bölüm iki: balkonda içilen sigaralar

827 113 102
                                    

jake ile tanıştıktan sonra, yani son birkaç gündür geceleri oldukça rahat uyuyordu heeseung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


jake ile tanıştıktan sonra, yani son birkaç gündür geceleri oldukça rahat uyuyordu heeseung. onu gecenin köründe uyandıran yüksek sesli şarkılar yoktu artık.

jake için durum tam tersiydi.

dinlediği şarkılar düşünceleri ile baş başa kalmasını biraz da olsa engelliyordu ama şimdi tamamen savunmasız kalmıştı.

ileri derecede insomnia hastasıydı ve uyuyamadığı her vakit beyni düşünceler ile ele geçirilmiş gibi oluyordu. balkona çıkıp biraz hava almaya karar verdi.

gökyüzündeki yıldızlara bakarken cebindeki sigara paketinden bir tane sigara alıp biçimli dudaklarının arasına götürdü. dumanı üflerken yan dairenin balkon kapısı açılmış ve birkaç gün önce kapısına gelen genç söylenerek dışarı çıkmıştı.

çocuk onu fark edene kadar hareketlerini inceledi jake. göz göze geldiklerinde konuşmayı başlattı.

"bu sefer de ses yapmadım umarım."

genelde konuşmayı başlatan taraf kendisi olmazdı ama bu sefer gerçekten birisi ile havadan sudan da olsa konuşmaya ihtiyacı vardı.

heeseung güldü. "hayır yapmadın. aptal bir arkadaşım yurt dışına çıktı da, saat farkı denen şeyi unutmuş. bu saatte aradı beni."

jake'in balkonuna yaklaştı.

"genelde insanların kapısına dayanan birisi değilimdir, gerçekten. o gün gerçekten uyumaya ihtiyacım vardı."

jake biten sigarasını balkondaki kül tablasında söndürürken sigaranın son dumanını üflüyordu.

"aslında en başta müziğin sesini çok az açıyorum. ama düşüncelerimin sesi arttıkça onu bastırsın diye müziğin sesini de açıyorum."

heeseung konuya ilgi duymaya başlıyor gibiydi. 

"özür dilerim ama son birkaç ay daha dayanman lazım bu gürültüye."

heeseung jake'in ne demeye çalıştığını anlamış gibi durmuyordu. "son birkaç ay derken?"
jake paketten bir tane daha sigara aldı.

"temmuzda öleceğim ben."

heeseung daha birkaç gündür tanıdığı bu çocuk hakkında öğrendiği ilk şeyin bu olmasını tahmin etmiyor gibiydi. "bir hastalığın mı var?"

"hastayım evet." elindeki sigara paketini heeseung'a uzatırken lafına devam etti. "hastalığımı ilk öğrendiğimde doktorlar beni öldürmeyeceğini söylemişti. öldürmekten beter etti, içten içe çürüyormuş gibi hissediyorum. bu yüzden kendim bitireceğim işimi."

heeseung ne demesi gerektiğini bilemediğinden elindeki sigaraya baktı bir süre.

"uyuman gerek heeseung."

heeseung elindeki izmariti jake'in uzattığı kül tablasına bıraktı. "ben uyumaya gidince sen ne yapacaksın?"

jake, heeseung'ın sorusuna karşılık parmağıyla gökyüzünü gösterdi "yıldızları izleyeceğim ben, bir gün onlardan birisi olacağım çünkü."

gözlerindeki yıldızlar, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin