dikkat sayın okuyucular!!! toplu sakso 5 dk sonra baslayacaktir!!!
wow açıklamaya koydugum sarkı. cok aradım koymak icin. herrr nnyseee hadi baayyss
***
Bugün cuma. Olmamasını dilerdim ama maalesef derslerim vardı. Okula gitmek zorundaydım yani. Eve gelince de valizimi hazırlayıp erkenden uyumam gerekiyordu. Her şeyimi tamamladım ama şu an bunu yazdığım için belli ki erkenden uyuyamayacağım.
Bu sabah Jimin'le beraber kahvaltı yaptık. Annemin mesajlarından ve Jungkook'un hallerinden bahsettim. O da pek anlam veremedi ama zaman geçtikçe bana açılacağını söyledi. Ben de öyle umuyorum. Jungkook'u bu kadar suçlu hissediyorken görmek beni gerçekten çok şaşırttı çünkü.
Hava yağmurluydu. Bu hoşuma gitmişti çünkü yağmurlu havada kulaklıkla şarkı dinlemenin tadı bambaşka. Biraz mod yükseltici şarkılar dinleyerek okula gittim. Kahvemi alıp sınıfa geçtim hemen.
Sınıftan bu zamana kadar sadece bir belki de iki defa konuştuğum bir kız yanıma geldi. Belli ki mevzu derindi.
"Taehyung, merhaba. Nasılsın? Bugün saçların çok güzel görünüyor. Hangi kremi kullanıyorsun?"
Bir şey istiyordu ve kıvranıyordu.
"Teşekkürler Seulgi, iyiyim. Krem kullanmıyorum aslında. Sen nasılsın?"
"O zaman saçların çok sağlıklı böyle durduğuna göre. Ve ben de iyiyim. Senden bir şey isteyecektim de, yapabilir misin?"
"Yapabileceğim bir şeyse tabii ki."
"Şey...bunu söylemek utanç verici aslında. Park Jimin. Sanırım onla arkadaşsınız. Takipçilerinde gördüm ve birbirlerinize yorum atmışsınız. Acaba bana numarasını verme ihtimalin var mı?"
Bu kızın Jimin'in bir omega olduğu hakkında bir bilgisi var mıydı acaba diye geçirdim içimden. Çünkü kız da omegaydı ve Jimin'le ne işi olacak merak ettim doğrusu.
"Yani, biraz değişik bir istek. Neden peki? Sen veya arkadaşlarından ona karşı duyguları olan falan mı var?"
"Aslında tam olarak öyle değil. Arkadaş çevresi geniş bir insan ve yanında çok yakışıklı alfalar var. Anlayacağın biraz onunla takılmak istiyorum."
"Numarasını verebilirim ama bu isteklerin seni sapık gibi gösterebilir. Önce kendini açıklarsın. Sonra hoşlandığın biri varsa Jimin yardımcı olur."
Ne kadar garip bir istek öyle değil mi? Kimseyi anlayamıyorum artık. Çok sabırsızlar ve hayatları pişmanlıkla dolu. Neyse ki benim Jungkook'la karşılaşmam böyle olmadı.
Jungkook'a gelirsek. Bugün Hoseok'la vedalaşıp dersten çıktım ve ilk iş onun fakültesine girdim. Ona haber vermemiştim. Beni görüp şaşırmasını istiyordum. Öyle de oldu. Ama onun gibi ben de şaşırdım. Aynı antrenman odasına girdim, orda olacağını tahmin etmiştim sadece, emin değildim. Gerçekten de oradaydı. Tek fark bu sefer tek başınaydı ve topuyla duvara pas atıp duruyordu.
Kapı sesini duyunca kafasını bana çevirdi. O bana bakarken ben de kapının kilidini çevirdim ve ona doğru ilerlemeye başladım. Terli saçları ve yüzüyle adeta ben bir Tanrıyım diye bağırıyordu.
Onu görünce hangi ruh halinde olursam olayım dizlerimin bağı çözülüyor.
Kafasını tekrardan duvara çevirip -beni bekleyerek- top atmaya devam etti. Ben de arkasından ona yaklaşarak bir anda onun sırtına sarıldım. Önce elleri durdu, sonra kasları gerildi. Belli ki hiç beklemiyordu. Kafamı boynuna çevirdim ve feromonlarını içime çekerek daha sıkı sarıldım. O ise önce bir süre bekledi. Daha sonra topu yere atarak bana doğru döndü ve benim gibi sarılmaya başladı.