Medya:Adamlar-Acının ilacı.
200 okunmayı geçmişizz
teşekkürler efm teşekkürler!
(Eskiler tabii. Silmeye kıyamadım. O zamanla çok hevesliydim..)
----Atalay'dan~
"Ya abi yapma ya!" Saçımı karıştıran Akil abimin elink sertçe iterük dik dik yüzünü baktım. Saçıma dokunulmasından hoşlanmazdım abimde biliyordu, sırf beni uyuz edip yüzümdeki ifadeyi görmek için yapıyordu. Zaten hemen sonra suratıma eğilerek yüzümdeki memnuniyetsiz ifademe bakıp kahkaha atmıştı
"Uzamış he saçların." Deniz abim kafasını eğdiği telefondan kaldırıp yorum yapmıştı.
"Yakışmıyor mu abi?" Dedim yalandan bir hüzünle.Deniz abim kaşlarını kaldırıp kafasını hızla iki yana salladı.
"Yok abicim çok yakışıyor." Saçımı savurarak oyuncu bir şekilde masadan kalktığımda ikiside bu halime aynı anda göz devirmişti. Kontrol amaçlı saate baktığımda geciktğimi fark etmemle gözlerim büyüdü.
Alpaslan abi fazlasıyla dakik bir insandı. İşe beş dakika geç gelen Ali'ye geçen bağırıp bir kaç saat boyunca ters ters bakmıştı.
Şimdi bense yarım saat gecikmiştim. Beş dakikaya öyle yapan adam bana nelee yapmazdı ki.
"Al işte sizin yüzünüzden geçiktim!" Diye hafif sesimi yükseltip isyan ettiğimde Akil abim uzanıp enseme tokat attı."Of abi!" Dış kapıya koşarak giderken odasında çıkan ablama gülümsedim."Ablam canım ablam, en çok seni seviyorum biliyorsun dimi." Koşa koşa yanına gidip yanağında öptüm.
"Atalay yalama oğlum." Dedi Melisa ablam suratımı suratından iterek.
Hepsi çok da seviyordu beni.
Aniden uzanıp yanağından sıkıca öptüğümde bağırtısı duyuldu."Atalay!" O daha benim üzerime gelemeden hızlıca spor ayakkabılarımı alıp dışarıya koştum.
Yanağında öpülmeyi sevmiyordu, ben de bunu biliyor inadına sulu sulu öpüyordum
Ayakkabılarımı da giyinip koşmaya başladım, yarım saat.
Yol en fazla beş dakika.Yanında koşarak geçtiğim herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Benim gibi birinin bir şeyleri ciddiye alıp telaşa kapılmasına şaşırmış olmalılardı.
Ben de şaşkındım.
Sonunda görünen kahve ile kapıyı açarak nefes nefese içeriye daldım. Elimi göğsüme koyarak başımı yere eğip soluklanmaya çalışıyordum. Hızlı hızlı inip kalkan göğsüm nefes almamı zorlaştırıyordu. Etrafın sessizliği dikkatimi çekmesiyle kafamı kaldırdım. Tüm bakışları üzerimde gördüğümde yanaklarım anında ısınmaya başladı. Her şeyden önce endişeyle üzerime gelen bedene odaklandım.
"Atalay noldu?" Dedi yanıma varıp. Kendime gelemediğim için konuşamadım. Bu onu daha çok korkutmuş olacakki bir sandalye çekip beni oraya oturttu. Ali'nin getirdiği suyu hızlıca kaparak içmem için dudaklarıma yaklaştırdı. Ben büyük yudumlar alırken onun gözleri bedenimde geziniyor belki de hasar tespiti yapıyordu.
"İyi misin Atalay?" Dediğinde Ali, başımı salladım.
"İşe yarım saat..." Durdum nefeslendim, iki mahalle koşmuştum be! "Geç kaldım, üzgünüm bidaha olmaz." Dememle Alp abinin derin bir nefes vermesi bir oldu rahatlamış gibiydi.
"Aptal çocuk, korktum ulan," Eliyle beni sırtımdan iteleyip göğsüne bastırmasıyla bir anlık dondum kaldım zaten o da hemen geriye çekilip ayağa kalkmıştı. Refleksle yapılmış gibiydi."Otur dinlen biraz, bidaha da geç kalsan dahi kendini bu hâle sokma."
Gidip tezgahın arkasına geçtiğinde kendi kendime güldüm.
Kalmayız...
-----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Abisi | GAY
Teen FictionHerkesin saygı duyduğu mahalle abisinin, ayni mahalledeki genç çocuğa olan zaafı.. "Ama artık bunlar önemli değil, gerçekten değil." İnanamıyormuş gibi elini çeneme koydu ve kafamı kaldırdı."Yanımdasın, kollarımdasın, en önemlisi kalbimdesin.Bu ben...