İP

5. Bölüm

Kirpikleri titreyerek açıldı , derin nefes almaya çalıştı .Eli kalbine gitti yumruk yaptığı eliyle sert olmayacak şekilde kalbine vurdu .Yüzü buruşmuş gözleri dolmuştu . Yavaşça yataktan doğruldu . Dolabına yapışık aynasına göz atığında dünden çok farklı değildi ,hala kumral saçlarında beyazlık vardı ...Tek fark daha duygusala bağlamıştı ve içinde özlem gibi bir hissin açığa çıkmasıydı .Neler olduğunu bilmiyordu , bilmek istermiydi ondan emin değildi . Nisa ne kadar safirin hastaneye gitmesi için dil dökmüşse de safir kesin bir dille reddetmişti. Böyle bir şeyin ilk defa yaşandığının farkındaydı .Hastaneye gidipte deney faresi olmaya niyeti yoktu .

Eline telefonu aldı . Sabah 9:00  dı  . Yavaşca kalkıp salona geçti  pencereye göz atıp masadaki kitabı eline aldı . Dudakları yavaşça nefes verdi. Uyandığından beri kalbi ağrıyordu .nefes almakta zorluk çekiyor ve boğazındaki yumruyu geçiremiyordu . Her an hüngür  hüngür ağlayabilirdi . Bu duygular ona uzak şeylerdi . Birden bire böyle olması tuaf geliyordu  . Gözünü kitaptan alıp bileğine çevirdi , simsiyah bir ip vardı sanki bileğinde ama yakından bakıldığı zaman dövmeye benziyordu. İpin ucu yoktu sade düz ama kusursuz gözüküyordu .  Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı . Yerinde duramıyor ve eli sürekli kalbine gidiyordu.  Sabırsızlandığı bir şey mi vardı?  Masada ki telefonu eline alıp annesinin telefonu nu çevirdi  ,Ulaşamadı . Adımlarını nisanın odasına yönelti . kapıdan yavaşça baktı,uyuyordu . Uyandırmadan kapıyı sessizce örtü . Odasına girip kalın bir polarlı yeşil bir kazak giydi . Bir tayt giyip üstüne de siyah dar bir paça giydi .  Kapıdaki vestiyerden  botunu giyip , asılı olan kabanını giydi . Atkıyı da eline alıp kapıyı açtı . Soğuk hava yüzüne çarptı derin nefeslerle düz yürümeye çalıştı . Soğuk havanın ona iyi geleceğini düşündü . Aniden gözyaşları döküldüğünde eliyle silmeye çalıştı . Adımları nereye gideceğini bilirmiş gibi hızlandı . Hüngür hüngür ağlamaya başladığı vakit koşmaya başladı .

Ne kadar koştuğunu bilmiyor etrafına bakıyordu sadece  . Arkasına baktı . Evi az da olsa gözüküyordu , 'en azından kaybolmadım' . Gözyaşları durmuyordu bir türlü tuaf bir koku burnuna dolduğunda kalbi hızlandı . Gözyaşları bu tuaf kokudan etkilenip duruldu . Gözleri etrafı kolaçan edip kokuyu takip etmeye çalıştı . Vücudunun Sabırsızlandığı bir durum olduğunun farkındaydı ve  bu gerçekten tuaf hisetiriyordu . Ayakları durduğunda göz göze geldiği adamla gözleri doldu  gene. Özlem hissinin hat safhaya ulaştığı bir yerden sonra ayakları yavaşça adama doğru yönlendirdi . Elinde  odunları kestiği  bir balta vardı . safir yaklaştıkça kalbinin hızı artı .adamın elinde ki balta yere düştü .Adamın ona doğru gelen adamları nefesini kesti muhtaç olmuşçasına yüz hatlarına bakıyordu. Saçlarını gördüğü vakit anlamıştı tuaf bir durumun içine düştüğünü. Ayakları durdu gözlerinin içine baktığında kızılıkların arasına mavilikler serpilmişti . Kalbinin ağrısı geçmişti . Derin bir nefes aldı ,koku muazamdı . Adamın eline çevirdi bakışlarını ellerini sıkmış gözleri avcıymış gibi keskin bakıyordu .Safir gibi derin nefes alıyor ve kıza muhtaç gibi her ayrıntısını inceliyordu . Bir şey söylemesi gerektiğini biliyordu ama o kadar özlemiş gibi hissediyordu ki tanımadığı adama sarılıp hüngür hüngür ağlamak istiyordu .

Dudakları açılıp kapandı safirin . Gözünden bir yaş aktığında dudaklarını aralayıp sesini buldu.

" Neler oluyor ?" Safir gözlerinin adamdan çekip etrafta dolaştırdı  yoksa kendisine hakim olamayıp adama sarılacaktı. Hemde yabancı bir adama . Sorduğu sorunun çok yerinde olduğunu biliyordu , birbirini tanımıyordu belki ama  karşılaştıklarından beri ikisi de aynı şeyleri yaşıyordu .Bu tuaf durumun ortadan kalkmasını istiyordu  . Böyle  duyguları yaşamak  ve vücudundaki ağrıyı çekmek istemiyordu . kalın sesi kulaklarına dolduğu vakit safir gözlerini bir süre kapatı .' Allah'ım nasıl bir ses böyle büyüleyici olabilir'

" Mühürlendik " tek kelimenin gözlerini açılmasına sebep oldu .

Ellerini saçlarından geçirdi ,bakışlarını adama çevirdi . Adam o kadar güzel o kadar muhteşem bakıyordu ki ona bir an nefesinin kesildiğini hissetti  kendine gelmeye çalıştı  kaşlarını çatı .

" Ne , bu çok saçma ?!" Sesini yükselterek konuşmuştu ,devam eti konuşmasına.

" Ben seni tanımıyorum bile . Bu ne demek oluyor? Seninle karşılaştığımdan beri bu hale geldim .kalbimin ağrıyordu ama  göz göze geldiğimizde  ağrımıyor şuan! ? Karakterime ters, o kadar duygusal hissediyorum ki neler oluyor "diye bağırdı . Eli yukarı kalkıp kalbine vurdu .  Adamın ona daha da yaklaşmasına sebep oldu bu durum ,elini tutu 

" Sakin ol " diye bağırdı adam . Adamın kaşları çatık şekilde kızın dibine girmişti öyle keskin bir şekilde bakıyordu safirin gözlerine . Safir kendine gelebilmek için elini çekti adamdan . Ne kadar  ona göre saçma duygular olsa da bu onun için tuaftı buda daha da hırçınlaşmasını sağlıyordu . Sakin olmasının farkına vararak

" Bak seni tanımıyorum . Mühür saçmalıklarını da dinlemek istemiyorum sadece bu şeyi geri al . Bu ... Bu gerçekten çok saçma"
Fısıltıyla söylenen cümleler adamın içinden 'bağırsa daha iyi etki etmezdi '  diye düşündü . Bu adamın zoruna gidip elini yumruk haline getirmesine sebep oldu  . Adam derin bir nefes alıp gözlerini safirin gözlerine  dikip

" Bunu ben yapmadım . Uzun hikaye "  safire bir adım daha yaklaşıp  devam eti konuşmasına

"  Bu ailemizden gelen  bir şey , ailemizin erkekleri ve kadınlarında varmış eskiden "  safirin aklı karışmıştı

" Eskiden diyorsun bu ne demek "
Adam derin bir nefes aldı çatık kaşları hiç inmemişti. Eli sakalarını ovusturup  arkasına dönüp yürüdü .

" Eve gel anlatıcam sana " safir adamın elini sakalarına daldırmasından beri hipnoz olmuşçasına adama bakıyordu . Son dediklerini duyduğunda kendine geldi . Kaşlarını çattıp adamın arkasından baktı .

" Asla tanımadığım bir adamın evine gitmem . Beli ki bu durumu haletmiceksin bende kendi kendine geçmesini beklicem " diye bağırdı safir .Adam durup önüne döndü . " Senin bana geleceğini biliyordum gene geliceksin " safir şok olmuş bir şekilde arkasını dönüp koşmaya başladı ...