Savaşın üstünden üç yıl geçmişti, savaş kahramanı Harry Potter, vaftiz babası Sirius Black' ten kalma Grimmauld Meydanı 12 Numara' da bulunan malikanesinde hayatını geçirmektedir.
Savaştan sonra zaten kimse tarafından umrunda olunmamıştı, ama yine de bazı insanlar onu görünce selam verme gereği bulunuyordu o da nadiren.
En yakın arkadaşları Ron Weasly ve Hermione Granger' dan da haberi yoktu, savaştan sonra iki hafta görüşmüşlerdi.
Ancak Harry, Hermione ve Ron' un buluşmaya devam ettiğini biliyordu, Diagon yoluna gittiğinde onları dondurma yerken görmüştü.
Eğlencelerini bozmamak için yanlarına gitmemişti, öpüştüklerini bile görmüştü. Çift olduklarını bile bilmiyordu!
Bir gün yeni çıkan “Sihirli Tılsımlar” adlı bir kitabı almak için kitapçıya uğradı.
Orada Ginny, Hermione ve Ron' u konuşurken gördü, onlara selam vermeyi düşündü ama ciddi bir konu konuştuklarını görünce bölmemeye karar verdi.
“Evet... Ondan bıktım artık, ne zaman onca yılın hakkını alacağız acaba?”
“Her fırsatta başımızı belaya sokup durdu zaten.”
Harry neyden bahsettiklerini anlamadı. İşte tam o an Hermione, onu gördü. Yüzüne sahte bir gülümseme takıp (Harry yalandan gülümsediğini anladı) ona el salladı:
“Merhaba Harry!”
Ginny ve Ron' da hemen arkasını dönerek ona ‘yalandan’ gülümsediler.
“Harry!”
Ginny hemen erkek arkadaşının kollarına attı kendisini, Harry, Ginny' nin çenesini tutarak kendisine baktırdı ve ardından dudaklarına küçük bir öpücük kondurup gülümsedi:
“Uzun zamandır size ulaşamıyorum mrs Weasly?”
Ginny sırıtarak,
“Romanya' ya Charlie' yi ziyarete gittik, haber verecek zamanım olmadı. Üzgünüm SeVgİlİm,”
Harry burnuna bir öpücük kondurdu sevgilisinin ve diğer ikisine (Ron, Hermione) döndü. El ele tutuştuklarını gördü, ellerini birbirlerine kenetlemişlerdi.
“Sevgili olduğunuzu bilmiyordum.” dedi tek kaşını havada tutarak.
Hermione, boğazını temizleyerek konuştu:
“Şey... Aslında yeni olduk. Bir hafta falan oluyor...” dedi Harry' nin inanmasını umarak.
Ah evet, Harry' de enayi gibi hemen inanacaktı zaten! Bir yıldır sevgili olduklarını biliyordu.
“Anladım... Sen de gittin sanırım Romanya' ya Hermione?” diye sordu Harry şüpheyle, gittiğini düşünüyordu, hatta emindi.
“Ah, benim de işim vardı Romanya' da. O yüzden gittim.”
Yalan söylüyordu... Bunu anlamak için aptal olmak gerekirdi.
“Sen burada ne yapıyordun dostum?” diye sordu Ron sahte bir merakla.
“Sihirli Tılsımlar adlı bir kitabı alacağım da ondan gelmiştim. -Neyse ben zaten gidecektim, Ted' e bakmam lazım.”
Dedi ve oradayı terk etti, fark etmişti istenmiyordu. Gringotts' a uğramaya karar verdi ve oraya girdi.
“Merhaba mr Potter,” Harry sesin geldiği yere baktı. Bir cin cüceydi.
“Merhaba şey...” diye mırıldandı adını bilemediği için Harry, cin cüce gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•°İNTİKAMIN-ATEŞİ°• || ÖLÜMÜN EFENDİSİ ||
FanfictionSavaş üzerinden üç yıl geçti, savaş zaferle kazanılmış, Voldemort yenilmişti. Ama savaştan sonrs Harry Potter' ın en yakın arkadaşları Hermione Granger ve Ron Weasly' in Harry' e davranışları da çok değişti, onunla buluşmamak için bahaneler buluyorl...