18 temmuz 2017
sevgili heeseung,
tedavime başlayalı iki gün oluyor ve bu iki günde seni iki asırlık özledim. hiçbir teknolojik aletim olmadığından, güzel yüzünü görebileceğim tek bir fotoğrafın bile yok elimde. hayalimdeki sen ile yaşamaya çalışıyorum. sana mektup yazabileceğimi öğrendiğim an yazıyorum sana.
itiraf etmek gerekirse mektup yazmak çok antika hissettiriyor ama daha önce hiç kimseye yazmamıştım. bunda da bir ilksin lee heeseung.
buradaki günlerim oldukça sıkıcı. aslına bakarsan ilaçlar dışında kalanlar normal bir günde yaptıklarımın aynısı ama sıkıcı yapan senin burada olmaman sanırım.
merak ediyorsan eğer, burada bir arkadaş edindim ismi nishimura riki. benden on yaş küçük olmasına rağmen veledin ağzı iyi laf yapıyor. onunla her konuştuğumda seninle yaptığımız gece sohbetleri geliyor aklıma.
buradaki en ufak şeyde bile seni düşünmeyi bırakamıyorum, fark ettin mi gökyüzüm?
ah, tedavi hakkında bir şeyler yazmamışım affet beni. konu sen olunca aklımdakiler dökülüveriyor kağıda, diğer şeyleri unutuyorum.
psikiyatristim jongseong bana umut vaadeden bir hasta olduğumu söyledi, bir an önce iyileşip evimize dönebilecekmişim. sensiz olmak hala garip hissettirse de söz verdiğim gibi tedavime odaklanacağım.
mektuba iliştirdiğim fotoğrafa baktın mı? burada çok tatlı birisiyle daha tanıştım, ismi Layla. sana onu gösterebilmek için hemşireden fotoğrafımızı çekmesini istedim.
uyku saatim geliyor, bu yüzden ilk mektubumu burada sonlandırıyorum. evdeki huysuz kardeşim sunghoon'a sevgilerimi söyle, en kısa zamanda ona da bir mektup yazacağım.
bana göndereceğin mektubuna fotoğrafını eklemeyi unutma sakın, sevgilimin yüzünü görememek dünyanın en kötü şeylerinden biri.
sevgilim, gözlerindeki yıldızlardan çokca öpüyorum. seni seviyorum kendine iyi bak.
sevgilerle, sim jaeyun
20 temmuz 2017sevgili jake,
mektubun elime geçtiğinden beri ne cevap yazabilirim diye evimizin içinde dört dönüp duruyorum. ne yazarsam yazayım içimdekileri yansıtamıyormuşum gibi geliyor. biz konuşarak değil de gözlerimizle, sevdiğimiz şeylerle anlaşırdık çoğu zaman sanıyorum ki zorlanmamın sebebi bu.
hani juliet romeo için demişti ya "gecenin içinde gün ışığıdır." diye sen benim gecemin ışığıydın jake. sen gittiğinden beri yıldızlar parlamıyorlar, ay eskisi gibi yansıtmıyor güzel ışığını.
ama moralimi bozmuyorum çünkü biliyorum ki benim jaeyun'um en iyi halinde dönecek yanıma, eskisi gibi kollarımda uyutacağım onu.
yolladığın fotoğrafı baş köşeme astım, tablolarımı yaparken ilham perim yanımda olsun diye. bir de sana ufak bir hediye aldım dönünce göreceksin ne olduğunu.
bahsettiğin ufaklığı merak ettim, sanırım çok konuşanlar kulübümüze yeni bir eleman bulmuşsun gibi gözüküyor. layla ise her zaman hayallerinde bana anlattığın köpeğin bire bir aynısı sanki. (hastaneden dönerken çal onu.)
biriciğim beni daha fazla özlemesin diye bir fotoğrafımı da ekleyeceğim mektuba, merak etme.
evdeki huysuz kardeşin sunghoon şu sıralar çok yoğun. yeni grubuna alışmaya çalışıyor gibi gözüküyor ama ben önceden anlatıp heyecanını bozmayayım, sen en iyi kendisinden duy.
sanırım yavaş yavaş ilk mektubumun sonuna geliyorum. bana sık sık oralardan bahsetmeyi unutma, en çok kendinden bahset ama.
seni çok seviyorum, bir an önce iyileş ve evimize geri dön. ben seni bekliyor olacağım.
sevgilerle, lee heeseung
eveet ben geldimm!! bir anda sasirmis olabilirsiniz ama herrr seyi aciklayacagim merak etmeyin.oncelikle hikayenin basindan beri yaslari ve hikayenin hangi yilda gectigi hakkinda bir bilgi vermemistim. heeseung 26, jake ve sunghoon 25, riki ise 15 yasinda.
jake iyilesmek istiyor ve bu yuzden hastanede tedavi olmaya basladi ben olaya zart diye girdigimden sasirmis olabilirsiniz. her bolum mektup olmayacak. icime pek sindigi soylenemez ama ileride istedigim gibi olur umarim.
hikayenin gidisati hakkindaki yorumlarinizi bekliyorum umarim begenmissinizdir 😭😭💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gözlerindeki yıldızlar, heejake
Fanficlee heeseung yan daireden gelen yüksek sesli şarkılar yüzünden son birkaç gündür her gece olduğu gibi yine uykusundan uyanmıştı. angst