Korkular ve Gurur

252 16 1
                                    

Bir Hafta Sonra

Son bir haftası mutluluk dolu geçmişti adamın, kadının yukarı merdivenlerden çıkmadan önce onu öpmesi onu çok mutlu etmişti. Ama korkuları, bir türlü onlarla başa çıkmayı öğrenemiyordu. O günden sonra adeta kadından kaçıyordu. Onun giriş çıkış saatlerinde asla evde olmuyordu. Onunla karşılaşmamak için gece yarıları eve dönüyordu.

Uzun süre mutsuzluğa alışmış olduğu için mutluluk ona pek korkutucu geliyordu. Çünkü insan mutlu olduğunda olanı biteni pek fark etmez aptalca bir sevinçle ortada dolaşırdı. Sonrasında ise olan biteni fark etmeyen o insan bir anda mutsuzluk çukuruna düşüveriyordu.

Kadınla karşılaşmaktan o kadar çok korkuyordu ki, şehirden uzaklaşmak istemiş ve Avsa adasına gelmişti, hayatında her şey yolunda iken bir süre burada yaşamıştı. Burayı güzelliklerle dolu buluyordu. Bu mevsimde pek kimse burada olmazdı sakinlik ve huzur birde bol alkol.

Sabaha karşı sahildeydi şarabı kadehte değil şişeden içmesini hep sevmişti. Bir yudum daha aldı şişeden, nerede olursa olsun cebinden asla eksik etmediği not defterini çıkarttı. Ceplerinde kalem aradı bir süre bulduğunda deli gibi gülümsedi. Kalemsiz ve deftersiz bir hayat düşünemiyordu, yazmaya başladı;


Ben hep şarap içerim

Şarap içmek beni mutlu eder çünkü

Gelmişine geçmişine küfür ederim sonra beni üzenlerin

Duymayacaklarını biliyorum aslında

Ama şarap içmek beni hem cesur, hem de öfkeli yapıyor aslında

Hep yalnız içerim şarabı, çünkü şaraba sadece seven kadın eşlik edebilir

Hayatımda içtiğim şaraba eşlik edecek kadar

Beni anlayan bir kadın olmadı.

İçtiğimi gören her kadın benim ayyaş olduğumu sanıyor.

Bilmiyorlar ki ben her kadehimi yalnızlığımın şerefine içiyorum

Her şişeyi de sevmeyi bilmeyenlere hediye ediyorum.

Anlıyorlar mı dersin

Hiç sanmıyorum.

Defteri kapatıp cebine koydu. Hiç otele gidecek hali yoktu ileride bir bank gördü oraya yatsam iyi olacak dedi ayağa kalktı ama başı dönmeye başlamıştı. Şarabı çok kaçırmıştı yine ne vardı bu kadar içecek diye kendine söylendi olduğu yere tekrar oturdu ve gülmeye başladı.

Yine burada yatacaktı kim bilir kaç kez böyle sızdım ben burada diye düşündü ama aklına gelmedi, zaten düşünmeyi hiç sevmiyordu düşünmekten nefret ediyor bu adam dedi gözleri kapandı sızmıştı.

İki Gün önce

Ah şu erkekler neden bu kadar anlaşılmaz olmak zorundalar dedi kadın kendi kendine. O kadar güzel bir günden sonra ortadan kaybolmanın mantığını anlayamıyordu. Bilmeden bir yanlış yapmış olamazdı olan biteni defalarca düşünmüş ve bir hata bulamamıştı. Fakat beyimiz ortadan kaybolmuştu işte. Önceki günlerde eve gelme gitmelerini duyabiliyordu ancak görme şaşını elde edemiyordu. Ancak son bir gündür hiç kapısı açılmamıştı bu onu endişelendirmişti.

Başka birisi olsa umursamaz güler geçerdi fakat adama karşı garip bir his besliyordu. Adını ne koysa bilemiyordu ama onunla olmak çölde susuz kalmış bir insanın su içmesi gibiydi. Onunla iken kendini huzurlu ve güvende hissediyordu. Onu görmek zorundaydı ve gözlerinin içine bakarak sormak. Bir adamı bulmak için ailesinden daha iyi bir yer yoktu. Dedesinin ona yardım edeceğini umuyordu.

Adam ve Kadının HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin