⚜️ Sahtekâr / bölüm 1⚜️

1.6K 14 0
                                    

Zenginlerin içeride dolup taştığı mekana giriş sağlamıştım, cebimde sadece bin dolar ve kartımda ise üç bin dolar vardı.

Bedenimi zengin gösterebilecek şeylerle donatmıştım, boynuma taktığım elmas, kulaklarımdaki altın küpeler tamamen imitasyondu.

Üstüme giydiğim şey ise bu sene çıkan ünlü modacının tasarladığı sınırlı sayıda üretilmiş bir elbiseydi. Kırmızı ve oldukça kısa olmasına karşılık, kasıklarıma kadar uzanan derin bir yırtmacı mevcuttu. Sırtında ise kare çerçeveli dekoltesi ve onun çizgilerini gizleyen inciler bulunuyordu. Elbiseye elbette para yatırmamıştım! bu da kolyem gibi çok iyi yapılmış bir imitasyondan ibaretti.

Kapıdan kolayca geçmiş ve içeriye kendimi atmış olmanın verdiği rahatlıkla nefes almıştım. İlk önce gözüme kestirebildiğim ufak masalara girip kaznamış, ardından ise kazandığım paralarla içki içmeye başladım.

Üzerimde gezinen gözleri hissediyordum, kadın veya erkek farketmeksizin gözler bana çevriliyor hangi masaya oturacağıma dikkat kesiliyorlardı. Alkolün verdiği umursamazlıkla önüme çıkan ilk masaya oturma kararı almıştım, oturduğumda daha ne oynandığını bile bilmezken masadaki tüm gözler üzerime çevrildi.

"Hoşgeldiniz, ..?" diye sorgulayıcı bakışlarla bana bakan kurpiyer'e baktım.

"Ayra." dedim ben ise adama karşı.

"Ne oynuyoruz?" diye bir soru yöneltmem üzerine gözlerim masaya kaydı. Kartların dizili olduğu destelere baktığımda blackjack oynadığımızı anlamam uzun sürmemişti.

"Blackjack efendim, bahisinizi açmamı ister miydiniz?"

"Tabii ki! kaçtan açılmıştı bahis?" dediğimde çaktırmadan yanımda oturan kadına baktım. Yüzünde memnun olmadığını belli eden bir ifadeyle beni süzüyordu.

"Beş bin dolardan açıldı masamız sınırsız arttırıma sahip, az önce beyfendi yarım milyon oynadı." dediğinde işaret ettiği kişiye baktım. Yüzünden herhangi bir duyguyu anlamak mümkün değildi, yeşil veya ela olan gözlerini seçmekte zorlanırken onu incelemeyi kesip önüme döndüm.

"Daha düşükten giriyorum o zaman." dediğimde bana bakan yeşil gözlere gülmsedim ve kredi kartını adama uzattım. Kartım onaylandıktan sonra, masadaki kartlar karıştırılmaya başlandı.

Benim için kumar şans işi değil, akıl işiydi. İşini sadece şansa bırakan bir sürü zengin insan burda eğleniyordu, ben ise onlar farketmeden paralarını alıyordum. Onların bu paraya ihtiyacı yoktu çünkü, kimisi oynadığı miktarı bile bilmezken ben ufak bahislerle fazla paralar kazanıyordum.

Kurpiyer kartları karıştırırken dikkatle onu izledim çünkü kartları kaç kez karıştırdığını saymam gerekiyordu, eğer kartları sayarken yakalanırsam başım belaya girerdi, böyle yerlerde bu yaptığım şey legal değildi.

Kartları sayarken bir yandan da başka bir şeyle meşgul olmalıydım yada en azından öyle gözükmeliydim, bu yüzden elimdeki jetonla oynamaya başladım. Kartlar her karıştığında jetonu çeviriyor bu sayede aklımdan hesap yapıyordum.

"Bin dolarlık jeton, ne kadar da güzelmiş." diyen kişi yanımdaki kadındı. dikkatimin dağılmaması için kartların son kez karıştırılmasını bekledikten sonra çevirmeyi bırakıp kadına döndüm.

"Pekte değerli değil ha?" dediğimde kadın kibar ama yapmacık bir şekilde gülümsedi.

"Öyle." dediğinde bozuntuya vermeden konuştum.

Karanlık Tutkular +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin