Hyunjin için kurulan tuzaktan sadece 5 dakika sonra Jeongin okul kıyafetlerini giymiş bir şekilde okula varmıştı. Okulun içinde yürürken aklında yüzlerce soru vardı. Anlaşmayı bulmuştu, alanı da bulmuştu artık okula gelmesini gerektiren bir durum yoktu. Mafyalık ara verilecek bir meslek değildi ve jeongin bunun farkındaydı. İşini seviyordu ve bunu devam ettirmek istiyordu ama Hyunjin'i daha çok seviyordu... Ne yapacağını düşünüp düşünüp duruyordu. Hyunjin onun mafya olduğunu bilmiyordu ve eğer bilseydi belki de Jeongin'e yaklaşmazdı bile. Jeongin aklına türlü türlü kötü senaryolar getiriyor bu da kalp atışının hızlanıp nefesinin daralmasına sebep oluyordu. Yere bakarak, kötü düşüncelerine çözüm yolu bulmaya çalışırcasına yürürken karşıdan tanıdık bir ses duydu.
"Jeongin!"
Je:"Felix?"
Fe:"Oh tanrıya şükür, buradasınız her yerde sizi arıyorum. Neden ikinizinde telefonu kapalı?.. Hyunjin nerede?"
Je:"İkimiz mi? Ben daha yeni geldim. Hyunjin gelmedi mi?"
Fe:"Sen Hyunjin ile birlikte değil miydin? Sınıfa baktım yok, telefonunu aradım yok.. eve mi gitti acaba?"
Je:"Bugün sınav yok mu?"
Fe:"Evet hyunjin asla sınav zamanı gelmemezlik yapmaz. Ben seninle takılıyor sanıyordum."
Jeongin telefonunu çıkarıp hyunjin'in numarasını çevirdi. Telefonu çalıyordu fakat duymuyor gibiydi. Jeongin'de bunu anladı ve 4 ten fazla çaldırmadı. Buna rağmen Jeongin'de aynı Felix gibi endişelenmeye başlamıştı. Sınavın başlamasına dakikalar vardı en sonunda telefonunu cebine atıp Felix'in endişeli yüzüne baktı. Hem onu hem kendisini rahatlatmak için aklına gelen ilk şeyi söylemeye karar verdi.
Je:"Sınav zamanı telefonuna bakmıyordur. Lavaboya gitmiştir belki de endişelenmeye gerek yok. Sınavdan sonra ikimiz burada buluşalım olur mu?
Fe:"Haklısın... Kesin sırasında çalışmaya dalmıştır. Gidince Felix'in telefonunu kapalı tutmasından hiç hoşnut olmadığını ilet lütfen."
Je:"Tabi söylerim, haberleşiriz."
Jeongin Felix ile vedalaştı ve okul binasından içeri doğru yürümeye başladı. Aklındaki o düşünceler Felix ile konuşmasından sonra son bulmuştu veya artık ondan daha önemli düşünecek şeyleri vardı. Mesela hyunjin'in sırasında olup olmadığı...
----------------------------------------------------------------------------------
Da:"Şunu bodruma taşımama yardım edin!""Şu kadar adamı kendin taşıyamıyor musun Daniel? İncecik çocuk işte."
Da:"Kapa çeneni de yardıma gel. Bay Yang gelmeden herşey hazır olmalı."
"Daha gelmesine var ama... Birşey mi planlıyorsun?"
Da:"Daha dolap anahtarını alıp anlaşmayı alacağız ya ne çabuk unuttun?"
"Aaah, doğru ya! Biz gideriz sen niye gidiyorsun?"
Da:"Adamların çoğu yaralı. Evi koruyacak adam sayısı da azaldı zaten. Siz burada durun ben alıp geleceğim."
"Tamam zaten uyanacak gibi biz bağlayalım şunu."
Da:"Hadi, göz kulak olun kaçmasın diyeri gibi!"
Daniel korumanın arkasından son sözlerini söyledikten sonra arabasına binip okulun yolunu tuttu. Aslında patronunun okula gidip sınava girmesi ona çok saçma geliyordu sonuçta anlaşma bulunmuştu. Artık makamına geri dönebilirdi... Her neyse dermiş gibi düşüncelerini susturdu. Jeongin aklı başında birisiydi ve Daniel bunun için en iyi kararı vereceğine inanıyordu. Okulun önüne geldiğinde içeri girdi ve dolap katının olduğu koridora geldi. Köşeyi dönecekti ki koridorda iki kişinin konuştuğunu görüp ani bir şekilde geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
come inside / hyunin ✓ /
RomanceMafya olan jeongin bir gün çalınan anlaşmasını bulmak için üniversiteli kılığına girer. Bu yolculukta gerçek aşkıyla karşılaşacağını bilmeyen jeongin ve hyunjin kendilerini aşkın kollarına bıraktıklarında artık herşey için çok geçtir