1

1K 64 26
                                    

"Neden ben?" İnce uzun parmakları ağzının iki yanında bulunan yaraları bulurken derin bir nefes soludu. Yaklaşık iki saattir ayna karşısında kendisini inceliyordu ve yaralarının fazla göze battığını fark etmişti.

"Gerçekten ucube gibiyim." Buğulu gözleri aynadaki yansımasında gezinirken, küçük bir hıçkırık kaçırmıştı dudakları arasından. O bile kendisini sevmiyorken başkalarının kendisini sevmesini beklemiyordu.

Sanzu Haruchiyo, küçük yaşta kız kardeşinin hatası sonucu ömrü boyunca ona eşlik edecek iki yaraya mahkum edilmişti. Ev arkadaşlığını yapan Yasuhiro ona güzel olduğunu her fırsatta söylese de önce kendisi buna inanmalıydı.

Gecenin biri. Duvarda asılı saattin çıkarmış olduğu tik tak sesi odayı doldururken, Sanzu çekmecesini açıp içinden hap şişesini çıkardı. Avucuna döktüğü beşli hapı gelişi güzel ağzına atıp öylece yutarken çok geçmeden kafasının güzelleşeceğini biliyordu.

Bu hapları sevmesinin nedeni kısa sürede olsa kötü olan herşeyi unutturuyordu. Aklında kurduğu şeyler halüsinasyon olarak gözünün önüne geliyordu. Dudaklarında bir gülümseme yayılırken ayaklanıp yatağına uzandı.

"Mikey. Senin için herşeyi yapacağımı biliyorsun." Çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu, hayranlık beslediği tek kişi Sano Manjiro olmuştu. Ölene kadar ona sadık bir köpek olarak hizmet edeceğine yemin etmişti.

Kendi içinde beslediği aşkı Mikey tarafından sürekli görmezden geliniyordu. Ama bunu o kadar sorun etmiyordu. Fakat kararlıydı. Ne olursa olsun Mikey ile birlikte olacaktı. Gönüllü ya da zorla. Bir kere kafasına koymuştu. Sanzu için geri dönüş yoktu.

Çocukluğunda tanıştığı Yasuhiro ise zaman geçtikçe kendisine ilgi duymaya başlamıştı. Elbette Sanzu'nun Mikey'e aşık olduğunu o da biliyordu. Yinede çok çabuk pes eden tiplerden değildi. İnanıyordu ki Sanzu bir gün kendi isteğiyle kendisine gelecekti.

Onun dışında Sanzu tarafından ilgisi çekilen bir diğer kişi Ran'dı. Haitanilerin büyüğü, başka çocuklar tarafından zorbalığa uğrarken o cehennem çukurunda çekip almıştı Sanzu'yu. Tanışma hikayeleri ilk böyle başlamıştı.

Ve o günden sonra Ran'ın aklı sürekli sarışındaydı. Kardeşi Rindou bunun saçma olduğunu ve ağabeyinin kendisini toplaması gerektiği konusunda şikayetleri olmuştu. Elbette bu zamana kadar ağabeyini kimseyle paylaşmadığı için haliyle kıskanmıştı.

Biliyordu ki tüm ilgi Sanzu'ya kayınca kendisi dışlanacak. Bu yüzden elinden geldiğince sarışına kötü davranıyordu. Elbette sonrasında ağabeyi tarafından azarlanan kendisi oluyordu.

Her biri için oldukça zorlu geçen bir çocukluk dönemi olmuştu. Ama şimdi hepsi birer yetişkin ve işine gücüne bakmaya çalışan bireyler olmuştu. Büyümüş olmaları hislerini hiçbir zaman değiştirmemişti.

Yalnızca bundan nefret eden tek kişi Sanzu oldu. Büyüdükçe kusurlarından daha fazla nefret etmiş onları kapatmak için elinden geleni yapmıştı. Yasuhiro psikolojisi açısından kötüleşmemesi için sinir krizi geçirip evdeki tüm aynaları parçaladığı gün ona siyah bir maske vermişti.

"En azından görmek zorunda kalmazsın." Ona aynen böyle söylemişti. Sanzu gözyaşları içinde eline tutuşturulan maskeyi taktığında, Yasuhiro buruk bir gülümseme sunmuştu.

Ran ise onu maske ile görmek istemiyordu. Kusurlarından kaçarak kendisini iyi hissedecek değildi. Kendisini sevmesini istiyordu. Çünkü o Sanzu'ya yaraları açıkken aşık olmuştu. Sevdiği çocuğun değiştiğini görmek hayal kırıklığına uğratıyordu.

Artık Sanzu bile maske arkasına saklanmaktan yorulmuştu. Bu yaralardan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. İnsanların ona önceden olduğu gibi aynı gözlerle bakmasını istemiyordu. Ona ucube ya da başka bir lakapla seslensinler istemiyordu. Sanzu Haruchiyo normal olmak istiyordu. Ama çok fazla şey istediğinin farkındaydı.










































Sanzu'nun hikayesi de böyle başlıyor

美しさ  |Sanzu Haruchiyo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin