Hayatın güzellikleri bazı insanlara değil uğramak yanında bile geçmez, buna kader mi yoksa şans mı denir?
orası muamma! nasıl gidiyor iyimisin? herşey Yolunda mı? gibi kelimeler hayatın kabusunu yaşayan insanlara söylemek çok acı verici,
"Gider miyim acaba acı çektiğim eve,""yada anne ve babamı özledi mi?"
" onları görsem ne hisederim, kaçarmıyım? ağlarmıyım? yoksa hiç tanımıyormuşum gibi davranır mıydım? belkide var gücümle bağırır mıydım? bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum?"
"Bu nasıl kabus yarın mezuniyet törenim var, ve ben ne düşünüyorum."
"Bu nasıl bir duygu karmaşası, niçin bu kadar doluyum ki?"
"Tam ben bütün karaları bağlamışken, kapı çalındı, kim bu münasebetsiz gecenin on ikisi kapıya vardım kim o "demeden açtım,"
Bana doğru uzatılmış büyük bir buket kırmızı gül ve kocaman bir paket çikolata,şok oldum kim bu düşünceli kişi ayyy dedim içimden.
Sonra kendime bir çimdik atıp kendine gel daha bu buket güllerin arkasında kim var bilmiyorsun,
Kendime geldim iç sesimle barıştım.
Doğrusun dedim." Kimsiniz hayırdır gece gece, gerçi gecenin pek Hayri olmaz ama neyse hadi yüzünü göster, birden sürpriz diye konuştu Çağrı"
O kadar sevinmiştim ki kollarına atılmak istedim.
Ama bunu yapmam pek uygun olmaz diye içimde ki ses haykırdı sanki,
Evet yanlızlık çok zordu ama, bunu görgüsüz ve basiretsiz bir kişi olarak sergilemem, kadınlık onurumu kırmaktan başka bir işe yaramazdı.
Hayat beni o kadar yanlızlıkla sınamıştı ki sevgiye açlığımı dindirmem mümkün değildi,
Evet Çağrı iyi bir aile çocuğuydu, sevginin her şeklini biliyordu,
Bense kardeş sevgisinden başka bütün akraba sevgileri den mahrum büyümüştüm.
Bütün içimde ki bu sevgisizlik duygularını Çağrı bana verecek miydi?
Kafamda soru işaretleri uçuşuyor du sanki, içimde ki ses şöyle hitap etti, salak kız çocuk ağaç oldu, dönüp baksana,
Böyle davranırsan kaçıp gidecek sende avucunu yalarsın.
Evet doğru söylüyor du içimde ki ses çünkü Çağrı benim şaşkın şaşkın o tarafa bu tarafa bakışlarımı yakalamıştı.
"Rojin ne oluyor" dedi
İçimden ay kıyamam sana dedim.
Kendime gelmek için kendimi zorladım.
Nasıl bir duygu seline kapılmışım ki kendimi Çağrının kollarında buldum.
Biliyor musunuz ilk defa Çağrının kokusunu içime çektim.
Birden kendimi nasıl bu hale getirdiğimi sorgulayacak oldum.
Sanki uzaktan bir el yeter bırak artık Rojinde mutlu olsun.
Çağrı ya dönelim.
"Rojin gibi idealist bir kızın kollarıma atılıp dakikalarca ağlaması hem hoşuma gidiyor du, hemde çok üzülüyordum."
"Bana sarılması ve kokumu içine çekmesi beni benden almıştı."
"Bende ilk defa onun saçlarına dudaklarımı sürdüm."
"Kaç defa öptüm bilmiyorum."
İçimden iyiki geldim.
Ne kadar üzgün,