3.SEÇİM

3 1 1
                                    

Hazalın babası annesiyle evlenmeden önce Hazal'a anlattığına göre gezmeyi çok seven yeni yerler görmek için günlerce uykusuz kalıp zamanının çoğunun yollarda geçiren birisiymiş.Türkiye'yi gezmeyi bitirdikten sonra gemide yük taşımacılığı yapan arkadaşı yurt dışına gitmek için teklifte bulunmuştu.

Babası bu teklifi başta büyük hayallerle kabul etmiş olsa da denizde gördüğü dev dalgalar ve bir aydan fazla süren yolculuk İtalya da son bulmuştu.Babası,annesine ilk görüşte aşık olmuş annesiyle üçüncü hafta evlilik teklifi ederek iki ayın sonunda Türkiye de yeni bir yaşamın kapılarını aralamışlardı.

O dönemde başta her şey güzel giderken Hazal dünyaya geldikten sonra sorumlulukları artmıştı.Babası barmen olarak bir cafede çalışsa da annesi diğer ebeveynler gibi iyi şartlar altında yaşamadıkları için sürekli bir şeylerden şikayetçi olduğundan dolayı evlilikleri büyük ölçüde kavgaya ve nefrete dönüşmüştü.Hazal belli bir yaşa geldikten sonra babası iş için gitmesi gerektiğini söyleyerek bir daha dönmemişti.

Hazal babasına karşı yıllardır kin beslesede annesi zamanla değişmişti.Katı kuralları ve çevresindeki erkeklere olan nefretinin yanında kız arkadaşlarına bile karışıp maddi durumlarından dolayı Hazal'ın ne kadar işe yaramaz birisi olduğunu susmadan her saniye söylesen birisi haline dönüşmüştü.

Başta Hazal ile arkadaşlığımıza karşı olsada annemi tanıdıktan sonra görüşmemizi sorun etmemişti.Çünkü yaşadıkları şey benzerdi ikisi de biz büyüyene arkadaş kalmış annem ilk çocuğu olduğu için ona yardımcı olmuştu.

Benim aileme gelirsek on dokuz yaşındaki kız kardeşim ve annemle beraber yaşıyoruz.Babam annemin en yakın arkadaşıyla yasak aşk yaşamıştı.Sonra beraber annemden aldıkları parayla kaçmışlar.Bir yıl geçmeden o kadınla beraber babam trafik kazasında hayatını kaybetmişti.

Babamı çocukken çok severdim.Bizi bırakıp gittiğin de onunla konuşmak için annemin yanına gittiğim de annem oturma odasındaki koltukta her gece sessizce otururken görüyordum.Babama aşıktı onu mutlu etmek için tüm servetini ortaya dökmüştü.Bir gün beni yanına çağırıp sıkıca sarıldı.

''Bir erkeğin seni sevdiğini ancak seninle tanışırken değil, tartışırken anlarsın.Bir kavgamızda ona olan ilgimden sıkıldığını söylemişti.Diğer akşam ona yemek yapmadım,
yıllardır her gün onun sevdiği yemekleri hasta olduğumda bile yapmıştım.Yapmadığımı öğrenince deliye döndü yemeklerin tadının kötü olduğunu,bütün gün boş oturup benim güzel ve çekici olmadığımı söylediğinde o gece çok düşündüm.Son gecemizde salonda yatmış sabah uyandığında bana hediye aldığı elbiseyi ve güzel kokan yağlardan sürmüştüm.Yüzüme makyaj yapmaktan nefret etsem de o gün yaptım.En sevdiği keke kadar hazırladığım kahvaltı sofrasını gördüğünde elinde valiziyle kalakalmıştı.Benim işe gittiğimi düşünerek tek kelime etmeden gidecekti.Hiçbir şey söyleyemedim parmağındaki yüzükü çıkartıp komidinin üzerine arkasına bakmadan gitmişti.''

O günden sonra annemin gözlerinin içindeki o ışığı kaybetmişti.Üniversiteye gideceğim yılda bunları yaşamam okuldan ve derslerden beni uzaklaştırmıştı.Annem bize ne kadar hissettirmek istemese de üzüldüğünü o adamın mezarı başına gidip hala ağladığını gördüğümde hiçbir şey söyleyememiştim.Daha sonra üniversiteyi kazanıp İstanbul'a gittim.

Sadece beş ay kalabilmiştim.Kardeşim bazı günler annemin eve gelmediğini eve geldikten sonra alkol kullandığı için gün boyu uyuyup akşamları da kumar oynadığını duyunca her şeyi bırakıp eve döndüm.Bunu bırakması zor olmuştu bize söz vererek evden ofis arası yapacağı düzenli bir iş bulduğunda okulu dondurma kararı almıştım.Annem bunu her ne kadar istemese de İzmir de mutluydum.

Kapı tekrar açıldığında Seren kafasını kapıdan uzatarak ''Müsait misiniz?''dediğinde içeriye çoktan girmişti.Benim yanıma yaklaşıp kollarını boynuma dolayarak sıkıca sarıldı.Belime dolanan ince uzu parmaklar belime iliştiğinde huzursuzca parmaklarını ellerimin arasına sıkıştırdım.Parmakları buz gibiydi.

''Sanırım birileri dışarıdan gelmiş.''dedim kollarımı göğsümün üzerinde dolayarak.

Zümrüt yeşili gözlerinin çukurlarında biriken göz yaşlarını silip dudaklarını ısırmıştı.

''Sana o çocukla görüşmemeni söylemiştim.Bir şey mi söyledi.''dediğimde saçlarının arasında gezdirdiği soğuk parmaklarını kollarına dolamıştı.

''Rusya'ya taşınacağını söyledi.''Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatmıştı.'' Benim içinde pasaport hazırlatmış.Kafamı çok karıştırıyor ondan uzak olamıyorum.Onu ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun .''diye devam ettiğinde işaret parmağındaki yüzükü çevirerek konuşuyordu.''Düşünmem için biraz zaman var dedim.''

''Tatlım sen beyinine,darbe mi aldın? Rusya diyorsun.Çok istiyorsanız Antalya'ya tatile gidin.Muğla'ya,Ordu da temiz hava alın oksijene ihtiyacınız var belli ki...''demişti Hazal yukarıya doğru kıvrılan dudağının altındaki dişleri birbirine bastırmıştı.

Gözlerimi devirdim.

''Öyle bir şeyin olmayacağını bilerek benden izin mi istiyorsun.?Bu çocuğun başına açtığı belaları ilk sokaktan başlayıp birisine sorsan sana hayatının ne kadar pislik içinde olduğunu anlatırlar.''diye sinirden güldüğümde alnına küçük bir buse kondurmuştum.''Aşk böyle bir şey değil.Senin aileni bırakıp seninde gelmeni istemesi bencillik.''

Üzerindeki siyah ince ceketi zayıf bedenine sardıktan sonra kollarını birbirine dolayıp korktuğunda sürekli yaptığı gibi gözlerini kaçırmıştı.

''Onun yanındayken yaptığım şeylerin doğru olup olmadığını göremiyorum.''Dedi.Titreyen ses tonuyla saçlarını çekiştirmişti.

''Onun yanına gitmeyerek bu sorunu çözebilirsin.''diye surat astım.

''Abla umarım bir gün doğru kişiye aşık olup beni anlarsın.'' dedi yanaklarına yayılan pembelik ile gülümsemişti.

''Size harika bir haberim var,işten olumlu dönüş adım,görüşmeye bekliyorlarmış.''diye bağırdığında Sanem telefonuna gelen aramayla yanımızdan ayrılmıştı.''Onu merak etme hepimizden zeki,ben onunla konuşurum ama önce yarın benimle geliyor musun.?''diyerek küçük kız çocuklar gibi bana sarılmıştı.

''Sana hayır dememe gibi bir şansım var mı.?''dedim içten bir gülümsemeyle.

*

Yağmur durmuş ıslanan kaldırımlar su birikintileriyle beraber oldukça hoş bir görüntü oluşturuyordu.


Hazal,annesi rahatsızlandığı için gitmesi gerektiğini söyleyerek yarın evlerinin önünde buluşmayı planlamıştık.Hazal'a veda etmek için birkaç basamak aşağıya indim ve kollarımı birbirine doladım.Bahçenin kapısından çıkmadan önce arkasını dönüp öpücük fırlatmıştı.Sokağın solundan döndüğün de gözden kaybolana kadar onu izleyip içeriye geçtim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENİMLE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin