5) blue jeans

734 108 42
                                    

yazin ortasinda hasta olmus halimle gece yarisi boyle bi bolum yaziyorum psikolojimi sorgulamayin lutfwn

samhwang
jeongin
kolundaki bandanayi cikarir misin

ygjeong
hayır

samhwang
jeonginim
bandana kolunu terlettigi icin takmayi sevmedigini biliyorum
lutfen dusundugum sey olmasin|

ygjeong
hayır ya seviyorum ben öyle
güzel gözüküyor yani
kötü mü olmuş hyunjin

samhwang
dusundugum sey|
cok guzel gozukuyor bebegim

ygjeong
ohh inandı sanırım|
ben de çok sevdim
artık hep takacağım bundan

samhwang
guzel bebegim benim
sey
hadi topla cesaretini hyunjin hadi|
su an onun icin yapmak zorundasin|
jeongin karsina cikacagim

ygjeong
ne ciddi misin
hyunjin cidden sonunda
bunun için o kadar bekledim ki

samhwang
ciddiyim
artik bunu yapmam gerekiyor gibi hissediyorum

ygjeong
bencede zamanı geldi artık
ne zaman çıkacaksın karşıma
hemen olsun lütfen lütfen lütfen

samhwang
nasil bu kadar tatli|
jeongin
arkandaki banka gelsene
maske ve sapkali olan kisi benim
gel yanima

kafamı dağıtmak için her zaman geldiğim gizli bölgemin çoktan hyunjin tarafından keşfedildiğini, pek de gizli olmadığını o an anlamıştım. direkt arkamı döndüm ve siyah maske ve siyah şapka takan bana yabancı ama bir o kadar da yakın adama baktım.

hyunjin tamamen siyah görünüyordu. fakat bu görüntüsüne zıt sarı ve uzun saçları şapkasının altından çıkıyordu.

çok beklemeden titreyen ellerim ve bacaklarımı umursamadan yanına ulaştım ve ne yapacağımı bilemeyerek yanına oturdum. bana bakan karanlık ama bir o kadar da güvenli gözüken irislerle bakıştım.

kendime not: hwang hyunjin bakışlarıyla hem beni öldürebilir hem de 'sana hayat veriyorum' diyebilirdi.

önce ondan onay alıp daha sonra maske ve şapkasını çıkarmıştım. yüzüne dakikalarca bakakalmışımdır. çünkü özgüveni yüzünden karşıma çıkamayan hwang hyunjin hayatımda görebileceğim en güzel insandı. ben dilim tutulmuş halde konuşamazken bu sefer de ilk adımı o attı.

"jeongin öyle bakmasana, felaket utandırdın beni."

kendime not: hwang hyunjin eğer adımı böyle güzel söyleyecekse kendimi bildim bileli nefret ettiğim adım bile bana güzel gelebilirdi.

"hyunjin sen... ciddiyim görüp görebileceğim en güzel insansın."
"aynaya bak jeongin sus."

utandığı her halinden belliydi. mesajlardaki cesareti bu şekilde görememek beni istemsizce güldürmüştü. sanırım bu sefer adım atması gereken bendim.

"hyunjin bana telefonunu verir misin?"

hiç düşünmeden verdiğinde istemsizce gülümsemiş ve numaramı telefonuna kaydetmiştim. daha sonra konuşmaya başlamıştı. "konuşarak bunları anlatmak zor ama sana hissettirmek istediğim şeyler var."

hyunjin'im
i will love you til the end of time
(seni zamanın sonuna kadar seveceğim.)

i would wait a million years
(milyonlarca yıl beklerim)

promise you'll remember that your mine
(benim olduğunu hatırlayacağına söz ver)
b

aby can you see through the tears
(bebeğim gözyaşlarının arasından görebiliyor musun)

"hyunjin..."
"bir şey söylemene gerek yok jeongin'im. bu şarkı benim için özel olduğu için yaptım."
"hyunjin." biraz duraksadım konuşmaya devam ettim. "ben yang jeongin, yirmi yıllık hayatımda çok kez sevildiğimi sandım ama sevildiğimi hiç bu kadar çok hissetmemiştim. bu şarkı bizim şarkımız olsun."

kendime not: hwang hyunjin şu ana kadar hayatıma giren en safe insandı.

bu bolum digerlerinden uzun oldu basta bahsettigim sey sh anlamissinizdir aslinda devami da o olucskti yetismedi diger bolume artik iyice uzadi bu gidiyom iyi geceler optum hepinizi

silent cry | hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin