Hayat daha ben anne karnındayken başlamış şizofren bir baba duyarsız bir anne
Onların çocuğu olmak için can atmadım herhalde ama olmuşum yapacak birşey yoktu maalesef !Doğmuşum bir şekil hayat inanılmaz bir şekilde zor zaten benden küçük iki tane kardeşim var,
Ne gereği varsa bilmiyorum bir şekil olmuş işte evde her gün kavga gürültü eksik olmazdı biz zavallı küçük bedenler her gün buna maruz bırakılıyorduk!
Hayatın içindeki yoksulluk ayrı şey bunların bize yansıttığı travmatik duygular ayrı bir şeydi küçük kardeşim korkudan hep altını ıslatırdı sırf annem görmesin diye kendim yıkardım.
Zaten zavallı korkudan yapıyordu birde annem tartaklasın istemiyordum sürekli yıkayıp baklamakla günüm geçiyor.
Babam dışarı çıkar çıkmaz annem hop başka kadınların yanına biz sabahtan akşama kadar aç susuz onu beklerdik.
Gelsinde bir lokma yemek pişirsin diye ama nerde bakardım ondan hayır yok çocukları doyurur yataklarına bırakırdım bizimki babamın gelmesine yakın koşup gelirdi sanki bütün gün evdeymiş süsü verirdi kendi kendine
Bir gün yine babam evden çıkıp gitmişti annem bunu fırsat bilerek yine komşu kadınların evine gitti sanki çocuklar onun değilde benimmiş gibi davranırdı.
O çıkar çıkmaz babam içeri daldı "nerde annen?" "bilmiyorum" dedim "nasıl bilmiyorsun!?" diye bağırmaya başladı "nereden bileyim onunla hiç gitmedim ki!"
Adamın gözlerinden sanki ateş püskürüyordu "nasıl bilmezsin!" tokadı bastı suratıma "valla bilmiyorum" "ne zamandan beridir gidiyor bu kadın!?" diye bağırıyordu ben susmayı tercih ettim ama o buna izin verir miydi!
Tekme tokat 'Allah belanı versin inşallah' diye içimden geçirdim adamda vicdan ne arar kardeşlerim o kadar korktular "baba ne olur dur öldüreceksin" diye ağlayıp bağırdılar!
Tam onlara yönelmişken Allah'ın belası anne olan varlık içeri girdi beni yüzü gözü kan içinde görünce korktu, dedimse benim için değildi tabiki kendisi için korkmuştu.
Eğer gerçekten bir anne olsaydı bu kadar eziyet çekmemize izin vermezdi. Kendisini baba sıfatıyla ifade eden mahluk ona doğru yöneldi "nerdesin sabahtan beri kiminleydin" diye bağırmaya başladı annem de korkudan ne söyleyeceğini unutmuş gibiydi.
Ben okadar fena bir durumdaydım ki, kolumu kıpırdatacak halim bile yoktu babam baktı annem birşey demiyecek vurdukça vurdu taki kapımıza komşular gelinceye kadar!
Komşular kapıyı kırarak içeri girdiler önde Mustafa amca ve diğer komşular "ne oluyor!?" diye şaşkınlıkla yüzüme baktılar kan ter içindeki beni görünce Hayriye teyze kolumdan tutup yerden kaldırdı annemin hali daha perişandı!
Hayriye teyze eğildi
kaldırdı sedir de oturttu ama oturacak halimiz yoktu maalesef, herkes bize acıyarak bakıyordu küçük kardeşim yine altını ıslatmıştı korkudan."Ne oluyor Allah'sız" dedi Mustafa amca "ne yaptı bu zavallı kadın ve çocuklar hiç mi insafın yok" diye çıkıştı ama babamın hiç umrunda değildi.
Ona göre kendisi haklıydı ama biri bana sorsa suçlumuydum hayır tek suçum susmaktı başka hiç bir kabahatim yoktu ama gel de bunu insafsız babama sor!
Bu hakkı kim ona vermişti yada biz bu adamdan neden bu kadar çok korkuyorduk anlam veremiyordum.
Bu adamdan nasıl kurtuluruz diye düşünmeye başladım öldürsem şeref yoksunu ailesi bizi suçlarlardı kardeşlerimi aralarında pay eder yapmadıklarını bırakmazlardı!
Bu düşünceler beni kahır ediyordu ne yapacağımı bilmiyordum aslında daha bir ay önce yan komşumuz hem karısını hemde kendini öldürmüştü.
Onun nedenide kıskançlıktı kadın çok sosyal medyaya giriyormuş hergün kavga kıyamet vardı hep şahit oluyorduk kadın iki günde bir baba evine gidiyordu.
Hep birileri araya girip barıştırıp eve yoluyordu bu barışmalar hiç bir işe yaramıyordu bir gün yine dayak yemiş baba evine gitmiş "anne ne olur beni bu adamın evine gönderme" diye yalvarmış annesine.
"Evine git kocadır severde döverde" diyip kadını zorla eve yolamaya çalışmış annesi.
O sırada koca denen mahluku çağırmış kızın haberi olmadan koca bakmış kız gelmeyecek zorla kolundan tutup "sana gel diyorum bu işin sonu hiç iyi olmayacak" diye tehdit etmiş sonra karısına yönelerek "bak bana diyorum" kadın eceline bakar gibi bakmış adama.
"Bu sefer hem senin annen hemde benim annem ağlıyacak" demiş adam kız el mahkum adamın ardına düşüp gitmiş bir kaç gün yatakları ayırmışlar sonra yine kavga kıyamet gece olmuş kadın kendi yatağına uyumaya gitmiş.
Adamda yer yatağında uyumuş gece bir ara kalkmış yatağından bir süre kadını seyretmiş karısını çok kıskanıyordu kadın ondan yaşça küçüktü çünkü adamın ikinci evliliğiydi.
Adamın birinci eşi de silahla öldürülmüş ama öldürdüğü meçhul güya kadının kendi oğlu silahla kazayla öldürmüş güya diyorum ben hiç bir zaman inanmadım.
Herkes uyku halindeyken adam aynı silahı alıp karısının kalbinin tam ortasına doğru nişan alıyor iki el kadın orda can veriyor.
Silah sesiyle çocuk uyanıyor korku ve telaş içinde babası ve üvey annesinin yatak odasının kapısına varıyor "ne oldu hayırdır ne oldu" diye korkuyla sorunca,
"bir şey yok, bende bilmiyorum dışardan geliyor bende sese geldim git annen uyanmasın yoksa korkar" diye çocuğu korkutur. Çocuk aklıyla ne bilsin babasının üvey annesini öldürdüğünü.
Çocuk tekrar ikinci sesle uyanmış ses mutfaktan gelmiş zavallı çocuk babasını kanlar içinde görünce korkudan ne yapacağını bilememiş sonra bütün kardeşler koşup gelmişler en büyüğü on dört yaşında.
Babanın son cümlesi şu olmuş "evimi barkımı dünyamı ahiretimi can yoldaşımı kaybettim."
Kadının son cümlesi neydi hiç kimse bilmeyecek. Onca kadın öldü hangisinin son cümlesi merak edildi ki zaten.
Öldürmek çare değildi buna aklım yetiyordu ama bir çare bulmam gerekiyordu her gün kavga gürültü dayak sonu iyi değildi bu işin evin huzuru bereketi yoktu.
Evde birgün bile huzurla uyuduğumu hatırlamıyorum artık bedenim dayaktan beynim kötü sözlerden gözlerim aşağılanmış bakışlardan usanmıştı.
İçimdeki benlik susmuyordu, benim hem kendimi hemde kardeşlerimi kurtarmam gerekiyordu başarabilirdim bunun için iyi bir plana ihtiyacım vardı.
...
Komşuyla ilgili yazdığım tamamen gerçek bir olay muhakkak bir çoğunuz aile kavgalarına şahit olmuşsunuz hepinize iyi okumalar umarım beğenirsiniz beğeni ve yorumlarınız çok önemli benim için 🤗🤗🤗