GÖLGE OYUNU

Gölge bölüm 3

1 hafta sonra 

Çalan  alarmı  beşinci   kapatışımdı  en son alıp  duvara   fırlatıcam  ama yeter  ya   sonunda alarm  sustu   yatağın içinde   bi  o tarafa bi bu tarafa    dönüyordum  ama  güzel  uykumu  bir  türlü  yakalayamıyordum   lanet olsun şu  alarmın icabına  bakmam şart Zaten burada olduğun bir hafta boyunca her gün aynı    kabus yüzünden  uyuyamıyordum    tam  uyuyacakken   de  bu  lanet  olası   alarm   izin  vermiyordu   artık  delirme  noktasına  gelmeme  ramak  kalmıştı  her   gece  göz  yaşlarına   boğulup  ağlıyordum   kardeşimin  yüzü  o  park  aklımdan  hiç  gitmiyordu    uykularımın katili olan  aynı  anda  kardeşimin   katili   olan   adamın  katili  olacaktım   ve  ardından  rahat  bir  uyku  çekicetim  ama kardeşimin  intikamını    alana  dek  rahat  bir  uyku  alamayacağımı  biliyordum    ortamı buldum    kalkıp    alarmı  elime  alarak  pencereden dışarı  attım  bu attığım yedinci  alarmdı   ve sanırım  bay  ruh hastasının  getireceği  sekizinci  alarmım  da  aynı  sonu  yaşayacaktı   

Bir  haftadır  bu lanet  olası  yerdeyim  pek  alıştığım  söylenemezdi   sürekli  bay  ruh  hastasına   burdan  gidecegimi  söylıyordum  o da   her  defasında   seni  bulurum  diyordu ama   ben  istemesem   beni  kimse  bulamazdı. sıla ya  mesajımın  gitmediğini  düşünmeye   başlamıştım    gitseydi  çoktan   beni  bulurlardı   yada  dinlememişti saate   baktığımda  06.00 dı  ahh  bu adamın   bana bunu  yapmasından  nefret  ediyorum     geç uyandığımı ve bu yüzden  eğitime  geç   kaldığımı  bildiği  için benim alarmımı  daha erkene   ayarlıyordu    üstümdeki  garfield lı pjimalarımla   aynanın   karşısında  duruyordum    saçlarım  dağılmış  göz  altlarım  morarmıştı    en fazla  4 kilo  vermiştim  hemde  bir  haftada   parmaklarım  iyileşmişti   ayağımda  aynı  şekilde  iyidi  artık  topallamadan  yürüyebiliyordum    ama  bay  ruh  hastasının   yarası    için  aynısını   söyleyemicem    öyle  bir  yere  bıçak    saplamışım  ki  adam  bir  haftada  4  günde  ancak  iyileşti      ehhh  bunun  intikamını   benden  çıkarıyordu   buraya  geldikten   hemen    sonra   bizi  eğitmeye  başlamıştı   her  gün   olduğumuz   villanın    bahçesinde  18  tur  atmaya  başlamıştık  ama  ben  10  tur  atıyordum   çünkü    bacağım  açısından   iyi  değildi   sadece  bitik  düşüp   bayılama  kadar  koşuyordum  ve  bu  bay  ruh  hastasının  bana eziyet  çektirme  yöntemlerinden  biriydi    5 güne   kadar  her  gün gelip   yarasını    pansuman   yaptırıyordu   özellikle   benim  yapmamı  istiyordu  ama   artık  son  bulmuştu

Aynadaki  bitik  bedenime  bir  kere  daha  baktıktan  sonra   odamdaki  kahve  tonlarının  hakim  kurduğu   bitkiler ile  süslenmiş  köşeye  gittim  hepimizin  odası  3  oda  büyüklüğündeydi   ve  bu  burda  sevdiğim  şeylerden biriydi  kitaplıktan  iki gün önce  bitirdiğim   kitabı  almak  için  uzandığımda   bağırma  sesleri  elimi  geri çekmeme  sebep  oldu   ahh  yine mi 

" seni  uyarıyorum   bana bir  daha kuduz köpek   dersen  sana kuduz  bir  köpeğin  gerçekte   nasıl  olduğunu   gösteririm " ahh  umay  rahat  bırak  artık  şu  çocuğu  rüzgarın sesiyle  odamdan  çıktım    bileğimdeki  saate  son kez  baktığımda   6 'yı  6 geçiyordu  6yı  12 geçe  burda olucak ve  eğer  şu  kavga  biraz  daha  devam  ederse  bugünde   kahvaltıdan mahrum  kalıcaktım  "bu  sefer  buna  izin vermeyeceğim  "  merdivenleri  hızlıca  inip  yanlarına  vardım  rüzgar  saçları  dağınık  bir  şekilde  somurtuyordu gözleri  kıpkırmızıydı    yine mi  uyumamıştı    buraya  geldigimden  veri  rüzgar  ve  akşın  dan  başka  kimseyle  anlaşamıyordum    rüzgar   beni  şimdiden  kardesi  yerine  koymuştu   burda  olduğum  müddetçe  hep  yanımdaydı    ilk  başta  samimiyetini    gereksiz     bulmuştum   ama  sonra  bana  ölen  kardeşine   benzediğimi  söylediğinde  yelkenleri indirip   bende  ona   kardeş  olmuştum .  rüzgar  ile  ilk  dertleşmemiz    villanın   terasında  olmuştu  ikimizde  uyuyamadığımız  için   terasa   çıkmıştık   anne annesi  , babası     ve  küçük  kardeşi  eymen    eski  ýıkık  bir  evde  yaşıyormuş   anne annesi   kalp  hastasıymış   fakat  tedavi  olması  için gereken   ilaçların  parasını  karşılayamamış .  rüzgar  babası  ise  karısı  ile  kızını  bir  araba   kazasında  kaybedince    belden   aşşağı   felç  olmuş  bu  yüzden de  çalışamıyormuş  . kardeşi  eymen  daha  çok   küçük  olduğu  için   rüzgar  hem  çalışıp hem  ailesine  bakıyordu    buraya  geldiğinde     bay  ruh  hastası  ailesi  için  güzel  bir ev  satın almış   anne  annesi  için  özel doktor   ayarlamış  babası için de  fizik  tedavi   başlatıp masraflarını karşılamış    eymeni  en iyi  okullardan   birine  yazdırıp     her  ay  düzenli  olarak  hesaplarına  yüklü  miktarda  para  yatırılıyor  ve  kaldıkları  evde   hizmetçi  şöför  bahçıvan  ile  yaşamlarını   sürdürüyorlarmış    ailesine  ise  rüzgarın   girdiği  bir    çekilişte  kazandığı   söylenmiş  her  gün  rüzgâra  ailesinin  fotoğraflarını  getirmesi  ile   bay  ruh  hastasının  yaptıklarına  şok  olmuştum  nasıl  iki farklı kişiliğe sahip oluyordu  bu  adam      neyse