Değerli okuyucularım, özür dilerim, yaklaşık 3 hafta kadar 1 zaman boyunca yazamayacağım. 11. sınıfa gidiyorum. Sınav haftası gelip çatmak üzere, gelecek sene YGS'ye gireceğim, ben ise hala burada sürtüyorum. Kusuruma bakmayın. Ya da dur, bakın bakın. Neyse... Hikayeyi yazma biçimimin diğerlerinden farklı olduğunu hemen anlamışsınızdır. Ben diğer hikayelerdeki gibi ne bilim Yabancı gibi -bu arada okumuşluğum yok, arkadaşlardan falan bikaç defa duydum- uzuun uzuun herkesin düşüncelerini yazıp betimleme yapamam aslında yapmam, yapmıyorum da zaten. Daha çok diyaloglar ve monologlar üzerinde durularak sizleri sıkmamayı düşünüyorum. Sence iyi değil mi? Bence süper. Umarım okurken bi nebze de olsa gülümsetebiliyorumdur sizi. Çünkü; okuyucularımın gülüp eğlenmesi benim için her şeyden daha önemli. Ben ki yazım kurallarına o kadar dikkat eden insan; bu hikayeyi yazmaya başladıktan sonra fazla umursamaz oldum. Bunları size niçin anlatıyorum, onu da bilmiom da neyse... Bu hikayeyi yazmaktaki amacım; daha çok okuyucu kitlesine ulaşmak, yazar olabilecek nitelik kazanmak, adımı duyurmak -bu arada adım Ceylan :D- ve bu hikayeyi sizlerle birlikte 1 numara yapmak. Ama söz comebackim bommmba gibi olacak. Bekleyin ve görün bebelerrr~
NOT: Multimedya bölümünde resimdeki zat-ı muhterem Hazreti Barbara Palvin'dir. :D İyi günler dilerun. -Gülün diye yapmıştım. Gülün... Gül lan! Hihihih sini siviyirim cinim işkim :*-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mal Mısın Yaa??!
MizahSizleri biraz çatlak, biraz patlak, biraz matrak, biraz şakrak, gün içerisinde ortaya çıkan beklenmedik olaylarla nasıl başa çıkacağını öğrenmeye çalışan 2 kafadarın muhteşem bir arkadaşlık yolculuğuna davet ediyorum. Okurken zaman zaman argo kelim...