Karanlığın Esiri

18.bölüm

Rüya :"Yani o bir vampir mi? "

İç ses (Ama yakışıklı bir vampir)

Rüya ses etmedi. Okuduklarını hazmetmeye çalışıyordu.
Tamam bir canavar olduğunu biliyordu ama canavarlar hakkında hiç bir bilgisi yoktu. Doğal olarak onun nasıl bir canavar olduğunu bilmiyordu şu ana dek.
Fakat emin olmalıydı. Bunu ona soracak cesareti var mıydı peki, o söylediklerinden sonra hayır şu anlık yoktu.

Kitabın sayfasını çevirdiğinde her seferinde boş bir sayfayla karşılaştı. Harfler kendini göstermeye başlarken başlıklara odaklandı.

⚜️Başlık - Kurt adam

Göz rengi değişken...
Sıcakkanlı...
Üstün koku alma yeteneği...
Et ile beslenir...
İtaat etmez...

Uyarı :Gördüğünde zarar vermediğin sürece zarar vermez.

⚜️Başlık - Kar Cadıları

En üstün cadı ırkı...
Hipnoz... Sihir... İlüzyon...
Kar çiçeği en sevdikleri şeydir...
İtaat etmez...

Uyarı : Kızdırmadığın sürece sorun yok.

⚜️Başlık - Devler

Taş papatyası ile  beslenir...
Boylarını istedikleri gibi değiştirebilir...
Koku alma yeteneği...
İtaat etmez...

Uyarı : Kızdırmadığın sürece sorun yok..

⚜️Başlık :Karanlık şovalye

Zırhlarında vücut bulurlar...
Gözleri turkuaz...
Son derece güçlü...
İtaat etmez...

Uyarı : Bakmadığın sürece zarar vermez.

⚜️Başlık: Beyaz ölüm

Soğuğun efendileri...
Her türlü ölümlüyü sıvıya dönüştürme yeteneği...
Gözleri  genellikle parlak gri...

Uyarı : Karışmadığın sürece zarar vermez.

🔱Başlık - Asil kan ( Yaşayan ölüm!!!)

Bilinmiyor...
Bilinmiyor...
Bilinmiyor...

✖️Uyarı : Gördüğünde kaç!!!!

Genç kız son okuduğuna şaşırmıştı. Hiç bir bilgi yoktu ayrıca yaşayan ölüm demelerinin nedenini de merak etmişti.

Rüya : " Asil kanın hakkında hiç bilgi olmadığına göre muhtemelen kimse görmemiştir."

İç ses ( Belli olmaz sen şanslısın)

Rüya :Ne güzel susmuştun bir ara yine devam etsen diyorum.

İç ses (Doğru ben sustum ve sen yine olayları batırdın.)

Rüya: Ne gibi

İç ses ( Tabi sen anlamamazlıktan gelmeye devam.)

Rüya cevap vermek yerine kitaba odaklandı. Yazılar yavaş yavaş silinmeye başlıyordu. Arka sayfayı cevirdiğinde boş sayfada hareketlilik olmadığını görünce kitabı kapatıp yatağın altına koydu. Yatağa uzanıp derin bir nefes aldı. Bu kadar çok canavar türü olduğunu görünce şaşırmıştı.
Hepsi birbirinden korkutucu olan canavarların ortak noktaları itaat etmemeleri. Fakat mesela o cadılar Ateş'e itaat ediyorlardı.

İç ses ( Belki Ateş'e aşıktırlar)

Rüya : Ne alakası var saçmalama. Hem hepsi birden nasıl aşık olsunlar.

İç ses ( Neden herkes kendi türüne aşık olabilir diye bir kural mı var küçük kız? Ayrıca adam son derece yakışıklı ona aşık olmayan yoktur bu yerde.   )

Rüya : Hoş geldin ikinci Ateş.

İç ses ( Cevabını duyamadım.)

Rüya : Bence herkes kendine göre biriyle olmalı tamam mı. Hem banane yakışıklılığından o kanla beslenen bir canavar.

İç ses ( Yani)

Rüya : Benim kanımı içmeyeceği, bir gece ansızın beni öldürmeyeceği ne malum. Olmaz anladın mı o yüzden(derin bir nefes alıp yutkundu.) olamayız.

İç ses ( Bana değil bunu kalbine söyle ki seni hiç dinlemez kendisini yakınen tanırım. Hem merak etme  bu saatden sonra istesende  olamazsınız zaten)

Rüya duyduğu cevapla kalbinin kırıldığını hissetti. Ama o inatcıydı.

Rüya : Evet olamayız da biz ya sen neden öyle dedin.

İç ses ( Ona bir canavar olduğunu hatırlattın çünkü artık onu sen bile durduramazsın. )

Rüya : O ne demek öyle?

Cevap gelmeyince kendi kendine son noktayı koydu.

Rüya : Ne yalan mı doğruları söyledim bir kere .

Kalbinin acısını susturup kendini uykuya bıraktı.

Ateş, o sırada bulunduğu odayı inceliyordu. Cadılar, Aref'in evini yerle bir etmiş bulduklarını gösteriyorlardı.

Cadı :" Buraya en son  bir kaç gün önce uğramış  efendim. "

Ateş :"Araştırmış (Duvardaki haritalara bakarken)
Zeki  fakat işime karışacak kadar aptal bir kurt . ( Gözlerini kapatıp bir kaç saniye öylece durduktan sonra gözlerini açtı.) Ona yardım eden biri var . "

Cadıya bakışlarını çevirir.

Cadı:" Biri mi? "

Ateş :" Evet yoksa onu çoktan bulup önüme atardınız. "

Derin bir nefes alıp gözlerini tekrar haritalara çevirdi ardından dağınık ve tozlu olan masada son buldu bakışları. Bir şey çarptı gözüne o an. Kaşları çatılırken kitapların altında kalan kağıt parçasını aldı. Kağıda çizilmiş güzel yüzü gördükçe öfkesi arttı. Gözleri kırmızıdan mora çalarken tek vuruşla sağlam ahşap masayı ortadan ikiye ayırdı.
Cadılara ve onun için çalışan canavarlara bakıp son derece ürkütücü bir sesle emrini verdi.

Ateş :"Bana o kurduda ona yardım edeni de bulucaksınız duydunuz mu yoksa cehennemi yaşatırım size."

Canavarlar onu hiç bu kadar öfkeli görmemişlerdi. Kimse ona cevap vericek cesareti bulamadı kendinde. Ateş orayı terk ederken tek yapabildikleri gidişini izlemek oldu.

Genç adam son derece hızlı bir şekilde saraya gelmişti. Hizmetkarları onu gördüklerinde başlarını eğerken o sadece adımlarını merdivene yönelterek üst kata çıktı. Rüya' nın odasına girdiğinde kızın uyuduğunu gördü. Şöminenin yanındaki koltuğa oturup geriye yaslandı. Elinde bir şey olduğunu hissedince eline baktı. Öfkesi yüzünden çizimi bırakmadığını yeni fark etti. O kadar çok sıkmıştıki kağıt parçasını buruşmuşdu. Kağıdı düzeltip çizime baktı. Ardından uyuyan kıza kaydı bakışları.

Ateş:"Demek bu yüzden buraya kadar gelip izliyordun onu( sırıtarak elindeki kağıdı şömineye attı. Kağıdın yanışını izlerken)İşte aynı böyle yakıcam seni onu değil çizmek hayal dünyanda bile göremiceksin . "

Bakışlarını tekrar genç kıza cevirip bulunduğu koltuktan kalktı. Yatağa yaklaşıp oturdu. Rüya'nın yüzünü inceledi bir süre sonra kumral saçlarını  geriye atıp kızın  boynuna doğru yaklaştı. Burnunu hafifçe sürterken kokusunu  derince içine çekip kafasını kaldırdı.

Ateş:"Sana yaşatacaklarımın yanında hani bana ikinci defa söylediğin şu canavar kelimesi var ya (kurumuş dudaklarına dilini hafifce değdirerek ukalaca sırıttı. ) hafif kalacak küçük kız. "

Okuyup, beğenen, yorum yapan herkese teşekkür ederim 🙏❤️