LANET KAPIDA

6. BÖLÜM : URGANA BAĞLANMIŞ KALP

Yeni bölümle geldim, normalde gündüz atacaktım ama bölümü Wattpad silmiş, atamadım en kötüsü yeniden yazmak zorunda kaldım.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum, lütfen emeklerimin karşılığı olarak yorum ve yıldızları çok görmeyin.

Gün boyu bölüm için uğraştım, lütfen yorum.

Sizleri seviyorum, iyi okumalar...

⛓️⛓️

'6. BÖLÜM: URGANA BAĞLANMIŞ KALP'

'Urgana bağlanmış kalp,
kalbin yasını tutan adam...

Adamı var eden kadın...'

Bir tarafımda eksiklik bir tarafımda doluluk vardı. Nerenin ağır bastığını ayırt edemiyordum. Yabancı bir adamın yanında böylesine rahat ve güvende olmam ne kadar mantıklıydı. Ya da bana karşı böyle cümleler kurması ne derece sağlıklıydı. Ayrıt edemiyordum, ne iyi ne kötü artık bilmiyordum. Uzun ve karmaşık günleri ardımda bırakmış kadar rahat, tekrar o günlere dönecek kadar tedirgindim.

Gözlerimle boş tavana bakarken yan odamda yatan adamı düşünüyor, deliriyordum. Akşam film izlerken uyumuştum ve gözümü açtığımda odamdaydım. Şimdi ise ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Akşam delisine birbirimize bağırdıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yemek yemiştik.

Bundan anlıyorum ki o da benim kadar sorunlu.

Yatağın içinde eğilip bükülmeyi bir kenara bırakıp ilk yataktan sonra odadan çıktım. Boş koridorda gözlerimi gezdirirken biran da duyduğum sesle yerimde sıçradım.

"Yavru ceylan sonunda uyanmış." Elimi kalbimin üzerine koyup bana sırıtarak bakan Alparlsan'a döndüm. Kendi odasının kapısında, kollarını göğsünde bağlamış bir halde bana bakıyordu.

"İnsan biraz sesli olur." dedim korktuğumu belli etmek için.

"Ne yapsaydım sarışın, uyanığım diye pankart açıp yürüyüş mü yapsaydım?" Alaylı sorusu ile göz devirdim.

"Sinsi sinsi orda beklemeseydin." O da bana göz devirdi.

"Sende bu kadar ürkek olma."

"Cidden sabah sabah ağzının üstüne vurmamak için kendimi tutuyorum." Küçük bir çocuk gibi kıkırdadı.

"Bende sabah sabah tatlı niyetine seni ısırmamak için kendimi zor tutuyorum." dedi haylaz bir çocuk edasıyla omuz silkerek.

"Avcunu yalamayı hatta ısırmayı dene." Merdivenlere ilerlemeye başladığımda peşimden gelerek ellerini dua eder gibi açtığını gördüm.

"Şu lafları yediğin günleri görmek istiyorum." Aklıma gelen haylazlık ile yüzümde gülümseme oldu. Daha merdivenin ikinci basamağında iken durdum ve kafamı kaldırıp bir basamak yukarıda olan Alparlsan'a baktım. Zaten uzun olması sonucu aramızda epey bir fark varken basamak işi baya abartmıştı.