Rüya ve Aref önlerindeki maceraya doğru yola koyulmuşlardı. Aref iki adım önde yürürken etrafı kontrol ediyor, olası tehlikeye karşı tetikte bekliyordu . Rüya ise onu geriden takip ederken dikkatli olmaya çalışıyordu fakat zihni buna izin vermiyordu. Aref'in söyledikleri sürekli dönüyordu kafasında . Cidden o karanlık sarayın içinde bir büyünün etkisinde mi kalmıştı. Geriye bakıp düşündüğünde aslında mantıklı geliyordu. Bırakıp geldiği babasını bir kaç güne unutup düşünmemişti, ara sıra zihni bulanıklaşıyor bazen bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu ama anlam veremiyordu. Tabi bir de Ateş' e hissettiği bir çekimde vardı o da muhtemelen yapılan büyünün etkisiyle olan bir şeydi diye düşündü. Peki Aref, önünde yürüyen adama bakışlarını çevirerek hareketlerini inceledi. Çok dikkatli bir şekilde ilerliyordu. Peki neden şuan da burda. Ona, Ateş'i sevmediği için yardım ettiğini biliyordu fakat gerisi yoktu. Kafasından geçen bir sürü sorusu vardı fakat nasıl dile getireceğini bilmiyordu. Aslında Aref' e pek güvenmesede onunla birlikte gelmeyi teklif etmesi biraz da olsa genç kızı rahatlatmışdı. Düşündükçe daha derin bir çukura çekildiğini hisseden genç kız, bu düşünce çukurundan çıkmak biraz da olsa uzaklaşmak için etrafına çevirdi gözlerini. Uzun, koyu mor gövdeli , koyu mavi iri yapraklı ağaçlar, yerdeki mavinin en koyu tonunda ki çimenlere baktı. Ardından yanındaki ağaca takıldı bakışları bu diğer ağaçlara göre daha olgundu.
Rüya (Garip, hem ürkütücü hemde etkileyici bir havası var buranın.)
İç ses ( Değil mi aynı Ateş gibi😊)
Rüya (Her söylediğim şeyi ona bağlamak zorunda mısın)
İç ses ( Bir düşüneyim🤔... EVET🤭)
Rüya kafasını tekrar ağaca bakmak için çevirdiğinde yanının boş olduğunu aslında olgun görünen ağacın yanının beş adım ötesinde olduğunu gördü.
Rüya ( Ne az önce yanımdaydı)
Beş adımı geçip tekrar yan tarafına baktığında yine yan tarafının boş olduğunu ve yine ağacın beş adım ötesinde olduğunu gördü. Bir anda olduğu yerde durup olaya anlam vermeye çalışdı. Genç kızı kontrol etmek amaçlı arkasına dönen Aref, Rüya'nın yolun ortasında durduğunu ve bir şeyleri anlamaya çalışırcasına ağaca baktığını gördü. Genç kıza doğru adım atarken
Aref : " Sorun ne?" diye sordu.
Rüya:" Şey ağaç... "
Aref:" Ağaç mı?" (Aref ağaçlara bakıp gülümsedi) Ah evet sanırım fazla hareketli."
Rüya : "Ne?"
Aref:" Ne ne? yani tüm gün öylece durmasınımı bekliyordun "
Rüya :( Genç kız anlam vermeyerek) Evet sonuçta o bir ağaç " dedi
Aref ve Rüya birbirlerine anlamsızca bakmaya başladılar.
Aref: ( Genç kıza korku dolu bakışlarla bakarak.) Ateş sana nasıl bir büyü yaptı böyle.
Rüya: Ne... Cidden mi Aref ağaçlar hareket etmez bunun büyüye alakası yok.
Aref : Emin misin
Rüya :( Tedirgin bakışlarla) ne yani ağaçlar... Yani ben
Aref: (Kahkaha atarak) Sadece şaka yapıyordum sakin ol. Tabikide hareket etmezler ama bu ağaçlar farklı. Bunlar cadı ağacı İstedikleri zaman hareket edebilme yetenekleri var.
İç ses ( Bu bizi delirtmeye çalışıyor 🤨)
Rüya( Aynı Ateş gibi mi yani)
İç ses ( Bakıyorum da her şeyi ona bağlıyorsun 😏)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Esiri
VampireRüya bal rengi gözleri ve uzun kumral saçlarıyla su gibi bir kızdı. Bir kere gördünüz mü bir daha bakmak isticeğiniz etkileyici bir aurası vardı. İçindeki güçten ve kaderinden habersiz masum bir kız. Karanlıkların efendisi aynı zamanda kötülüğün...