Sabah kalktığımda elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum. Bugün cumartesiydi ve ben URAZ EROĞLU'yla buluşacaktım. Evet, buna ben bile inanmıyordum fakat buluşacaktım. Kahvaltıyı hazırlayıp annemi uyandırdım. Annemle kahvaltımızı yaptıktan sonra annem işe gitti. Sadece pazar günleri çalışmıyordu ve genelde pazar günlerini birlikte geçirir,deli gibi alışveriş yapardık. Bulaşıkları makineye attıktan sonra İlker'e mesaj attım:
"Bebeğim seni özledim çok acil bize gelmen gerekiyor."
Mesajı gönderdikten sonra evi toparlayıp süpürdüm ardından sildim. Resmen külkedisi Selenella olmuşken zile basılmasıyla yerimden sıçradım. Sanırım İlker gelmişti. İşleri yaparken telefonuma bakmamıştım. Kapıyı açtığımda İlker'i karşımda görünce boynuna atladım. Canım sevgilim,ne kadar da özlemiştim.
"Ah,yavaş boynumu acıttın be! Çekil çekil çekil." diyerek kollarımın arasından çıktı. Tabi ben mal gibi birkaç dakika o şoku atlatamadım ve ardından kapıyı kapatıp oturma odasına gittim. İlker ayaklarını ortadaki sehpaya uzatmış babasının evi gibi oturuyordu. Her zaman bize geldiğinde böyle rahat davranırdı. Annemle de araları çok iyiydi. O kadar iyiydi ki,bazen ikisini kıskanıyordum.
"İndir şu ayaklarını! Temizlik yapıcam diye götüm çıktı." diye cırladım. Cırlamamdan korkmuş olacak ki ayaklarını indirip korkak bakışlarla konuştu:
"Ne oluyor Selen? Emekli olmuş temizlik hastası yaşlı teyzeler gibisin."
"Ne olabilir ki benim tatlı arkadaşım? Sadece fazlasıyla stresli ve heyecanlıyım bunu gidermek için de evi temizledim ama sen maşallah! Löp diye oturuverdin."
"Gari?" dediğinde 'mal mısın' der gibi İlker'e baktım.
"Oturuverdin gari diyeceksin diye düşünmüştüm." diye devam ettiğinde kahkaha patlattım. Salak çocuk. Yine beni güldürmeyi başarmıştı.
"Sana çok önemli bir haberim var." diye konuşmaya başladım.
"Neymiş o?" diye umursamazca sordu.
"Uraz'la buluşacağız. Hem de bugün!" dediğimde tiz bir çığlık atıp boynuma sarıldı. Salak! Kulağımın zarını patlattın be!
"Peki bayan kezo,ne giymeyi düşünüyorsun?" dediğinde daha önce hiç düşünmediğim için sadece dudağımı ısırmakla yetindim. Popoma vurup;
"Kalk hadi,dolabında giyilebilecek bir şeyler bulursam bir şeylerle kombinleriz ama bulamazsam benimle alışverişe gelmek zorundasın cici kız." diyerek gülümsedi. İçimden onlarca dua ettim. Çünkü hayatım boyunca en nefret ettiğim şeylerden biri:
İlker'le alışveriş yapmaktı.
