hiçbirşey olmamış gibi.

581 53 54
                                    

2 yıl sonra

2/A sınıfı

Yine aynı yoğun bir baş ağrısıyla kalktım. Alarmın çalmasına daha 1 saat vardı. Dersin başlamasına da 2 saat kahvaltıyaysa bir buçuk saat vardı. Uyumaya çalıştım ama olmadı. O metro saldırısından sonra yaşadıklarımı unuttum. Sadece hastanede gözlerimi açtım. O kısımdan sonrasını hatırlıyorum. Polisler kaldığım yetimhaneyi bulmuş ve onlardan bilgi almış o gün U.A sınavına gidiyormusum.

Kahvaltı yapmak istemedim. Ve erkenden okula gittim. Sınıfta kimse yoktu. Sınıfımı çok seviyordum. Onlara çok ısınmıştım. Birden beni derin bir uyku bastırdı.

URARKA: NAO NAO HADİ KALKK.

- ah, 灰になる ohayō (günaydın) urarka.

Urarka: Neden kahvaltıya gelmedin Nao ?

- hiç öyle canım birşeyler yemek istemedi.

Urarka: sen ciddimisin genelde masaya ilk oturan ve son kalkan sen olurdun.

Denki: Sen herkesten daha fazla açsın birşeyin yok demi ?

- Hayır çocuklar gerçekten iyiyim :)

İçeri Aizawa sensei girdi ve konuşmamız bölündü. Dersi dinlerken bir çift kırmızı gözün beni izlediğini fark ettim. Gözlerimi Bakugounun gözlerine diktim. Bana çok değişik bakıyordu herzamanki sinirli bakışı yoktu. Bu bakışı sanki hatırlar gibi oldum onun gözlerine bakarken birden birşey oldu yere düşen bir kan damlası gözümün önüne geldi anında gözlerimi gözlerinden çektim. Başım çok kötü ağrıyordu. Adeta zonkluyordu. İlaçlarımı almalıydım. Ama yanımda ilaçlarım yoktu. Sabretmeliydim. Zil çaldığında Bakugounun gözlerine tekrar baktım. Hayır bu sefer o bakış yoktu klasik Bakugou vardı karşımda. Biraz olsun rahatladım. Koşar adımlarla lavoboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve sınıfa geri girdim. Bakugou bana bağırdı.

- Bok kafalı canım çekmiyor diye kahvaltıdan sıyırdın ama bulaşık sırası sendeydi senin yüzünden bulaşıkladı ben yıkadım.

- Kes sesini Baka-gou

- HA SEN KİMSİN ULAN

Dil çıkardım. Elindeki patlamalarıyla bana geliyordu. Ama Krishima onu tuttu.

- Bu hiç erkekçe değil Bakubro

- Tch

Bakugou ile hiç iyi anlaşamazdım. Kişiliğimizde az buz benziyordu ama yok olmuyordu. Bende salmıştım.

**Yemekhanede**

Urarka meyve suyunu içiyordu bir yandanda gülüyordu. Meyve suyu boğazına durdu öksürmeye başladı. Öksürmesi durunca gülmeye başladım. Çok komikti.

Mina: Nao nasıl hep neşelisin enerjin bize bile enerji veriyor çok farklı bir vibe'ın var. Ama neşeli olduğun kadarda sinirlisin kişiliğine aşığım.

- Bende sana aşığım.

Derken arkamda birşey hissettim arkamı döndüğümde yer cücesi minetayı gördüm. Aklı sıra bana sarılmaya çalışıyordu. Fazla sinirlenmiştim.

- SENİ KÜÇÜK VELET KÜL OL.

Ona yıldırım fırlattım istesem onu küle çevirirdim.

- ERKEĞİN ORUSBUSU

lida: küfür etme yakışmıyor.

Anında sakinleştim.

- ごめんなさい Gomen'nasai (özür dilerim) lida-kun :)

Yurtta

Urarka: Nao odamda biraz takılcaz sende gelsene

- Kusura bakma Urarka aşırı uykumm var heran bir uyku canavarına dönüşebilir ve sizi gebertebilirim ama sizi genertirsem arkadaşsız kalırım ve beni çok üzer :(( sonra depresyona girerim. Depresyona girmemek için uyumalıyım. Hafifçe kıkırdadım.

Urarka: Çok tatlısın Nao tamam sen uyu başka bir gün gelirsin.

Yanağımdan öptüm.

- Görüşürüz Urarka
Bunu oldukça sesli ve neşeli söylemiştim.

Ona yalan söylemiştim. Hiç uykum yoktu.

Odama girer girmez kapıyı kitledim. Ayakta duramıyordum. Çekmecelerin hepsini tek tek açtım sonunda ilacı buldum. Hemen bir su doldurup onu içtim. Yere çömeldim. Başımı tuttum.

- HAYIR HAYIR YAPMA YAPMA LÜTFEN LÜTFEN

başımı tutup bunu söylüyordum. Çığlık atmamak için zor duruyordum. sanki kafamın içinde bir canavar beni ele geçirmek istiyordu. Ağlamaya başladım. Kafamın içinde git lütfen panikten saçlarımı yoluyordum. Tırnaklarımla kollarımı çizmeye başladım. Hayır hayır git lütfen. Bunu her gün yaşıyordum. Çevreme karşı neşe doluyken yanlız kaldığımda hep panik atak geçiriyordum. Haplarımı hergün içmeliydim. Belki yanlız kalmasam böyle olmazdı ama diğerlerinin yanında hap atmak istemiyordum. Bunu bilmelerini istemiyordum. Bana canavarmışım gibi davranmaları istemiyordum. Gözümün önüne sürekli o bıçak geliyordu. Bıçağı aklımda canlandırdıkça tırnaklarımla kollarımı çizdim. Daha da derine indim. Kollarım kanlar içindeydi. Daha fazla hap içmeliydim. Ama hapım bitmişti. Tek tek çekmeceleri aradım. Ama bulamadım. Hap yoktu bu halimle hap almaya gidemezdim. Başım çatlıyordu. Elime bir bıçak aldım. Bu bıçakla ne yapacağımı bilmiyordum. Sonra gözlerim kararmaya başladı Sanırım uykum geliyordu..

Bakugou x reader  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin