3. BÖLÜM : YALANDAN ACI

4.2K 217 44
                                    

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Lütfen yorum yapın.

İyi okumalar, sizleri seviyorum...

⛓️⛓️

'3. BÖLÜM: YALANDAN ACI '

Bir insan bir insana sadece
gözleriyle acı verir miydi?

O gözlerde aşk ve nefret varsa verirdi...


Günler bana niye asırlar gibi gelmeye başlamıştı. Ben niye acı çeker, içim yanar hale gelmiştim...

"İki sade türk kahvesi hazır." dedi Fırat yüzündeki gülümsemeyle. Önüme ittiği tepsiyle birkaç saniye göz göze geldim ve beklemeden tepsiyi alıp beni bekleyen masaya ilerledim. Kahveleri verip afiyet olsun dedikten sonra tekrar Fırat'ın yanına döndüm.

Bugün tam tamına iki hafta olmuştu. Bedenimi annem gibi kullanmamın üzerinde bir hafta geçmişti. Kınadığım şeyi yapmamın üzerinde koskoca bir hafta geçmişti ve ben bundan memnun olmak yerine daha da rahatsız olmaya başlamıştım. İsmini bile bilmediğim o adam rüyalarıma girer olmuştu. Acaba bedduamı etti diye düşünmüyor değildim. Beni bu kadar rahatsız etmesi normal değildi.

Zihnim oldukça bulanıktı, kirlenmiş su gibiydim şuan. Kendimi temizlemenin hiçbir yolu yoktu.

"Dört ayak bir haftadır yoksun ve bir hafta sonra geliyorsun suratın asık, moralin bozuk. Normalde de konuşmazdın ama şimdi daha da içine kapanmış gibisin." Fırat'ın beni sorgulama vakti başlamış olmalıydı.

"Birşeyim yok demekten de sıkıldım Fırat, sormayı bırak." demekle yetindim çünkü kimseyle konuşasım yoktu. Duru dan bile uzak duruyor, pek konuşmuyordum çünkü kimseye birşeyler anlatacak durumda değildim.

"Ama birşey olduğu ortada kuzu." Benim için üzülmesini istemiyordum.

"O zaman görmezden gel çünkü kimseye anlatacak durumda değilim." Doğru cümleyi kurunca derin bir nefes verdi.

"Duru ile de konuşmuyormuşsun, arayıp seni soruyor sürekli." Bunun da farkındaydım ama umursamamaya çalışıyordum.

"İyi olduğumu söyle aklı kalmasın." Kimseyle uğraşmak istemiyordum.

"İyi olmamana rağmen mi?" Gözlerim Fırat'ı buldu, sert bakışlarımı görünce tekrar konuştu. "Tamam, tamam birşey demiyorum."

O tekrar mutfağa gidince sessizce etrafı izlemeye devam ettim. Müşteriler yavaşça dükkandan ayrılmaya başlayınca oturmaya devam edememiş elime bezimi alarak ayaklanmıştım. İlk tabakları ve bardakları toparlayıp ardından masaları sildim. İşim bitince mutfağa girecektim ki duyduğum ses engel oldu.

"Niye bu kadar dertlisin?" Sercan'ın sorusu ve sesi yeterince midemi bulandırmıştı.

"Siktir git çünkü seninle uğraşacak halim yok." Yanımdaki tabureye oturdu ve gevşek bir biçimde güldü.

"Ne bu haller?" İnatla sorması beni delirtecekti. Samimiyetsiz insanlar bana soru sormasın mümkünse.

"Sercan laftan anlamıyorsun biliyorum ama seninle uğraşmayacağım, defol git." Göz devirdi ama yüzündeki gülümsemeden eksiltmedi.

LANET KAPIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin