KORKU SEANSI

DARKMAN

NOT: bu hikayeyi bir arkadaşımın isteği üzerine yazdım. Umarım Beğenirsiniz ;)

Bu gün yine herzamanki gibi sıradan bir güne benziyordu. Ailem tatile gitmişlerdi. Ben de arkadaşım Can ile birlikte korku filmi izliyecektik. 1 saate yakın Can'ın gelmesini bekledim. Beklerken uyuyakaldım. Birden kapının çalmasıyla uyandım. Saat 9:30 olmuştu. " Gelen Can olmalı herhalde." Deyip kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda kimseyi göremedim. Tam kapıyı kapatacakken birden gözüm yerdeki zarfa ilişti. Yerdeki zarfı alıp açtım. Kağıtta tek bir cümle yazıyordu. Bu Can'ın el yazısıydı. Ama biraz bozuk ve özensiz yazmıştı. Büyük harflerle " BENİ KURTAR!" Yazıyordu. Kafam karışmıştı. Kimden kurtarmalıydım? Etrafa bakındım kimse yoktu. İçeri girdim ve koltuğa oturdum. Hala nerde kalmıştı. Çoktan gelmiş olmalıydı. Bu da neydi? Orda masanın üzerinde bir zarf daha vardı. O buraya nasıl gelmiş olabilirdi ki? Demin yoktu! Zarfı dikkatlice açarak yazıyı okumaya başladım. Bir adres yazıyordu. Ama bu sefer Can'ın yazısı değildi. İçimden bir ses gitmememi söylese de çok mereak ediyordum. Mutlaka gidip ne olduğunu öğrenmeliydim. Elime bi el feneri alıp yazan adresi bulmak için dışarı çıktım. Dışarısı çok karanlıktı. Saatime baktım. Saat 10:00 'du. El fenerini ışığını açıp karanlığın içine daldım. Saat yaklaşık 10:35 olduğunda adresi bulmuştum. Eski, terkedilmiş , yıkık dökük bir apartmandı. bu kesin Can'ın saçma şakalarından biri olmalı diye düşündüm. Telefonumu elime alıp kamerayı açtım. Belki kayda değer bişey yakaladım diye. "Orda olduğunu biliyorum Can! Yeter ! Daha fazla uzatma bu şakayı ! Korkuyorum!" Diye bağırdım. Fakat cevap yoktu. Daha fazla dayanamadım ve içeri girmeye karar verdim. Kapının üstünde bir not daha vardı. "Darkman" Yazıyordu. Darkman kimdi? İyice korkmaya başlamıştım. Ama hiç geri dönmeye niyetim de yoktu. Kapıyı açıp içeri girdim. Uzun , beyaz bir koridor vardı. Tavandakı ışıklar yanıp sönüyor, garip sesler çıkarıyordu. Koridorun sonunda bir merdiven vardı. Koridorda ilerlemeye başladım. Birden korkunç bir çığlık duydum. Olamaz! Bu Can'ın sesiydi! Ses bodrumdan geliyordu! Hemen bodruma koştum. Bodruma inince gördüklerim karşısında dehşete kapıldım ve ağlamaya başladım. Birden arkamdan çok korkunç kalın bir ses " Sen de ona katılacaksın!.."
Dedi ve birden tüm ışıklar kapandı...

Ailesi tatilden döndüklerinde Ezgi'yi bulamadılar. Ve polise haber verdiler. Polis olaydan 40 gün sonra Ezgi ve Can'ı o eski ve terk edilmiş binada gözleri oyulmuş, ağızlarının kenarları yırtılmış ve kafaları kesici bir alet olmaksızın kopartılmış bir şekilde buldular. Yerdeki not ve kamera kayıtlarından ulaşılan bilgiler katilin " Darkman" isminde siyah şapkalı ve siyah ceketi bir adamın olduğunu gösteriyordu. Fakat tüm aramalara rağmen öyle biri hiç bulunamadı...