Chan beni arabayla bir yere götürüyordu.
Nereye götürdüğünü hiç bilmiyordum.
En son Ormanlı bir yere gelmiştik.Etraf çok ıssızdı ve de temiz. Hiç insan yaşamıyor gibiydi. Balta girmemiş orman
derler ya hani, o türden bir şeydi.
Chan kocaman bir Klübe'nin önünde durmuştu. Soru sormak istemiştim ama yol boyunca bana kapa şu çeneni deyip durduğundan, Açıkçası biraz tırsmıştım. Arabayı park etdikten sonra kolumu tutup beni içeri doğru çekiştirmeye başladı.
"Chan neredeyiz biz?"
"Neye benziyor? Kulübedeyiz!"
"Oha ciddi misin?"
"Felix susacak mısın? İçeri girdiğimizde fazla konuşmamanı tavsiye ediyorum."
Kafa salladım.
Kapıyı açtığında içeride 5 kişi vardı.
Bunlar 6 kişi değilmiydi? Minho da oradaydı.Bakışlarıyla ruhumu delecek gibiydi.
Chan "Hyunjin nerede?" Dedi.
Minho "İşi varmış.Ne işi olduğumu sorduğumda cevap vermedi. Chan bende sana sorayım dur bu şahsiyet niye burada?"
Chan "Bende tam bu konuya değiniyordum.
Bu Felix kendisi asil bir amaç için burada."
Herkes ne amacı der gibi bakıyordu.Sizi bitirmek kardeşim demek isterdim ama deseydim ben onları bitirmeden onlar beni bitirirdi.
Kolyesinde Jeongin yazan;
"Ne amacı tam olarak söyler misin?"
Hafifçe gülümsedim intikam diyeceğini biliyordum. Oda gülümsedi ve bana baktı.
Neden kolyesinde ismi yazıyorduki?
Çok saçma!
"Uzun zamandır yakalayamadığımız Steve'i yakalamamıza yardım edecek."
Herkes bir anda 'ne' demişti. Bende dahil. Şuan ona öyle bir bakıyordumki, Chan diğerleri farketmesin diye kolumu sıkıyordu. Hatta sıkmıyordu, sikiyordu da denebilir.
Ne Steve'i ben intikam diyorum o Steve
diyor.
Jeongin "Nasıl olacak bu tam olarak?"
Chan "Kendisi bir kafes dövüşçüsü. Biliyorsunuz ki Seteve'in haftaya bir turnuvası var ve kendisi turnuvayı kazananlarla bir yemek yiyor ama şu ayrıntıyı atlıyorsunuz. O bir gay!"
Ne yani, şimdi beni bir yem gibi seteve'in
avucuna mı atacaktı? Yada yatağına mı demeliydim.
"Steve'in ona takmasını istiyorum kafasını ona deli gibi takmasını istiyorum." Ama ben istemiyorum.
"Ve Felix bize onlardan bilgi sızdıracak"
içlerinden biri
"İyide neden Felix'e taksınki? O kadar kişi varken?" Haklıydı.
Chan "Felix'i eğiticeğiz. Oradaki kişiler pek kolay haklanacak insanlar değil.Hem gördüğünüz gibi, tipide fena değil." Haklıydı tipim fena değil.
"Evet benim söyleyeceklerim bu kadardı. Gerisi Felix'e kalıyor. Birde Felix artık bizden biri. Tabi bu görevi başarırsa!"demişti. Yavaştan ben kalkıyım o zaman. Hiç gelmeyeyim buraya! Chan gitmişti. Hepsi başıma toplanmıştı. Ve bana öldürecek gibi bakıyorlardı.
"Tanışacak mıyız?"dedim.
Evet anlamında kafa sallayıp hepsi kendi çapında tanıtmıştı kendini.
Canım sıkıldığı için telefonla oynuyordum. Hepsi teker teker çaktırmadan bakmaya çalışıyordu. Farketmediği sanıyorlardı. Allah aşkına nasıl farketmeyim? Kaptan bana her yönden eğitim vermişti.
Başkası olsa farketmezdi. Çünkü onlarda en az benim kadar profesyöneldi.
"Bakmak istiyorsanız bakın! Yani eğer isterseniz telefonumuda karıştırabilirsiniz. Benim için Sıkıntı yok. Çekinmeyin söyleyin sizi yok etmeye falanmı geldiğimi düşünüyorsunuz?" Evet yok etmeye gelmiştim.
Herkes gene bana bakmıştı. Çok yakışıklı
olduğumdandır. Ama bu bakış bir yakışıklıya bakılan türden değildi. Daha çok bir insana acır gibi bakıyorlardı.
Seungmin;
"Bunu yapmak zorunda değilsin!"demişti bana.
Changbin;
"Seungmin sen karışma!"
Seungmin;
"Görmüyor musun gözümüzün önünde ölüme gidiyor! Ve bizde buna izin veriyoruz!"
Changbin;
"Başka çaremizde yok ama! Belki kurtulur o dövüşten nerden biliyorsun!"
"İlkinden kurtulsa bile ikinciden kurtulması pek mümkün değil!"
"Neden buradaki herkes fazla ön yargılı?
Daha beni tanımıyorsunuz bile!"
Kapı açıldı içeri kırmızı saçlı bir çocuk girdi. Bu Hyunjin olmalıydı.
"Evet tanımıyoruz bile beklide
Steve'in adamısın. Kim bilir? Belkide bizi ayırmaya geldin? Neden yapmayasın ki?"
Kapkatı kesilmiştim. Çocuk bir dakikada herşeyi çözmüştü.
Ama açık vermemeliydim.
İrislerimin büyüdüğünü hissediyordum,
bu çok yoğun bir histi.
Yutkundum ayağa kalktım ve üzerine doğru yürümeye başladım.
"O yarışmayı kazanacağım ve hepiniz bu sözleriniz için çok pişman olacaksınız!
O Steve denen adamıda sayemde yakalayacaksınız!"
Üzerime doğru gelmeye başladı. Çok soğuk bakıyordu. Yüzünü yüzüme çok fazla yakınlaştırmıştı.
"Görücez bakalım!"demişti. Nefesi suratıma çarpıyordu.
"Görüceksiniz!" Demiştim.
Görüceklerdi...
Görüceklerdi...
Gösterecektim hepsine gerçek Felix'i. Tanıyacaklardı beni. Kimse benim ters tarafımı görmemişti!
Madem görmek istiyorlar gösterelim o zaman! Hiç sorun değil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THUNDEROUS / Stray Kids / Hyunlix
Action"Aramıza sızıp bizi yok etmeye çalıştığını anlamayacak kadar aptal olduğumu mu sandın gerçekten?" Başta öyle düşünüyordum. Fakat sandığımdan daha zekisin Hwang Hyunjin. "Yoluma çıkan herkesi öldüreceğime dair kendime söz verdim. Fakat se...
