ma city

12 3 5
                                    

Olayların bu kadar ileriye gideceğini tahmin etmemiştim.

Bugün pazartesi. Açıkçası çok yorgunum ama olaylar kafamda tazeyken yazmak daha iyi olacaktı. Bu yüzden elimden geldiğince, hatırladığım kadarını anlatmaya çalışacağım.

Uçaktan indim. Kimsenin beni karşılayacağını düşünmüyordum tabii ki ama orda tek başıma olmak beni biraz kötü hissettirdi, yıllarca orda yaşamış olmama rağmen. Belki de bana cehennemi yaşatan şehire tekrardan gelmenin verdiği bir histir bu.

Taksiye binip yolları seyrettim. Beni neyin beklediğini bilmiyordum. Tahmin falan da etmek istemiyordum. Kafamda sadece bir an önce burdan dönmek vardı. Oranın havasından, insanından bile nefret ediyorum artık.

Eve vardım, kapıyı çaldım. Annem açtı. Uzun uzun yüzüme baktı sanki beni hiç görmemiş gibi. Bir şey diyecek gibi oldu ama vazgeçti. Belki de kendinde bu cüreti bulamadı.

"Hoşgeldin, Taehyung. Geldiğini haber verseydin keşke. Bir şeyler hazırlardım."

"Bileti sen almadın mı? Gelmem üç saat falan sürüyor işte. Haber verme gereği duymadım."

Karşılık vermedi. Fazla yorgun gözüküyordu ve evde kasvetli bir hava vardı. Şimdi de ben geldiğim için daha da kasvetli olacaktı anlaşılan diye düşündüm.

"Sohyeon nerde?"

Evde düşündüğüm tek kişi kız kardeşim. Ona kıyamıyorum. Annem odasında olduğunu sonra da kendisinin geleceğini söyleyip mutfağa geçti. Kardeşimin kapısını tıklattım ve odasına girdim. Annem geleceğimi söylemedi sanırım. Çünkü çok şaşırmıştı ve koşarak bana sarıldı.

"Abi! Seni çok özledim! Geleceğini neden söylemedin?"

Yüzündeki masumiyet ifadesi alışılmadıktı. Sanki eskiden birbirimizi yediğimiz kardeşim değildi karşımdaki.

"Ben de seni çok özledim güzelliğim. Annem söyledi sanıyordum o yüzden haber vermedim. Nasılsın bakalım, dersler nasıl gidiyor?"

Bunu sorunca yüzü düştü. Belli ki bu tepkisi olayla ilgiliydi ve sorum yersiz olmuştu. Sonra da içeri annem girdi zaten.

"Taehyung, kardeşin okula gitmiyor."

Bunu duyunca şoka uğradım. Hiç bu kadar ciddi bir durum olacağını düşünmemiştim.

"Ne demek okula gitmiyor? Dalga falan mı geçiyorsunuz benimle? Beni neden buraya getirttin anlat çabuk yoksa birazdan kafayı yiyeceğim."

Kardeşimin okula gitmemesi, annemin çok masummuş gibi davranışları beni çok sinirlendirmişti. Konuşurken sesim titriyordu sürekli.

"Dur oğlum bir sakin ol. Otur şöyle. Kardeşinin üstüne gitme."

"Anne beni oyalama. Ne söyleyeceksen söyle artık."

"Baban."

"Ne olmuş ona? Ayrıca o benim babam falan değil."

"Hapise girecek. Seni de bu yüzden çağırdım çünkü duruşmaya tüm aile üyelerinin gelmesi gerekiyor dediler. Son gün çağırdım çok sinirlenme diye. Yani yarın duruşma var."

O aptal adamın bir belaya karışacağı belliydi. Onun adına mutluydum çünkü hak ettiği bir yere gidiyordu artık. Kim bilir ne boklar yemişti.

"Aptal adam. Suçu ne peki?"

Bunu sorunca sessiz kaldılar. Böyle yapmaları beni delirtmişti artık.

"Öğrenmek için daha ne yapmam gerekiyor? Söyleyecek misiniz artık?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dear diaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin