Keyifli okumalarr.
---Tezgahın arkasında düşüncelere dalmış bir şekilde çay bardaklarını sudan geçiriyordum. Göğsüme derin bir nefes çektim. Atalay iki gündür burada çalışıyordu. Çok iş vermemeye çalışsam bile kendisi bana kızıyor. Minik kaşlarını çatarak suratıma bakıyor.
"Alpaslan abi ben süs müyüm kenarda durayım?" Öyle tatlı görünüyordu ki kenara çekip o yanaklarını ısırmamak için verdiğim savaşı benden başka kim bilirdi ki. Bide kendi aleminde sinirli gözüktüğünü sanıyordu ya. Bana göre tırnaklarını çıkarmış yavru kediden kediden farksızdı. "Sen beni ciddiye almıyorsu ki." Diyip hemen ardından kollarını göğsünde çarpazlayarak trip attığını fazlasıyla belli ediyordu.
Tüm sabrımı sınıyordu, zira ben çok sabırlı bir insandım.
Yaşı fazla olabilirdi ama üzerindeki çocuksu masumluğunu asla kaybetmiyordu. Suratının da aşırı bebeksi olması çabasıydı. Ama beni onda deli eden davranışlarıydı, duyguları idi.
"Arada bir çay servisine çıkarsın." Diyordum ben de her seferinde. Bilerek kendim de sık sık dağıtıma çıkıp onu iyice uyuz ediyordum. Napayım seviyordum sinirden kızaran yanaklarını.
Bir başkası olsa çoktan küfürü basardı. Onun yaptığı tek şey zararsızca trip atmak idi.
Duyduğum bağrış sesleri ile eş zamanlı olarak kaşlarım çatılmış ve bardak yıkayan elim duraksamıştı.
"Yandım! Geri zekâlı bebe ,sen ne işine çay taşımak lan!" Ellerimi kenardaki havluya kurulup tam tezgahın arkasından çıkacakken kulağıma dolan titrek sesle adımlarıma bir hız geldi.
"Ben özür di..." İlk gördüğüm Cemil adındakı adamın benim bakmaya bile kıyamadığım çocuğa bağırıyor olması ve Atalay'ımın başını yere eğmiş olması idi.
Hızla yanlarına vararak Atalay'ın kolundan nazikçe tutup kenara çektim adamın önünden. Ne diye özür diliyordu bu siktiğimin salağından?
Ardından az önceki kıbarlığımın aksı sertlikle Cemil'in tek yakasını elimde tuttum. Sinirden yerimde duramıyordum. Atalay'ın titreyen sesi ve muhtemelen dolmuş gözleri aklıma gelince daha sert tuttum yakasını. Cemil'in gözleri bana döndüğünde çatılan kaşları düzeldi.
"Ne diye bağırıyorsun lan." Dedim yüksek bir sesle. Sert bir şekilde gözlerine bakıyordum. Onun da kaşları ufaktan çatıldı.
"Alpaslan alma çoluk çocuğu işe, bak üstümü yaktı." Gür çıkan sesiyle dişlerimi sıktım. Sabırlı bir adam olabilirdim ama konu benim zaafım, gözümden bile sakındığım çocuksa kendime asla hakim olamazdım.
"Bir daha, bir ona karşı herhangi bir ses yükseltmeni görürsem ya da ters bir hareketini yakalarsam, mahalleyi başına yıkarım. Anladın? Siktir git şimdi." Küfür etmek istemiyordum özellikle Atalay yanımdayken ama sinirime hakim olamıyordum.
"Ayıp oluyor abi," Dedi hala utanmaz utanmaz. Otuş yaşlarındakı herifin kendinden kaç yaş büyük çocuğa bağırıyorken nasıl ayıp olmuyorsa, bu da kesinlikle ayıp olmuyordu."Şu çocuk için bana.." Sonunda yakasından tutup kapıya sürükledim yakasından itip elimle dışarıyı gösterdim.
"Birdaha seni burada görmeyeceğim." Bir şey demeden son kez Atalay'a bakıp kapıdan dışarı çıkmıştı. Kapıdan çıkarken bile Atalay'a bakması derin bir sabır çekmeme neden olmuştu.
Arkamı hızla dönüp titreyen bedene yürüdüm. Kollarından kavrayıp tezgahın arkasına çektim kibarca. Yanaklarını kavrayıp baş parmaklarım ile gözünden damlamış yaşlarını içim giderek sildim.
"İyi misin Atalay?" Dediğimde şok olmuş şekilde gözlerime bakıyordu. Gözleri irice açılmıştı. Muhtemelen ona daha önce hiç bu kadar yakın olmadığım içindi. Rahatsız olur diye ellerimi yanaklarından çekmiş kendim de geriye çekilmiştim. Yakından gördüğüm mavilerini zihnime daha iyi kazıyarak hemde.
Başını salladı donukça ."İyiyim abi. Aniden bağrınca korktum sadece." Yüksek sesten korktuğuna daha da emin olmuş oldum. Eskiden de fark ederdim bunu. En ufak yüksek ses yerinden sıçramasına neden oluyordu. Onu bu yaşattığı için o adama bir kez daha içimden küfür ettim.
Onun azarlamak istemiyordum şuan kendine gelsin söylerdim. Şuan onu göğsüme çekip yanağına öpücükler kondurup rahatlatmak istiyordum. Ama işte yapamıyordum, bunun ağırlığı bünyeme çökmesiyle omuzlarım da çökmüştü.
"Ben sana su vereyim. Sende otur tamam mı? Dokunma bir şeye." Dedim. Uslu uslu başını sallaması ile dişlerimi sıktım. Bir bardak su vererek onu yalnız bırakmak istemeyerek ben de karşısına oturdum.
Dokunamasam bile en azından yanında oturmak istemek benimde hakkımdı değil mi?
-----
Fizik çözmekten beynim bunalmışken dedim bölümü düzenliyeyim.
peaceofthenightt kelime sayısını da senin için artırdım, atma kendini bir yerlerden jxksjxks
-Görüşürüz ♡
17.07.2022
30.05.2024 (düzenlendi.)
![](https://img.wattpad.com/cover/316292659-288-k856689.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Abisi | GAY
Teen FictionHerkesin saygı duyduğu mahalle abisinin, ayni mahalledeki genç çocuğa olan zaafı.. "Ama artık bunlar önemli değil, gerçekten değil." İnanamıyormuş gibi elini çeneme koydu ve kafamı kaldırdı."Yanımdasın, kollarımdasın, en önemlisi kalbimdesin.Bu ben...