𝐇𝐈𝐃𝐃𝐄𝐍 | 𝒎𝒊𝒏𝒔𝒖𝒏𝒈 (𝐜̧𝐞𝐯𝐢𝐫𝐢)

20

"İçeri gelebilir miyim?"

"Ha. Tabii-evet, gel." Hâlâ donuk bakışlarıyla Minho'yu izliyordu. Minho içeriye bir adım attı ve bir adım daha... Utançtan nereye bakacağını şaşırmış oğlanla arasında santimler kalana kadar yakınlaşmıştı. Minho yakınlaştıkça nefesini iyice üzerinde hissetmeye başlamıştı.

"Yolun üstünden çekilmen gerekebilir." Jisung yine söyleyecek sözlerini yitirmişti. Hızlıca kafasını sallayıp kenara çekilerek, Minho'nun içeriye geçmesine izin vermiş ve onun arkasından kapıyı kapatmıştı.

"Umarım bir anda çıkagelmem seni rahatsız etmemiştir."

"Sıkıntı değil." Jisung, Minho'yu oturma odasına girip koltuğa oturana kadar eşlik etmiş ve ondan olabildiğince uzak bir köşeye oturarak göz temasından kaçınmaya çalışıyordu.

"Bir sıkıntı yok, değil mi? Çok sessizsin bugün."

"İyiyim, şey sadece... Gelmeni beklemiyordum."

Minho ensesini ovuştururken bir anda çıkageldiği için kötü hissetmeye başladığını belli ediyordu.

"Özür dilerim, rahatsızlık vermek istememiştim. Sadece öyle uğrayıp-" Minho yüzünü Jisung'a çevirmiş, onun da dikkatini vermesi için dikkatle ona bakıyordu. Başta sessizliği onu ürkütse de şimdi kızarmış yanaklarını ve Minho'yla göz göze gelmemek için gösterdiği çabayı görünce yine sırıtmaya başlamıştı. Yavaşça Jisung'un ucuna oturduğu koltukta yanına doğru kayıp Jisung'un çenesine dokunarak yüzünü kendisine doğru çevirmişti.

"Hey, bana bak." Jisung bakışlarını kaldırıp onun gözleriyle buluşturmuştu ki Minho'nun gözleri Jisung'un dudaklarına kaymıştı. Yine ilk öpüşmelerinde Minho'nun ona ne kadar nazik ve yumuşak davrandığını, kalbini nasıl öyle Şimşek McQueen'den bile hızla çarptırdığını aklına getirmişti. Jisung oracıkta eriyip gidecekmiş gibi hissediyordu.

***
yazım hataları, devrik, kulağa hoş gelmeyen cümleler için şimdiden kusura bakmayın yavaş yavaş hepsini düzelteceğim çevirip hiç kontrol etmeden direkt yayınlıyorum uzun zamandır bölüm bekleyenler için biraz aceleciyim