4- Hogwarts Mektubu

1K 73 44
                                    

Hoşgeldiniz, keyifli okumalar <3

Hoşgeldiniz, keyifli okumalar <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“Dumbledore... Onu Dursley' lere vermek iyi bir karar mı, emin misin?” Harry duyduğu sesle başardığını anladı, bu ses profesör McDonagel' a aitti, birisinin onu taşıdığını hissedebiliyordu.

“Evet Minevra eminim, büyücülük dünyasından bir süre dışta kalmalı -Ah Hagrid, ağlama...”

Sen insanları düşünür müydün ya? Harry düşündü.

“Ama minik Harry, annesi ve babasını aynı anda kaybetti ve bu aptal Muggle ailesinde yaşayacak...”

Ne kadar saf bir kalbin var Hagrid, seni tanıdığıma asla pişman olmadım. Seninle ne olursa olsun aramı iyi tutacağım.

Sonra yere yerleştirildiğini hissetti Harry ve elin hemen altına bir mektup konuldu.

“İyi şanslar Harry Potter...”

O şans senin götüne girsin!

Herkes uzaklaşınca yine kucağa alındı Harry.

“Şimdi gidiyoruz Efendim.” bu ses Mort' a aitti, Harry başını salladı.

*************************************************

“Ah Jasmin! Kapıya bak!” diye bir ses geldi Yetimhanenin içinden.

“Bakıyorum!”

Kapı açıldı, kadın etrafa bakındı kimsenin olmadığını düşünüyordu ki gelen bebek sesiyle aşağıya baktı. Ve gülümsedi minik Harry' i kucağına aldı.

“Fight anlaşılan yeni bir konuğumuz var.”

“Kimmiş?” sanırım gelen Fight denilen adamdı.

“Bu çok tatlııı...” dedi adının Jasmin olduğu düşündüğü kadın.

O an Harry gülümseyerek gözlerini açtı ve yakut kırmızısı gözlerini gösterdi onlara.

İki yetişkin şok içinde çocuğa baktılar. Akıllarına bir isim belirdi, tek bir isim:

Lucifer...

Lucifer...

Lucifer...

*************************************************

Aradan yıllar geçmişti, herkesin gözünde çocuk olan Harry' nin 11 yaşına girmesine sadece bir gün vardı, yarın 11 yaşına girecekti.

Dağınık siyah saçları onu çekici göstermeye tek başına yetiyordu. Yetimhane görevlileri ona siyah camları olan gözlük taktırıyordu kırmızı gözlerinin diğer çocukları korkutacağını biliyorlardı.

Onun haricinde Harry son derece çalışkan ve sessizdi, kurallara uyardı her zaman...

“Harry tatlım orada mısın?..” Kapısının dışında çalan kapıya doğru çevirdi başını Harry. Sesinden tanıdı Jasmin' di bu.

“Ah evet Jasmin teyze!” Görevliler çocukların onlara, amca veya teyze diye hitap etmelerini isterlerdi.

Kapı açıldı, ela gözleri, kumral saçları ile son derece güzel gözüken 60' lı yaşlarında ki Jasmin gözüktü.

“Bir adam var adı... Dumbledore' muş sanırım seni görmek istiyor...”

Harry bir an affalladı. Unutmuştu... Zaten unutmasa bile mektup geleceğini düşünüyordu. Başıyla onayladı.

*************************************************

Dumbledore öfkeliydi, Harry' i Dursley' lere bırakmıştı nasıl Wool yetimhanesine gelişmişti. Konumundan burada olduğunu anlamıştı ve direkt gelmişti.

Birkaç dakika sonra dağınık siyah saçları olan bir çocuk girdi. Saçlarından onun James ve Lily' nin oğlu Harry  olduğunu anladı. Ama gözlük takıyordu... Hayır! Sorun gözlük takması değildi, sorun siyah camları olmasıydı. Belki güneş rahatsız ediyordu onu?

“Merhaba Harry,” dedi Dumbledore ve yüzüne büyük baba gülümsemesi takındı.

“Merhaba şey...” adını bilerek söylememişti Harry ki şüphelenmesin, direkt adını söylemesi adamın dikkatini çekebilirdi.

“Dumbledore de Harry.”

“Merhaba Dumbledore.”

Dumbledore boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

“Ah, Harry eminim benim kim olduğumu merak ediyorsun. Ben Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu'nun müdürüyüm.” sonra gülümsedi. “Ve Harry sen bir büyücüsün.”

Harry cevap vermedi. Dumbledore şaşırdı, çünkü çocuk hiç bir tepki vermemişti.

“Harry sana bir şey sorabilir miyim?” Harry başını salladı.

“Hiç garip bir şey yaptın mı?” Aha! Şimdi yaşlı bunağı korkutmanın tam vaktiydi.

“Eşyaları hareket ettirebililiyorum, istem dışı da olsa zihinlerini okuyabiliyorum.” Harry bunu der demez Dumbledore zihin kalkanlarını yükseltti ama bu onun gözünden kaçmadı.

“Hayvanlarla konuşabiliyorum, canımı yakanların canını yakabiliyorum. Yılanlarla konuşabiliyorum.”

İşte! Dumbledore korkudan titremişti.

‘Tamam sakin ol, aynı şeyleri yapabilmeleri onun korkunç birisi olduğuna işaret değildir...’ diye düşünerek içini rahatlatmaya çalıştı Dumbledore.

Ceketinin cebinden bir mektup çıkardı, Harry' e uzattı.

“Harry bu senin Hogwarts' a kabul mektubun.” diğer ceplerinden de bir bilet ve anahtar çıkardı.

“Bu bilet seni Hogwarts' a götürecek trenin bileti, ve bu anahtar ise ailenin sana bıraktığı paralar. Bunlarla okul eşyalarını satın alacaksın. 1 Eylül... Sakın unutma...” 

•°İNTİKAMIN-ATEŞİ°• || ÖLÜMÜN EFENDİSİ ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin