Merhaba günlük.Sonunda yılın en sevdiğim ayı olan ekim ayına girmiş bulunmaktayız. Yağacak yağmurları, dökülecek yaprakları, etrafı saracak turuncu görüntüyü düşündükçe heyecanlanıyorum ve bu heyecan bana hayata tutunma enerjisi veriyor.
Bu sıralar çok duygusalım. Duygusallığın her zaman zayıf bir nokta olduğunu düşünmüşümdür ama asla öyle olmadığının da farkındayım. Bana insan olduğumu hatırlatıyor. Ama herkes benim gibi düşünemiyor maalesef. Kimsenin öyle anlarda beni görmesini, sırf omega olduğum için küçümsemesini istemiyorum.
Bugün haftasonu ve tüm günümü Jimin ile evde geçirdim. Kızgınlığını atlattı ve eski kuduruk haline geri döndü. Gününü bu kadar dolu dolu yaşamasına hayret ediyorum gerçekten. Mühendislik okumasına rağmen dans kursuna gidiyor ve bazen internetten iş yapıyor. Ben sırf mutfağa gitmeye üşendiğim için nerdeyse hiç su içmedim bugün. Jimin'in benim yanımda olması beni birçok şeye teşvik ediyor açıkçası. Önceden de dediğim gibi; o kesinlikle kurtarıcı bir melek.
***
Jimin'in yaptığı market alışverişi eve farklı bir boyut getirdi. Simülasyonda gibiydik. Hemen abur cuburları hazırlayıp kendimizi salondaki L koltuğumuza attık. Bu benim yıllardır hayalimdi biliyor musun...Evet L koltuk. Bunca zamandır kendimi salonumdaki L koltuğumda hayal ediyordum ve gerçekleştiği için çok mutluyum. Jimin de bu zaafımı bildiği için koltuğu satın almaya beraber gitmiştik. Rengi de gri hatta...daha ne isteyeyim lan ben. Gerçekten sabaha kadar buraya koltuğumu anlatabilirim.
***
Çıktığı ilk gün Disney+ almıştık ve her gün dizi film ne varsa sömürüyoruz. Onun dersleri benden daha fazla olduğu için bazen vakit bulamıyoruz ama bugün haftasonu olduğu için kaçamak yapmak istedik ve hemen eski Disney dizilerinden birini açtık. Tam 3. bölüme geçmişken telefonuma bir bildirim geldi. Parmaklarımı yalayıp telefonu elime aldım.
(Instagram) : jjeonjkk seni takip etmek istiyor.
Normalde siktir eder diziye devam ederdim ama profil fotoğrafı ilgimi çekmişti ve tanıdık gelmişti. Bu yüzden Jimin'in neden diziyi durdurdun söylemlerine aldırış etmeden çocuğun profilini gezdim.
Evet sen anladın kim olduğunu. Küçücük fotoğrafı bile daha kim olduğunu bilmeden ilgimi çekiyor ve bunları asla kendime yediremiyorum. Geçen yaşanan olaydan dolayı ona karşı çok güçlü hırslarım vardı 'kölem edeceğim' falan gibi. Ama bunları nasıl yapacağımı bile düşünmedim. Hatta onun bana istek atacağını falan bile düşünmemiştim. Telepati yöntemiyle bana istek attırdım resmen. Korkulur benden. Bu kadar hızlı olmasına çok şaşırdım. Sonuç olarak; beklediğim fırsat ayağıma geldi. Onu o günden sonra hiç görmemiştim ve açıkçası neler yaptığını merak ediyorum. Biraz. Umarım story falan atıyordur.
Jimin tabii ki de yaşadığım tüm olayları biliyor. Bu yüzden yine her zamanki gibi evde çığlık atıp durdu. Ben ise ne yapacağımı bilemez halde biraz bekledim. İsteği şu an attığı için bekletmem gerekiyordu. Çok hevesli gözükmemeliydim. Peşimde sürünmeliydi. Tabii bunları söylerken ya isteği çekerse diye korkmadım değil. Ayrıca profilinde Hoseok'la arkadaş olduğunu gördüm ve bunu yarın Hoseok'a soracağım çünkü muhtemelen şu an uyuyodur.
O istek attığında saat gece 1 sularıydı ve ben o isteği 3'e kadar beklettim.
Şu an sabah 6 sularında yazıyorum bunları sana. Çünkü inanamayacaksın ama...evet düşündüğün gibi. Bu saate kadar onunla konuştum.
İsteğini kabul ettikten yaklaşık 5 dakika sonra bir mesaj geldi. Oyun istiyordu abisi. Ben de oyununa ortak oldum.
(1 yeni mesaj)