒂𝒍𝜾𝒚𝜾𝒎. 𝑶𝒏𝒖𝒏 𝒅𝜾𝒔̧𝜾𝒏𝒅𝒂 𝒉𝒆𝒓𝒔̧𝒆𝒚 𝒈𝒖̈𝒛𝒆𝒍𝒅𝒊. 𝑬𝒏 𝒚𝒂𝒌𝜾𝒏 5 𝒂𝒆𝒌𝒂𝒅𝒂𝒔̧𝜾𝒎 𝒊𝒍𝒆 𝒄̧𝒐𝒌 𝒆𝒈̆𝒍𝒆𝒏𝒅𝒊𝒌..            "

  Bu imza, el yazısı çok tanıdıktı ama bir türlü çıkaramıyordu. Kapşonlu çocuk kimdi? Bu defter neydi? Hiçbir sorunun cevabı yoktu. Diğer sayfaları çevirdi. Ama hepsi günlük şeylerdi. Birkaç sayfa sonra bir sayfanın yırtılmış olduğunu fark ettim. Diğer sayfa da bir gariplik sezdi. Tam okuyacağı sırada kapı çalmıştı.

  Kapıyı açmak üzere aşağıya indi. Gelen annesiydi. Hemen kapıyı açtı ve annesinin elindeki poşetleri alıp mutfak tezgahının üzerine yerleşti. Arkasından annesi de son iki poşeti tezgaha yerleştirdi.

"Kızım tedirgin gibisin bembeyaz olmuşsun iyi misin?"

"İyiyim anne biraz önce merdivenden düşüyordum ani olunca çok korktum o yüzdendir."

"Peki öyle olsun."

  Annemin olayı kurcalamamasına sevinmiştim. Mutfaktan bir şişe su alıp odama geri çıktım.

  1.kitap aklımdan çıkmış olacak ki hemen 2.kitaba yöneldim. 2. Kitapta yine ilk sayfada bir imza vardı bu sefer farklı, ama tanıdık değildi. Sayfayı çevirdi, aynı şeyler yazıyordu fakat farklı bir el yazısı ile yazılmıştı. Kelimeler, cümleler, noktalar, soru işaretleri hepsi aynıydı. Delirmiş gibi hissediyordum. Sakin olmaya çalıştım.

  Biraz daha Bir şeyler düşündükten sonra kafamı dağıtmak adına telefonu elime aldım. Kızlar bayağı bir mesaj yazmıştı. Mesajları tek tek okumaya başladım. En son mesajda:

"Yarın bizim eski okula gidelim mi? Hem öğretmenlere sürpriz yaparız. Size uyarsa ben müdürden izin alırım." yazmıştı Zeynep. Müdür Zeynep'in Amcası olduğu için izin almak bebek işiydi.

  Ben tabiki kabul ettim. Hocalarımı özlemiştim sonuçta. Herkes kabul etti. Bizim aslan parçası gelmeden olmazdı o yüzden hemen Buğra'ya yazdım. Fırsatı kaçırır mı hiç. Maksat ders dinlememek olsun tabi. Hemen evet dedi.

  Ben Buğra'yla yazışırken kapı çaldı. Anneme kapıya bakması için seslendim. Ama ses yoktu. Bir kere daha seslendim. Hala ses yoktu. Normalde beni duyardı. Kapı hala çalıyordu. Korkmuştum biraz. Hele bu defter olayından sonra. Biraz değil, sanırım çok korkmuştum..

Ölümlü Okul (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin