Bölüm 1

70 12 4
                                    

                                                            "Prens,Prenses."

                          "Belkide acı çeken prenses bir gün mutlu olur."

 Aynaya döndüm,taranmayı bekleyen saçlarıma dikkatli bir şekilde baktım.Bugün 02/04/2021 Cuma günüydü yorucu bir haftanın sonuydu.Saçlarım ile bir 10 dakika kadar uğraştıktan sonra çıkma vaktim gelmişti saat 8'i 10 geçiyordu çantamı alıp minibüs'e yetişmek için koşar adımlar ile evden çıkıp yürümeye başladım.minibüs'ün beni alacağı yere ulaşmıştım.Minibüse bindim ve okula yani onu göreceğim ana doğru gitmeye başlamıştım.Evet sizlere onu tanıtayım;O erenay ve bu kitapta hayatım boyunca sevip sevebileceğim en büyük aşk ile sevdiğim Erenay'ımı anlatacağım...

Erenay kıvırcık saçlı 1.60 boylarında tam benim tipimde bir erkekti aramızdaki tek sorun onun 1.60 oluşuydu ve sizlere kendimi tanıtayım.Ben ışıl Ceren Kutay 1.70 boylarında saçı kıvırcık olan kendinden bile utanan kendi halinde bir insanım.Adımın anlamı parlak enerjik ve aydınlık anlamlarına geliyor.Erenay'ımın ismi ise Ay gibi nur anlamına geliyor,evet Ay gibi :)...Hava soğuktu üşüyordum titreyen bacaklarıma bakıp ayaklarımı birleştirdim,okula gelmiştik 10 kişi ile birlikte minibüsten aşağı indim ve okul bahçesine girdim bu hafta benim ilk okul haftamdı ve pandemi denen saçma bir bela vardı başımızda,dolayısıya okula gidemiyorduk Hiç bir kimseyi tanımıyordum ve kendinden bile utanan bir insan için bu felaketten farksız birşeydi.

Binaya doğru yürüdüm beni tanıyan,okul görevlisine "Günaydın" dedikten sonra okula giriş yaptım.Kendi sınıfıma sınıfına doğru ilerledim,ilk dersimiz olan biyoloji için kitap ve defterlerimi çıkarıp tek başıma ve en önde oturduğum sıramın üzerine bıraktım.Sizlere saçlarımın kıvırcık olduğunu söylemiştim haliyle hemen kabarıyorlardı aynaya bakmak için,1 kat aşağı inmem gerekiyordu ve ders zili çalmıştı.Aşağı inen merdivenlere ulaşabilmem için uzu bir koridor aşmam gerekiyordu,yürümeye başlamıştım ve bir anda,onu gördüm...

Evet onu,erenay'ımı gözlerim gözlerine düştü.Ve birdaha oradan çıkamadılar.Gözlerim gözlerine,her zerrem her zerresine müebbet ile tutuklu kılınmıştı ellerim titremeye başlamıştı,soluksuz kaldığımı hissetmiştim,bana ne olduğunu anlayamamıştım anlamsız şeyler oluyordu başımı kaldırıp Ay gibi parlayan suratına baktığımda gözleri gözlerimdeydi işte,o an 'kızım sen öldün'dedim,ve aslında öylede olmuştu.Bir an gözlerine dalıp gitmiştim.

Gözleri bendeydi,onun gözleri gözlerimdeydi.Arkadaşlarından biri o an tek duymak istediğim şeyi;adını söyledi.Seslendi ona 'Erenay.'gözleri hala gözlerimin en dibine bakıyordu sanki orada bir okyanus vardı da,Ay parçasının yansımasını yutup gdiyordu.Sonrasında ne olduğunu anlamayarak gözlerimi gözlerinden kaçırdım çünkü etrafında 5 tane kız vardı,ve hepsi mükemmel güzellikteydi umutsuzca dudağımı sağ tarafa doğru kıvırdım.Aşağıya doğru yönelmiştim.Aynaya baktım,olabilir miydi?yanındaki mükemmel kızlar varken benim gibi çirkin bir kızı sevebilir miydi?,prenses olmak için ruhumun güzelliği yetmez miydi?,sadece prensesler mi taç takabilirdi?

Bir anda irkildim.Yanıma uzun boylu düz saçlı güzel ve sempatik bir kız gelmişti fakat,neden geldiğini ve kim olduğunu bilemiyordum."Merhabalarrr selin ben."

"Selamlarr ışıl bende,memnun oldum." Dedim.Sonrasında adının selin olduğunu öğrendiğim kızın gözleri pembe olan saçlarıma devrildi."Saçların çok tatlıı."Dedi.Aslında o anda selin ile güzel bir samimiyet kuracağımıza inanmıştım,daha tanışmadan önce bile tatlı gelen bir kızdı sonuçta.Sonrasında onu boşta bırakmak istemediğim ve gerçektende öyle olduğu için "Teşekkür ederim selinn,sende bir harikasın."Dedim,neydi bu şimdi resmen kızla dalga geçmiş gibi hissettim.'HEYYY SELİN,BİR SÜPER KAHRAMAN KADAR HARİKASIN.HATTA ADIN SPİDER GİRL OLMALI DEĞİL Mİ???'İçimden bunları geçirirken selinin cümlesi ile kendimi ona verdim."Teşekkürler,"Dedi ve gülümedi,sonrasında devam etti;"Hangi sınıftaydıın bu arada?"Onun sorusuna 'A' sınıfınfa olduğum bilgisini verecekken selinin arkadaşı olduğunu düşündüğüm birkaç kişi lafımı yarıda kesti.

"Selin hadi gelmiyor musun?,"Dedi ve selinin dikkatini  kendi üzerine çekti."Seni bekliyoruz."

"Tamam siz inin geliyorum ben hemen."Dedi ve bana döndü."Işılcığım şimdi gitmem gerekiyor ben seni bulurum."

"Tamam selin,görüşürüz."

"Görüşürüz."Dediği sırada boynuma atlamıştı,çok tatlı bir kızdı.Yanımdan gitmesine üzülmedim değildi aslında ama beni bulacağını söyledi.Umarım bulmak isterdi çünkü böylesine güzel bir dostum olmasını isterdim.Yine moodum düşmüştü,asık bir surat ifadesi ile sınıfıma doğru çıktım.Koridorda henüz mükemmel kız arkadaşları ile konuşmayı bitirmemiş erenay'ı gördüm Benim güzel Ay Parçam :)

                                                                    //

Okulun sonu nihayet gelmişti ve eve gidip mükemmel sıkıcı bir hafta sonu geçirecektim.Tören için aşağı indiğim sırada onu tekrar gördüm.Evet erenay'ı gördüm.Kürsü'nün üzerine çıkmış bayrağın yanında etkileyici koyuluğunun toprağına gömüldüğüm kahve gözleri ile etrafa bakıyordu,kafamı ona çevirdiğim an gözleri gözlerimdeydi.Gözlerimi gözlerinden alamıyordum,müdür klasik konuşmasını yaptı ve istiklal marşı için bizi hazırladı.Ben hala onun gözlerinde o hala benim gözlerimde marş okunmaya başlandı marş bitene kadar gözlerimiz birbirindeydi,marş bitti ve herkes dağıldı yanımdan geçen onlarca insana aldırış etmeden ona bakıyorum resmen çocuğa bağımlı olmuştum.Boğazımı temizledim'Kendine gel ışıl eve gitme vakti...'Dedim ve ondan zorda olsa gözlerimi kaçırdım.               

Ay'ın RuhuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin