Son zamanlarda fazla düşünceler içinde boğulmaya başlayan Sanzu'nun hali, ev arkadaşı Yasuhiro'nun gözünden kaçmamıştı. Sarışına 'neyin var? Ya da ne oldu?' gibi saçma sorular sormaktan kaçınmıştı. Tüm sorunun yüzünde yer edinen yaralar olduğunu biliyordu.
Akşam üzeri küçüğü yemeğe çağırmak için odasına girdiğinde Sanzu aldığı hapların etkisi yüzünden derin bir uykudaydı. Yasuhiro onu uyurken izlemeyi sevdiği için kaldırmadan önce yatağının kenarına oturup ay ışığının süslediği yüzünü izledi.
"Kusurlarının seni ne kadar güzel gösterdiğinin farkında bile değilsin. İki aptal yara için boşa gözyaşı döküyorsun." Sessiz fısıltıları karanlık içinde kaybolurken parmaklarını yüzüne çıkarıp yanaklarını okşadı.
Sanzu yüzünde gezinen parmaklar nedeniyle huylanıp burun kıvırırken kirpikleri titremişti. Uzamaya başlayan sarı tutamlar yastığına özenle yayılmış gibiydi.
"Haru." Uyanma vakti geldiğini düşünerek elini saçlarına geçirdi. Her bir tutamı özenle okşayıp geriye doğru taradı.
"Sanzu kalk hadi." Uzun kirpikleri biraz yerinde çırpınarak uykudan ayrılmaya çalışırken çok geçmeden iri yeşilleri karanlık odasına açıldı. Yüzünü buruşturup ağzının kuruluğundan yutkunmaya çalıştı.
"Saat kaç?" Uykulu gözleri ev arkadaşının üzerinde gezerken, Yasuhiro gülümseyip yüzüne düşen bir kaç tel saçı kulağının arkasına sıkıştırdı.
"Sekiz buçuk."
"Neden bu saatte kaldırdın?" Bir çocuk edasıyla mızmızlanmaya başladığında Yasuhiro oturduğu yerden ayaklanıp kollarından tuttuğu sıska bedeni zorla ayağa kaldırmaya çalıştı.
"Bütün gün hiçbir şey yemedin."
"Canım istemiyor."
"Sanzu lütfen ama."
"Offf." Yasuhiro onu rahat bırakıp gülümseyerek odadan çıkarken, Sanzu onun gittiğinden emin olduktan sonra yataktan fırlayıp ayna masasının üzerine bıraktığı hap şişesini kilitli kutusuna kaldırdı. Orada unuttuğu tamamen aklından çıkmıştı.
"Siktir. Az daha yakalanıyorduk." Yasuhiro'nun hal ve tavırlarından henüz bir şey görmemiş olduğunu anlamıştı. Uyuşturucu kullandığını henüz kimse bilmiyordu. Eğer biraz önce şansı yaver gitmeseydi Yasuhiro ile büyük bir kavganın içinde olacaktı.
"Sanzu hadi!" Yasuhiro'nun gür sesi odasına ulaşırken üzerine çeki düzen verip koşar adım odasından çıktı. Merdivenleri maraton yarışında gibi inerek soluğu mutfakta aldığında sandalyesine oturdu.
"Umarım buraya kadar kalkıp gelmeme değecek şeyler hazırlamışsındır." Yasuhiro omzunun üzerinden sırıtarak sarışına baktığında hazırladığı tabakları masaya yerleştirdi. Sanzu dumanı tüten yemeklerle ağzının sulandığını hissederek kokularını derince içine çekti.
"Bence sana restoran tarzı bir şey açmalıyız." Ağzına bir parça onigiri atarken düşüncesini dile getirip bir parça da tempura aldı.
"Ben seni zor doyuruyorum."
"İçecek bir şey yok mu?"
"İçki ya da herhangi bir alkollü içeceği kast ediyorsan hayır. Haddinden fazla içiyorsun."
"Yasuhiro~ yalnızca bir bardak?"
"Hayır." Yasuhiro tabağını önüne bırakıp yerine otururken oldukça net bir şekilde cevap vermişti. Sanzu dudak büzerek masaya konulan diğer yemeklerden de aldı önüne.
"İzana'nın işlerini yapıyorsun gibi bazı duyumlar aldım?"
"O duyumları Rindou mu yetiştirdi?"
"Ne önemi var? Sen soruma cevap ver."
"Evet."
"Peki Mikey?"
"Ne olmuş Mikey'e?"
"O ne olacak? İzana'ya çalışıyorsan eğer, bunun anlamı onu bıraktın demek oluyor."
"Yanılıyorsun. Mikey'i asla bırakmam. Yalnızca ekstra kazançlı bir iş için İzana'nın yanındayım." Yasuhiro küçüğünün doğru bir şey yapıyor olduğundan şüpheliydi. Mikey konusunda bazı endişeleri vardı ve sonunda yine Sanzu'ya patlasın istemiyordu.
"Mikey'nin haberi yok değil mi?"
"Evet. Mümkünse sende ağzını kapalı tut."
Sanzu'nun umursamaz tavırları gereğinden fazla germişti Yasuhiro'yu. Sarışının fazla rahat olduğunu düşünüyordu ve bu yüzden başının sürekli belaya girdiğine emindi.Sanzu hiçbir şeyi umursamıyordu. Mikey'nin eşek sudan gelinceye kadar dayak atmasından bile çekinmiyordu. Ki hala nasıl ona aşık olduğunu anlamış değil. Nefret edip gözyaşı döktüğü yaralar Mikey tarafından oluşmuş olmasına rağmen birde. O yerden bitmenin nesini sevdiğini gerçekten merak ediyordu.
"Sanzu."
"Hm?"
"Merak ediyorum da sen Mikey'e neden bu kadar bağlısın? Yani onun yüzünden hep canın yandı."
"Yaraları kast ediyorsan Mikey hiçbir şeyi isteyerek yapmadı. Her şey Senju'nun yüzünden oldu. Ve eğer daha fazla bu konu hakkında sormak istediğin soruların yoksa sana afiyet olsun."
Yasuhiro'nun bir şey söylemesine izin vermeden ayaklanıp mutfaktan çıkarken koşarak odasına girmişti. Ve o akşam ev arkadaşlığı yaptığı Yasuhiro Sanzu'nun normal olmadığına emin olmuştu. Özellikle Mikey takıntısının aşırıya kaçmasında.
Allah'ım bismillah
Günlerdir bu bölüm için uğraşıyordum
Ve iki dakika içinde yazabildim😑
Çıldırmama ramak kaldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
美しさ |Sanzu Haruchiyo
FanfictionKendisini olduğu gibi beğenmeyen Sanzu biraz sınırlarının dışına çıkmaya karar verir