İyilikler karşılıksız kalmaz

276 24 0
                                    

Sıcak suyun altında bir süre kalmak adama iyi gelmişti, kendisini daha iyi hissediyordu. Derin bir nefes aldı. Üzerini giyindikten sonra üşüdüğünü fark etti. Sanırım bu durum daha önceki soğuk algınlıkları gibi kolayca geçecek bir durum değildi. Bir süre yatakta kalması gerekiyordu.

Bu durumda hep uyuyamayacağına göre salondan gidip yazı defterini kalemlerini okumak için birkaç kitap alması en mantıklı davranış olacaktı. Salona doğru yöneldi, ancak başı hafifçe dönmeye başlamıştı salona girdiğinde en iyisi şu kanepede bir süre oturup dinleneyim sonra yatak odasına geçerim dedi.

Birkaç adım attı ancak gözlerinin önünü karardığını hissetti. Hızlıca kanepeye yetişirim düşüncesi aklına geldi hızlıca adım atmak istedi, ancak ayaklarından güç çekilmişti. Gözlerinin önü karardı sonra.. karanlık..           

Adam salonun ortasına yığılmıştı.

Yaşlı adam ağır adımlarla apartmana doğru yürürken gülümsüyordu. Bugün onun için çok önemli ve güzel bir gündü. Elli yıl önce bugün hayatını değiştiren kadınla hayatını birleştirmişti. Şu koca ömründe onu mutlu eden tek şey vardı oda eşiydi. Çocukları olmamıştı hiç, ancak ikisi de bunu sorun etmemişlerdi bir gün olsun. Hep mutlulukla aynı gün ilk günkü gibi aşkları devam etmişti.

Öğretmendi her ikisi de Anadolu'nun o şehrinden diğer şehrine görev yapmışlardı tam kırk beş yıl sonra dünyanın dillere destan şehri İstanbul'a yerleşmişlerdi. O sıralar Adamın babasını tanımıştı çok iyi dost olmuşlardı onunla. Sonraları emeklilik organik meyve ve sebzelere merak ettiği için bir küçük doğal yiyecekler satan manav açmıştı mahalleye. Sonrasında adamın ailesinin kaybettiği o dönemden sonra adamı öz evladı gibi sahiplenmiş korumuş kollamıştı.

Anahtarı kapının anahtar deliğine yerleştirdi kapıyı açtı. Sonra seslendi;

'Evladım duştan çıktın mı neredesin'

Ses gelmeyince meraklandı. Meyve poşetlerini mutfağa bıraktı ardından salona gittiğinde adamı yerde boylu boyunca yattığını görünce endişelenmişti.

'Evladım iyi misin diyerek yanına yaklaştı. Hafifçe üzerine eğilip nefesini dinledi nefes alıyordu. Sanırım yorgunluk ve hastalık onu bu hale getirmişti yavaşça onu yandaki kanepeye kadar sürükledi sonrada kanepeye yatırdı.

Saatine baktı eşi ile kırk yıldır her evlilik yıldönümünde yaptıkları gibi yemek yemelerine bir buçuk saat kalmıştı. Ancak genç adamı da bu halde bırakamazdı. İşte tam bu an kapı çaldı.

Adam kapıyı açtığında kadını gördü elinde bir kase çorbayla. Genç kadına gülümsedi.

Kadın adamda bir tuhaflık hissetmişti.

'Her şey yolunda mı amca?

Yaşlı adam hayır der gibi başını salladı 'Genç evladım sanırım bayılmış ve bugünde benim eşimle ellinci evlilik yıl dönümü, bir buçuk saat sonra onunla yemeğe gitmem gerek ama onu da bu halde bırakamıyorum'

Kadın bir an sessiz kaldı, Onu her defasında beladan kurtaran adam bu sefer ona ihtiyaç duymuştu ve dahası baygındı oda kendisi gibi yani onu fark edeceğini sanmıyordu. Yarın cumartesi olduğu içinde bir sorun yoktu

'Amca ben kalabilirim genç adamın yanında ikidir benim başımı beladan kurtardı, zor anımda yanımda oldu. Zaten baygın olduğuna göre birisi başında durmalı uyanınca çorbayı ısıtır, yemesini sağlarım.'

Yaşlı adam bu sözler üzerine derin bir nefes alarak gülümsedi 'Doğrusu kızım benim içimi rahatlattın yoksa ilk kez eşimle olan yemeği erteleyecektim buda beni üzecekti. Ben işlerim bitince gece gelebilirim istersen.'

Adam ve Kadının HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin