Çağrı beni evime bırakıp yarın görüşürüz inşallah deyip gitti.
Ben bu gün nasıl bir şey yaşadım. Allahım bana yardım et ne olur Çağrı ayrı, kardeşlerim ayrı Sema da ayrı kafamın içinde cirit atıyorlardı.
Kendi kendime yeteeeer artık bu ne ya kafayı yiyeceğim. Boşver herşey olacağına varır, kendine gel Rojin canını sokaktan bulmadın herşeye hakim olamasın.
Birşey olacaksa olacaktır. Onun için önüne bak yarın sınav var,
Kafamı toplamak gerekiyor, yoksa bu yıl sınıfımı geçemeyeceğim.
Hayatın beni ordan oraya savurmasına izin vermeyeceğim. Bu kişi Çağrı bile olsa, kendi değerimi kendim bilmeliyim.
Tamam Çağrı'yı seviyorum bunu inkar edemem, ama hayatımın başkası tarafından kontrol edilmesine izin veremem,
Kendi alanımda yükselmem gerekiyor, bunu asla unutmamam gerekiyor,
İnsanın kimsesi olmaması çok kötü, eğer başımda anne gibi anne olsaydı,
Bunları yaşamazdım herhalde, yetim olmak yada yetim bırakılmak arasındaki fark nedir?
Üniversiteden benimle aynı bölümü okuyan bir kız var, kendisi yetim olduğunu geçenlerde laf arasında söyledi.
Kendisi o kadar acı çekmiş ki tarifi yok, bir keresinde onunla sohbet arasında bana sen kaç yıl yetimhanede kaldın dedi. Bende üç yıl dedim.
Senin annen ve baban var öyleyse dedi. Bende ona bakarak var ama yok hükmünde,
O da bana dolu gözlerle keşke benimkiler de olsaydı senin gibi yok hükmünde, ben nasıl ya o da ağlayarak sen en azından nerden geldiğini yada kimin çocuğu olduğunu biliyorsun benim böyle bir şansım asla olmadı,
Bana dönerek bak Rojin biliyor musun bize yurta piç kurusu derlerdi yani kimden olduğu belli olmayan çocuklara piç korusu denir, ben altı yaşındayken bir aileye verildim.
Verildiğim ailenin çocuğu olmuyordu onlarda beni almışlardı. Beni alan kadın ve erkek sürekli evde kavga ve kıyamet kopardı her akşam ben bu kavgalar içinde büyüyordum bir gece ben uyurken üvey babamın benim vücudum da elini gezdirdiğini hissettim uyandığımda bana kızım benim üstünü örtmek için geldim derdi birkaç sefer bu böyle sürdü küçük olduğum için anlamıyordum.
Bir kaç sene böyle sürdü taki bir gece benim hayatımın kabusu oluncaya kadar,
O pislik bana o gece tecavüz etti.Ama ben bu tecavüz benim suçummuş gibi utandım söylemeye taki bir gün okuldaki bir kız arkadaşımın akrabası tarafından tecavüze uğradığını öğrenene kadar,
O kız tecavüze uğradığı akrabasını tutuklatana kadar benim üç yıl boyunca üvey babam tarafından tecavüze uğradığımı gidip şikayet etmem gerekiyor du bunun için bana yaptıklarını kayde aldım.
Götürüp polis karakoluna şikayette bulundum. Kaydı seyreden polis memuru kadınlar dehşette kapıldılar aralarında biri hüngür hüngür ağlayıp bana sen artık yanlız değilsin dedi ben 18 yıllık ömrümde ilk defa samimiyetti o polis kadında buldum.
Ben ağlayarak o kızı dinledim. Bana sarıldı üzülme Rojin ben herşeyi aştım. Onun yaptığı şey benim suçum değil ki o suç o pisliğin suçudur dedi.
Ben o kıza o adam şimdi nerde oda bana cehennemin dibinde, yani Rojin hapisteki adamlar bana yaptıklarını duymuşlar onu gittiği ilk gün vahşice asıp öldürmüşler bana da bir mektup yollamışlar kızım senin intikamını geç de olsa aldık.
Benim içim soğudu desen Rojin hayır soğumadı mahşer gününde Allah'ın huzuruna çıkıp beni bu hâle getiren herkesten tek tek hesap soracağım dedi.
Ben o kıza bakarak kendinden utan sende benim derdim var diye yakınıyor sun Allah'tan utan Rojin dedim.
Bu akşamlık benden bu kadar anlattığım hikaye gerçek yaşanmış bir doktorun yaşamında kısa bir alıntı; iyi okumalar dilerim...
Yorum bekliyorum sizlerden...